Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 6 Mayıs 1972’de darağacına yürümelerinin üzerinden tam yarım asır geçti.

Dün emperyalizmin çıkarları için Denizleri asanlar ve ülkeyi sermayedarlar için dikensiz gül bahçesine çevirmeye çalışanlar bugün de işçileri ve emekçileri yoksulluğa mahkum ediyor.

denizler

Deniz Gezmiş-Yusuf Aslan-Hüseyin İnan

Hayat pahalılığı almış başını gidiyor ve insanlar açlıktan yoksulluğu arar oldular. Çalışma ve yaşam koşullarından memnun olmayanların oranı gün geçtikçe artıyor. Artık hekimler dahi “Geçinemiyoruz” diyerek meydanlarda haykırıyor. Ülkedeki gençler bir yolunu bulup kapağı dışarı atmanın peşinde. Memlekette ne geçim ne de gelecek bıraktılar. Sokakta, çarşıda, pazarda insanların yüzünde büyük bir kaygı ve karamsarlık okunuyor. Yüzlerde tebessüm, gözlerde ışıltı kalmadı. Umutsuzluk, çaresizlik kol geziyor. Belirsizlik hali insanları kuşatmış durumda. Resmi enflasyon oranı dahi yüzde 70’i gösteriyor. Bağımsız kuruluşlara göre enflasyon yüzde 150’lerin üzerinde. Gıdada, temel tüketim maddelerinde günlük yaşanan zamlara etiketler yetişmiyor. Yurttaşın alım gücü eridikçe, yaşadığı sefaletin dozu gittikçe katlanıyor. Tüm bunlara rağmen yine de her şeyin tıkırında olduğu vaaz ediliyor. 20 yılda enflasyonu yüzde 30’dan yüzde 70’e taşıyanlar hala halktan destek bekliyor. Muhalefet ise sürekli ayağının altına muz kabuğu atılmış gibi her gelişmeyi şaşkınlıkla izlemekle yetiniyor. Vatandaşın iktidardan da muhalefetten de esasında bir umudu kalmamış. Alternatifsizlik, çaresizlik içindeki insanlar gördükleri kötü bir rüyadan uyanır gibi güneşli bir güne uyanmayı bekliyor.

“Rüya, bütün çektiğimiz.

Rüya kahrım, rüya zindan.

Nasıl da yılları buldu,

Bir mısra boyu maceram...”

Yarım asır önce darağaçlarında üç fidanları asanlar bugün memleketi yaşanmaz hale getirdiler. Dün denizler gitti, bugün memleketin gençleri yabancı diyarlarda geleceğinin peşinde düşmüş durumda. Yarım asır oldu, Denizler hala anılıyor, anılacak da… Memleket güzel günlere kavuşuncaya, “yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” de halk için gencecik yaşında ölümü kucaklayanlar vicdanlı yüreklerde hep yaşayacaklar. Belki herkes Deniz ol(a)mayacak ama her 6 Mayıs’ta Denizlerin sehpadaki sözlerini hatırlayanlar hep olacak:

“Yaşasın tam bağımsız Türkiye!

Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi!

Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi!

Kahrolsun emperyalizm!

Yaşasın işçiler, köylüler!”

Ali Abbas Yılmaz