Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alman hükümetinin Alevi kurumlarına 30 milyon Euro verdiği iddiası çürütüldü. Erdoğan’ın avukatları mahkeme huzurunda Turgut Öker’in avukatlarının sunduğu belgelerin doğruluğunu kabul etti.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turgut Öker’in Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında açtığı tazminat davasının 14 Nisan’da yapılan duruşmasına katılan HDP İstanbul milletvekili Ali Kenanoğlu, “Erdoğan’ın Alevi toplumuna iftira attığı, yalan söylediği belgelenmiş oldu” dedi.
Kenanoğlu, Turgut Öker’in avukatlarının sunduğu belgeleri Erdoğan’ın avukatlarının doğruladığını belirterek, “Turgut Öker’in avukatı dedi ki, biz Almanya hükümetine, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’na yazı yazılmasını istiyoruz. Bu paraların ödenip ödenmediğini, bu belgelerin doğru olup olmadığının teyit edilmesini istiyoruz dedi. Biz belgeleri sunduk, mahkeme de bunu teyit etsin. Görüş sorsun dendi. Bunun üzerine Erdoğan’ın avukatı, buna gerek olmadığını, belgelerin doğru olduğunu ifade etti. Bu tutanaklara şöyle geçti: Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’na müzekkere yazılması talebinin davacının dava dilekçesi ekinde bahsedilen yardımlara ilişkin belgeler sunduğu davalı tarafından da bu hususta bir itiraz olmadığı nazara alınarak reddedildi. Yani aslında Turgut Öker’in avukatlarının bütün bu iddiaların yalan olduğuna dair belgeleri dava dosyasına sunmuş olduğunu mahkeme söylüyor. Avukatlar da buna yönelik bir itirazlarının olmadığını söylüyor. Ve böylelikle esasında mahkeme huzurunda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Alevi toplumuna iftira attığı, yalan söylediği belgelenmiş oldu ve bunu da müvekkili nezdinde avukatı Erdoğan adına bu iftirayı ve yalanı kabul etmiş oldu” ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Kurucu Başkanı Turgut Öker'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında açtığı 5 kuruşluk tazminat davasına ilişkin konuştu.
Avrupa Alevi hareketine yönelik yalan iddiaları nedeniyle R. T. Erdoğan hakkında açılan davanın ilk duruşması 14 Nisan 2022 tarihinde İstanbul'da Kartal Anadolu Adliyesi'nde görüldü.
Duruşmayı yerinde takip eden Kenanoğlu, Öker'in avukatları tarafından mahkemeye sunulan belgelerle söz konusu iddiaların tamamen çürütüldüğünü ve R. T. Erdoğan'ın avukatlarının da belgelerin doğruluğunu kabul ettiklerini ifade etti.
Avrupa’daki Alevi hareketi iktidarı neden rahatsız ediyor?
Kenanoğlu, davaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, iktidarın Avrupa’daki Alevi kurumlarına yaklaşımına ilişkin şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı Erdoğan özellikle yurtdışındaki Alevileri hedef almış durumda. Avrupa Alevi hareketini, Almanya Alevi hareketini hedefine koymuş durumda. Niye, oralarda Alevilik kendi özgün haliyle devletin kabul ettiği ya da bütün inançlara eşit bir şekilde yaklaştığı şekilde Alevilere de yaklaşıyor. Aleviliği inançsal olarak kabul ediyor. Camiyi, Cemevini, Kiliseyi, Havrayı, Sinagogu bütünüyle eşit koşullarda, hangi mesafede yaklaşıyorsa o mesafede Alevilerin de ibadethanelerine yaklaşıyor. Bu Türkiye’yi rahatsız ediyor. Türkiye’yi yönetenleri, demokrasiden yana olmayanları, Aleviliği kabul etmek istemeyenleri rahatsız ediyor. Onların başında da AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Çünkü niye rahatsız ediyor, Alevilerin orada hak elde etmeleri, devlet nezdinde kabul edilmeleri burada onları zorluyor. Çünkü burada açılan davalar, verilen mücadeleler hepsi haksız bir noktaya düşüyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde kazanılan zorunlu din dersleri davaları var. Cemevlerinin ibadethane olduğuna yönelik davalar var. Bütün bunlar açısından da iktidar ve bir bütün olarak devlet aklı zorda kalıyor. Bu nedenle de iç politikada çok sıkı bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan Alevilere yönelik çeşitli yalan, iftira ve hakaretlerde bulunuyor. Kimi siyasetçilere de Alevi kimliğinden kaynaklı olarak bu tür söylemleri sürdürüyor. En son 5 Aralık 2021 tarihinde Siirt’te Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu ile ilgili bir laf söyledi ve bunların esasında kendi söylemine göre “ajan faaliyeti yürüttüğünü, ülkeyi bölmek, parçalamak, Türkiye’yi karıştırmak için” faaliyet yürütüldüğünü ve bu anlamıyla da Almanya hükümetinden 2019 yılında 30 milyon Euro para aldıklarını ifade etti.”
