Gündem

Akbelen'de topyekun mücadele zamanı

Muğla'nın Milas ilçesinin İkizköy Mahallesi'nde bulunan Akbelen Ormanı'na Yeniköy-Kemerköy (YK) Enerji tarafından açılmak istenen kömür ocağı için 24 Temmuz’da ağaç kesimi başlatıldı. İkizköylüler ve ekolojistler ise ağaç kesimini durdurmak için eyleme geçerken, kesim alanına her gitmek istediklerinde askerin sert müdahalesiyle karşılaştı. Biber gazı ve coplarla köylülere saldıran askerler, yurttaşların yaralanmasına neden olurken çok sayıda kişiyi de gözaltına aldı.

Yaşanan saldırı ve ağaç kesimlerinin devam etmesi sonucu Muğla'nın ilçelerinin yanı sıra İstanbul, İzmir, Aydın, Balıkesir gibi birçok kentten yurttaşlar İkizköylülere destek olmak için Akbelen'e geldi. Burada direnişe destek olan yurttaşlar, köylüleri yalnız bırakmazken, hafta sonu da yine İstanbul ve Çanakkale gibi kentlerden yurttaşlar Akbelen ile dayanışmak için yola çıktı.

'Doğa için geldik'

Doğayı korumak için Aydın Kuşadası'ndan desteğe gelen Mehmet Güntekin, "Yurdumuzda canlıların yaşadığı her alanda olmaya hazırız. Bu talanın sonu yok. 70 yaşındayım ve son 20 senedir gözle görülür bir şekilde yasaya, yönetmeliğe, kanuna uyulmadan bütün canlılara zarar veriliyor. Bunun için de cırcır böceğinden karıncaya, kuşlardan ağaçlara kadar bütün canlılara zarar veriliyor. Bu talanı dayanışma ile bitirmemiz gerekiyor" dedi.

'İşgale karşı savaşacağız'

Aydın Söke'den gelen Hatice Çevik, Akbelen'e oksijeni, havayı, suyu işgal edenlere karşı savaşmak için geldiklerini söyledi.

Çevik, "Bu ormanlar köylülerin geçim kaynağı. Biz de onlara destek olmak için buraya geldik. Gelirken kesilen alanı gördüğümüzde içimiz yandı. Ağaçlar kesilirken benim boğazım kesiliyor sandım. Ağaçlarla birlikte ormanda yaşayan bütün canlılar da can veriyor. Tüm Türkiye'ye Akbelen Ormanı’nı savunmaları çağrısında bulunuyorum" diye konuştu. 

'Köyler yok edildi'

Aydın Söke'den gelen Nimet Öncedal da köy enstitülerinin kapatılmasının ardından köylerde yaşamın son bulduğunu belirten İncedal, şöyle devam etti: "Şimdi de madenlerle köyler yok oluyor. Söke Karakaya'da da maden ocakları ile bölgeyi yok ettiler. Yeşil alanlarımız yok oldu, betonlaştı. Nefes alamıyoruz. Herkes hasta, kanser oldu. Yeter artık ormanlarımız yok edilmesin, insanlara yaşam şansı verilsin."

İzmir'den dayanışmaya gelen Büşra Yeşilbaş, ağaç kesimine karşı Akbelen'in bir direniş alanına dönüştüğünü vurgulayarak, "İkizköy halkı yalnız değil. Bu ağaçların her biri bizim için çok kıymetli. Herkesin bu direnişi sahiplenmesi ve bu mücadeleyi büyütmesi için yan yana gelmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'Topyekun mücadele zamanı'

Muğla Datça ilçesinden gelen Haluk Koşar da, Datça'da da çok fazla doğa talanı olduğunu ve orada da mücadele olduğuna dikkati çekti. Datça'yı savunmak için Akbelen'i savunmak gerektiğini ifade eden Koşar, Akbelen'in kazanılamaması durumunda tüm bölgenin hatta ülkenin kaybedileceğini vurguladı. Özellikle seçimden sonra iktidarın doğaya karşı büyük bir saldırı başlattığını kaydeden Koşar, "Ülkenin her yerinde bir talan harekatı başlatıldı. Saray koalisyonunun rant ve talan siyaseti bu duruma neden oldu. Bu rantı her karış topraktan her ağaçtan çıkarmaya çalışıyorlar. Buna karşı duranları da ezmeye çalışıyorlar. Onun için şimdi topyekun bir mücadele zamanı" diye konuştu. (Kaynak: MA)