SUR AJANS/ÖZEL

Diyarbakır 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Mart 2023 tarihinde Lice ilçesinde 14 yaşındaki Y.D’ye işkence uyguladığı gerekçesiyle tutuklu bulunan 3 polis hakkında tahliye kararı verdi ve olaydan sonra Ankara ile İstanbul’a kaçan sanık polisler için ‘kaçma şüphesi’ yok dedi.

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 21 Mart günü evine gideceği esnada polislerce araca bindirilerek işkence edilen 14 yaşındaki Y.D’ye ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında polisler H.Ç, A.Ö, G.B, İ.A, E.Ö, hakkında soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında sanık polislerden G.B, İ.A ve E.Ö tutuklanırken, H.Ç ile A.Ö adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Diyarbakır 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi, ‘çocuğa işkence’ gerekçesiyle yaklaşık 3 aydır tutuklu bulanan sanık polisler G.B, İ.A ve E.Ö’nün ‘kaçma şüphesi’ yok diyerek tahliye etti.

Mahkeme tahliye gerekçesini ise şu ifadelerle açıkladı:

“İşkence suçu yönünden delil takdirini gerektiren herhangi bir eylemin iddianamede daha sistematik olan bir eylem olduğundan Yargıtay’ın bu konuda vermiş olduğu içtihatlarda dikkate süreye yayılı bir eylem olmadığı, işkence suçunun oluşabilmesi için daha geniş bir zamana yayılan ve anlatılmadığı, yine yağma suçu ile ilgili olarak mağdurun zilyetliğinde bulunan eşyanın ele geçirilmesi gibi bir anlatıma rastlanmadığı, yararlanma durumundan bahsedilemeyeceği, mala zarar verme suçundan eylem anlatımında bulunulduğu heyetimizce değerlendirilmekle mahkemece verilen görevsizlik kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.

Tutukluluk yönünden yapılan incelemede, sanık olan tutukluklular G.B, İ.A ve E.Ö hali hazırda polis memuru olarak çalışıyor olması, tutuklama ile elde edilecek olan yararın denetimli serbestlik tedbirlerinden birisi ile de elde edilebilir olması, delillerin büyük oranda toplanmış olması, sanıkların, delilleri karartma ihtimalinin bulunmayışı, müşteki üzerinde olumsuz etki edecekleri yönünde herhangi bir şüphenin bulunmayışı sabit ikametgah sahibi olduklar istedikleri zaman kendilerine ulaşılabilir olması, tutuklamanın esasında bir cezalandırma olmayıp soruşturmanın ve kovuşturmanın akıbetini etkileyecek olumsuz durumlara karşı bir tedbir niteliğinde olduğu dikkate alındığında yapılan itirazların kabulüne oy çokluğu ile karar verilmiştir.”

Tutuksuz yargılanan polislerin 'adli kontrol' kararında değişiklik yapılmadı

Mahkeme, adli kontrol şartıyla yargılanan sanık polisler H.Ç ile A.O’nun ise “Delil durumu ve yargılamanın akıbeti açısında” adli kontrol tedbirinin kaldırılması yönündeki talebi ise reddetti.

Mahkemesi üyesi hakimden şerh: Tahliye kararına katılmıyorum

Mahkeme üyesi bir hakim ise sanık polislerin hakkında verilen tahliye kararına, “G.B, İ.A ve E.Ö üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması, atılı suçun vasif ve mahiyeti, eylemin cezasının niteliği, cezanın alt ve üst sınırları, delillerin tam olarak toplanmamış olması ve mağdur beyanı henüz alınmamış olması nedenleriyle verilen tutuklama kararının ölçülü olduğu kanaatinde olduğundan, bu anlamda tutuklama tedbirine müracaat etmede herhangi bir ölçüsüzlük görülmediğinden sayın çoğunluğun sanıkların itirazının kabulüne ve sanıkların tahliyesine yönündeki kararına katılmadığıma” şeklinde ifadelerle muhalefet şerhi koydu.

Özdemir: Hazırlanan iddianame ve alınan görevsizlik kararına itiraz kararı cezasızlığı getirmektedir

Sur Ajans'a konuşan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Mehdi Özdemir ise tahliye kararı ile davaya dair şu değerlendirmede bulundu:

"Hukuk dışı alıkonulan müvekkil açısından, işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağını ihlal edici şiddet içerir eylem ve söylemlerde bulunulmuştur. 

Eyleme uygun suç tanımı üzerinden, kamu görevlisi olan sanıkların, görevlerinin gerektirdiği nüfusu kötüye kullanarak, yoğun ve sistematik bir şekilde şiddet içerir eylemleri nedeniyle işkence suçundan yargılamaları gerekmektedir. Ancak hazırlanan iddianame ve alınan görevsizlik kararına itiraz kararı ile sanık polisler açısından aklama ve cezasızlığı getirmektedir.

Kötü muamele teşkil edecek nitelikte, fiziki saldırı, hakaret ve tehdit içerir söylemlerde bulunan kolluk görevlileri ve önleme görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında etkin bir soruşturma yürütülerek, doğru suç tanımları üzerinden etkin yargılamanın yapılması, cezasızlar politikası kapsamında sanıkların yargı makamları vasıtasıyla aklayıcı yaklaşım ve pratiklerden vazgeçilmelidir"

Valilik 5 gün sonra açıklama yapmıştı

Olaydan 5 gün sonra açıklama yapan Diyarbakır Valiliği ise “Olayla ilgili Lice Cumhuriyet Savcılığınca aynı gün soruşturma başlatılmış, 25 Mart 2023 tarihinde, Lice İlçe Emniyet Amirliği emrinde görevli bir komiser ve dört polis memuru gözaltına alınmış, ardından adli mercilere sevk edilmiştir. Ayrıca, söz konusu 5 personel görevden uzaklaştırılmış ve haklarında idari soruşturma başlatılmıştır. Olay tüm yönleri ile soruşturulmaktadır” ifadelerini kullanmıştı.