‘2014-2021 yılları arasında, sunulmuş projelere toplamda 200 bin Euro verildi’
Bunun üzerine Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun harekete geçtiğini ifade eden Kenanoğlu, Alevi kurumlarının iddia edildiği gibi bir paranın söz konusu olmadığını belirttiklerini aktararak sözlerine şöyle devam etti: “Kaldı ki, Almanya’daki İslami kurumlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başını çektiği kurum, en çok payı bunlar alıyor. Almanya şöyle para veriyor: Buradaki gibi Diyanet gibi bir kurum yok. Orada proje bazında, toplumsal projeler, uyum projeleri, göç projeleri vb. projeler bazında destekler veriliyor. Bunların en çoğunu da İslami cemaatleri, tarikatlar ve hatta Diyanetin oradaki birimi alıyor dedi, arkadaşlar. Bunun üzerine Almanya’da Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut bir soru önergesi verdi Alman parlamentosuna. 2019 yılında ve geçmiş yıllarda Almanya Alevi Birlikleri Federasyonuna ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonuna ve neticede Alevi hareketine ödenen mali yardımları, proje bazlı destekleri sordu. Aldığı cevap neticesinde Tayyip Erdoğan’ın söylediğinin yalan olduğu, gerçekle alakasının olmadığı ortaya çıktı. 2014-2021 yılları arasında, uyum, göç ve sosyal çalışmalarla ilgili sunulmuş projeler kapsamında toplamda 200 bin Euro para alındığı öğrenildi. Oysa Erdoğan bir yılda 30 milyon eurodan bahsediyordu. Tüm bunların yalan olduğu ortaya çıktı.”
Meclise soru önergesi verildi
Erdoğan’ın Alevi kurumlarının 2019 yılında Alman hükümetinden 30 milyon Euro aldıkları iddiasına ilişkin Mecliste soru önergesi verdiğini belirten Kenanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun yalan olduğu ve belgeleriyle ispatlandığına göre, AKP Genel Başkanı Alevi toplumundan, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonundan ve orada yaşayan canlardan özür dileyecek mi? Bu yalan ortaya çıktı çünkü dedik. Önergemiz Meclis Başkanlığı tarafından iade edildi. Bizim derdimiz de zaten bunun Türkiye parlamentosunda, kamuoyunda tartışılmasını sağlamaktı ve amacına da ulaşmış oldu.”
