10 Ekim mitinginin çağrıcı kurumları ve avukatlar, "7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşananlara dair kim ne biliyorsa paylaşmalı, bilgi, belge ve deliller yargıya teslim edilmeli" dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, 10 Ekim Davası Avukat Komisyonu Üyesi Av. İlke Işık, 10 Ekim Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, son günlerde 7 Haziran - 1 Kasım seçimleri arasından gerçekleşen katliamların gündeme gelmesine ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşananlara dair kim ne biliyorsa siyasi hesaplara kurban edilmeden kamuoyu ile paylaşmalı, ellerindeki bilgi, belge ve deliller devam eden 10 Ekim davası için yargıya teslim edilmelidir” denildi.
KESK, DİSK,TMMOB ve TTB’nin barış mitinge yönelik bombalı saldırıda gerçekleşen katliamın bugüne kadar yaşanan onlarca faili meçhul cinayet ve katliamda olduğu gibi hala aydınlatılamadığına dikkat çekildi. Yeni bir seçim sathına girilmesiyle 10 Ekim katliamının yeniden tartışıldığına dikkat çekilen açıklamada, “AKP'nin kaybedeceğini anladığı iktidarını karanlık ve kirli bir takım girişimlerle yeniden elde etmeye çalışacağına dair kimi iddia, kaygı ya da bilgilerin parça parça ve yetersiz de olsa yine bir seçim öncesinde ortaya atılıyor olması da 10 Ekim katliamına dair kuşkuların haklılığını göstermektedir” denildi.
"Bu açıklamalar demokratik bir ülkede olsa yer yerinden oynardı"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yaşanan tartışmalara ilişkin açıklamada şöyle denildi:
"Bu açıklamalar demokratik bir ülkede olsa yer yerinden oynar, sorumlular gereğini yapmazsa Meclis ve yargı devreye girer, dava dosyası baştan ele alınır, sorumlular açığa çıkarılırdı. Ancak şu ana kadar iktidarın ve yargının üç maymunları oynaması davanın neden hızla kapatılmak istendiğini de anlaşılır kılmaktadır. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da daha önce benzer açıklamalarda bulunmuş, 10 Ekim’de yaşamını yitirenlerin aileleri ve mitingi düzenleyen kurumlar olarak bizler Davutoğlu’na bildiklerini açıklaması çağrısında bulunmuştuk. Ne yazık ki, aradan geçen zaman içerisinde ne kendisi tarafından bir açıklama yapılmış ne de yargı kendisinden bir talepte bulunmuştur!
Tüm bu süreç boyunca davacı ailelere, kurumlara destek olmayan, maddi gerçeğin açıklanması için hiçbir çaba harcamayan, adalet mücadelesinin tarafı olmak gibi bir tutum sergilemeyenlerin 2015 Haziran ve Kasım seçimleri arasındaki dönemden söz etmesi ve bu döneme dair siyasal iktidara işaret etmesinin siyasi ikbal nedeniyle olduğunu bilmekteyiz. Söz konusu dönemde gerçekleştirilen tüm katliamların, acıların, hayatlarımızda yaratılan geri dönüşü olmayan yıkımların hesabının sorulması, barış, demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin bir parçasıdır. KESK olarak çağrıda bulunuyoruz; 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşananlara dair kim ne biliyorsa siyasi hesaplara kurban edilmeden kamuoyu ile paylaşmalı, ellerindeki bilgi, belge ve deliller devam eden 10 Ekim davası için yargıya teslim edilmelidir.”
