SUR AJANS- İnsan Hakları Derneği adına, KONDA Araştırma ve Danışmanlık tarafından 2915 kişi ile yapılan “İnsan Hakları Algısı” kamuoyu araştırmasının sonuçları, İHD İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısıyla açıklandı.

Araştırma sonucunda toplum üzerinde güvensizlik ve korku iklimi yaratıldığına vurgu yapıldı. Araştırmada ayrıca Alevilerin yüzde 74’ü inançlarından dolayı ayrımcılığa uğradığını düşünüyor. Sadece Alevi değil siyasi tercihinden dolayı da ayrımcılığa uğradıklarını belirtiyorlar.

İnsan Hakları Derneği adına KONDA Araştırma ve Danışmanlık tarafından yapılmış olan “İnsan Hakları Algısı” kamuoyu araştırmasının sonuçları, İHD İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısı ile açıklandı.

Açıklamaya, KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’nden temsilciler, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD Genel Merkezi’nden Tuğba Kahraman ve İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri katıldı.

DEM Parti’den ilk kayyım açıklaması: Yanılıyorsunuz DEM Parti’den ilk kayyım açıklaması: Yanılıyorsunuz

Erdem: Aleviler, siyasi tercihinden dolayı da ayrımcılığa uğruyor

Toplantıda ilk olarak KONDA’dan Aydın Erdem söz aldı. Erdem, yapılan araştırmada izledikleri yöntemleri aktardı. Toplam 2915 kişi ile görüştüklerini belirten Erdem, “Bunlar, Türkiye nüfusunun genel düşüncesi olarak tarif edebileceğimiz şeyler. Biz bu araştırma vesilesiyle çok fazla kişiye ulaştık. Bunlar tek başına bir anlam ifade etmez. Burada en dramatik olan örgütlenme hakkının çok az tercih edilmesidir” dedi.

Erdem, insan hakları ihlali verilerini de değerlendirerek “Alevilerin yüzde 74’ü din ve mezheplerinden dolayı ayrımcılığa uğradığını düşünüyor. Sadece Alevi değil siyasi tercihinden dolayı da ayrımcılığa uğradıkları belirtiliyor” dedi.

En çok hak ihlalini yapan grup siyasetçiler

Erdem, insan haklarını ihlal eden gruplara dair konuşarak en çok hak ihlalini siyasetçilerin yaptığını belirtti. Erdem, “Keşke bundan 15 yıl öncesine baksaydık da polisleri de bu listede görebilseydik” ifadelerini kullandı. Erdem, son olarak “Bu insanların algısını ölçen bir araştırma, toplumun perspektifini belirlemez” dedi.

“Toplum, en çok siyasetçilerin insan haklarını ihlal ettiğini düşünüyor”

Araştırmanın sonucunu ise İHD Genel Merkez’den Tuğba Kahraman okudu. Kahraman’ın okuduğu metinde şu ifadeler yer aldı:

“Toplum, en çok siyasetçilerin insan haklarını ihlal ettiğini düşünmektedir. Toplumun yarısından fazlası siyasetçilerin insan haklarını ihlal ettiğini düşünmektedir. Ancak burada dikkat çekici olan ‘Sizce en fazla kimler/hangi gruplar insan haklarını ihlal ediyor?’ sorusuna herhangi bir yanıt vermeyenlerin oranının yıllar içinde artmış olmasıdır. İfade ve düşünce özgürlüğü kapsamında bugün gelinen noktada, toplum üzerindeki otoriter siyasi baskı mekanizmasının yaratmış olduğu çekinceyi ortaya koymaktadır.

“Yargıya güven oldukça düşük”

Toplumun büyük bir kesimi devletin güç kullanmasını kabul edilebilir bulmaktadır. Devletin güç ve şiddet kullanımını onaylama eğiliminin arttığı görülmektedir. Yargı ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla uygulanan şiddet pratiğinin toplum tarafından içselleştirildiği ve normalleştirildiğinin göstergesidir. Toplum genelinde hukuk kurumu ve yargıya güven oldukça düşük çıkmıştır. Toplumun yüzde 65’i hukukun ve yargının işleyişinden memnun değilken, yüzde 67’si de mahkemeye düşerse adil karar çıkmayacağından korktuğunu belirtmiştir. Üstelik bu oran yıllar içinde de yükselmiş görünmektedir.

“Toplum üzerinde güvensizlik ve korku iklimi yaratılmıştır”

Bu kamuoyu araştırması verileri ışığında görüyoruz ki üzerinden geçen üç yıl boyunca hükümet ortaya koyduğu insan hakları eylem planını hayata geçirememiş, adalete erişim, adil yargılanma, eşitlik, özgürlük, şeffaflık, temel hak ve özgürlükler alanında kazanımlardan ziyade toplum üzerinde güvensizlik ve korku iklimi yaratılmıştır.”

Keskin: En dikkat çeken konu şiddetin içselleştirilmesi

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de açıklama sonrası söz alarak araştırmaya dair şunları söyledi:

“Bence burada ortaya çıkan şey, Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin altına imza attığı bütün uluslararası sözleşmelerin ihlal ettiğini gösteriyor. Devlet bu sözleşmeleri uygulamıyor ve Avrupa Birliği tarafından denetlenmiyor. Bana en dikkat çeken konu bu raporda, şiddetin bu kadar içselleştirilmiş olması oldu. Biz bunu iki gün önce net olarak yaşadık. Maalesef genç polis kadın öldürüldü. Uluslararası Sözleşmelere imza atan bir devlet o suçluya bu işkenceyi yapamaz. Ayrıntılı işkencenin gösterilmesi topluma ve bunu desteklemesi. Hatta bu yanlıştır diyenlerin de tehdit edilmesi. Bu içselleştirilen şiddet kocadan eşine yöneliyor. Çocuğuna yöneliyor. Şiddetin bu kadar içselleştirilmiş olmasını gözler önüne seriyor herkes buna çok dikkat etmeli.”

Yoleri: Oldukça isabetli tespitler

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ise “Siyasetin Türkiye’de her şeyin üstünde bir etki yarattığını gösteren bir araştırma. Bir diğeri de insan hakları korunması noktasında ‘devletten beklenti’. Devlet korumalı diye söylemiyor. Bu oldukça önemli. Biz her açıklamamızda devlete sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Bu nedenle oldukça isabetli tespitler olduğunu da söylemek mümkün” diye konuştu.

Kaynak: PİRHA