‘Erdoğan’ın Alevi toplumuna iftira attığı, yalan söylediği belgelenmiş oldu’
Söz konusu iddialara ilişkin Almanya Alevi Birlikleri Federasyonunun kurucu başkanlığını yapan ve onursal başkanlığını yürüten Turgut Öker’in Erdoğan hakkında tazminat davası açtığını ifade eden Kenanoğlu, davanın 14 Nisan duruşmasındaki gözlemlerine ilişkin ise şunları söyledi: “Turgut Öker, dedi ki, hem benim kişilik haklarıma hem de temsil ettiğim topluma, başkanlığını yaptığım kuruma karşı bir hakaret söz konusu. Bundan kaynaklı da bir tazminat istiyorum dedi ve 5 kuruşluk bir tazminat davası açtı. 14 Nisan 2022’de bu davanın duruşması vardı. Ben de duruşmadaydım. Davaya katılan Turgut Öker’in avukatları, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun Almanya hükümetinden belirtildiği şekilde bir para almadığının belgelerini ortaya koydular. Tam tersine burada İslami tarikat ve cemaatlerin ve Diyanetin Almanya hükümetinden çok daha fazla para aldığıyla ilgili belgeleri ortaya koydular. Buradan kaynaklı olarak da Tayyip Erdoğan’ın yalan söylediğini, kendisine hakaret ettiğini, kişilik haklarını zedelediğini iddia ederek 5 kuruşluk tazminat talebinde bulundular. Şimdi karşı tarafın avukatı şöyle bir şey söyledi: Bizim bu belgelere bir itirazımız yok. Bu belgelerin doğruluğunu kabul ediyoruz. Turgut Öker’in avukatı dedi ki, biz Almanya hükümetine, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’na yazı yazılmasını istiyoruz. Bu paraların ödenip ödenmediğini, bu belgelerin doğru olup olmadığının teyit edilmesini istiyoruz dedi. Biz belgeleri sunduk, mahkeme de bunu teyit etsin. Görüş sorsun dendi. Bunun üzerine Erdoğan’ın avukatı, buna gerek olmadığını, belgelerin doğru olduğunu ifade etti. Bu tutanaklara şöyle geçti: Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’na müzekkere yazılması talebinin davacının dava dilekçesi ekinde bahsedilen yardımlara ilişkin belgeler sunduğu davalı tarafından da bu hususta bir itiraz olmadığı nazara alınarak reddedildi. Yani aslında Turgut Öker’in avukatlarının bütün bu iddiaların yalan olduğuna dair belgeleri dava dosyasına sunmuş olduğunu mahkeme söylüyor. Avukatlar da buna yönelik bir itirazlarının olmadığını söylüyor. Ve böylelikle esasında mahkeme huzurunda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Alevi toplumuna iftira attığı, yalan söylediği belgelenmiş oldu ve bunu da müvekkili nezdinde avukatı Erdoğan adına bu iftirayı ve yalanı kabul etmiş oldu. Bu da tarihe not düşen bir belge oldu.”
Belgelerle çürütülen iddialara “ifade özgürlüğü” savunması
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatının davaya ilişkin İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu itirazda söz konusu iddiaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Usule ilişkin itirazlara cevaben şu ifadelere yer verildi: “Müvekkilin söz konusu ifadelerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi zorunluluk arz etmektedir. AİHM kararlarında en çok yer tutan ifadeler siyasi nitelikli ifadelerdir. AİHM siyasi ifade özgürlüğüne diğer ifade türleri ile karşılaştırıldığında ayrıca bir önem atfetmektedir. Hükumete yöneltilen en ağır ifadeleri dahi eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren hukuk düzeni, müvekkilin söz konusu ifadelerinin ifade hürriyeti kapsamında olduğu gerçeğini tespit ve tayin edecektir. Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "İfade Özgürlüğü başlıklı 10. Maddesinin birinci fıkrasında "Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar." denmek suretiyle ifade hürriyetinin kapsamı sarahaten belirtilmiştir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin amir hükmü saklı kalmak şartıyla, ifade özgürlüğü yalnızca hoş karşılanan ya da önemsiz ve zararsız hususlar için değil, aynı zamanda hoş karşılanmayan ve ağır eleştiri mahiyetinde olan görüşleri ve ifadeleri de kapsamaktadır. Çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık düşünceliliğin gereği olan bu durum olmaksızın demokratik bir toplumdan bahsetme imkanı da bulunmamaktadır.”
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’in Aralık ayında Siirt’te yaptığı konuşmada AABF’yi ve Avrupa Alevi hareketini hedef almış, bu kurumları ”Alisiz Alevilik” anlayışını savunmakla suçlamıştı. Almanya devletinin iki yıl önce yıllık olarak AABF’ye 30 milyon Euro verdiği iddiasını dile getirmişti.
Kenanoğlu'nun 15 Ocak 2022 tarihinde konuyu Meclis gündemine taşıdığı soru önergesi 29 Ocak 2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından Meclis içtüzüğünün "sorulamayacak konular" başlıklı 97. maddesi kapsamında reddedilmişti.
SUR AJANS