Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Halepçe katliamının 34'üncü yıldönümünde yaptığı ortak açıklamada katliam kınarken, yeni katliamların yaşanmaması için hafızanın diri tutulmasına vurgu yapıldı.
Amed Emek ve Demokrasi Platformu açıklamasında, “Amed Emek ve Demokrasi platformunu oluşturan sendikalar, odalar ve meslek örgütleri olarak bu katliamları kınıyoruz bir daha yaşanmamasını diliyor Unutmadık ve Unutturmayacağız” ifadeleri kullanıldı.
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Halepçe katliamının 34'üncü yıldönümünde, Koşuyolu Parkı Yaşam Anıtı önünde açıklama yaptı.
Koşuyolu Parkı’nda yapılan açıklamaya, Amed Emek ve Demokrasi Platformu’nun yanısıra birçok siyasi parti ve STK katılım sağladı.
Amed Emek ve Demokrasi platformunu oluşturan sendikalar, odalar ve meslek örgütleri Halepçe Katliamının yıldönümünde yaptıkları ortak açıklama ile katliamları kınadıklarını ve bir daha böylesi katliamların yaşanmaması için hafızanın diri tutulmasını ifade ettiler.

Amed Emek ve Demokrasi Platformu Halepçe Katliamını kınadı
‘16 Mart 1988 yılında Halepçe’de insanlık dramı yaşandı’
“Kürtlerin Halepçe Katliamı yaraları hâlâ kanıyor” başlıklı ortak açıklamada Halepçe Katliamı kınanırken, Ukrayna işgaline vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Uluslararası emperyal güçlerin Ukrayna işgaliyle beraber kısmen de olsa 3 dünya savaşının fiili anlamda startını vermiş oldu. Aslında burada gelişen güç ve paylaşım savaşı dünyayı iki farklı noktada ayrıştırsa da amaçlanan şey emperyal-kapital güçlerin dünyayı yeniden diyazyn etmek ezilen halkların emekçilerin üzerinde hegemonik sömürünün daha çok katmerleşmesidir. Oysa bir yandan emperyal Avrasyacılar bir yandan da NATO gladyosu çatısı altında örgütlenmiş sömürgeci atlantikçiler biz ezilen halklar için tek seçenek demokratik yaşamı esas almaktan geçer. Bugün bütün çıplaklığıyla görünüyor ve hissediliyor ki, Ukrayna’da gelişen savaş sonuç itibariyle beraberinde büyük dramlara sebep oluyor bunun da en büyük bedelini kadınlar, çocuklar ve emekçiler ödüyor. Biz demokratik kitle örgütleri ve STK olarak ölümlerin olmadığı savaşsız, sömürüsüz barışın bütün dünyaya egemen olduğu bir dünya istiyoruz. Askeri yöntemler çözüm değildir. Savaş demek göç demek, açlık demek, gözyaşı demek, ölüm demektir yani bir bütünen soykırım demektir. Tıpkı 16 Mart 1988 yılında Halepçe’de yaşanan insanlık dramı gibi. Ortadoğu coğrafyasında en kalabalık olan Kürt halkı uzun yıllardır trajik katliamlar yaşamaktadır.”

Amed Emek ve Demokrasi Platformu'ndan Halepçe anması
Katliamları kınıyoruz: Unutmadık ve Unutturmayacağız
Yaşanan katliamın tarihsel arka planına işaret edilen açıklama şöyle devam etti: “İran-Irak Savaşı sırasında İran sınırına yakın bir kent olan Halepçe'de yaşayan Kürt halkı dönemin Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin emri ile "Kimyasal Ali" olarak tanınan Ali Hasan el-Mecid'in tarafından kimyasal gaz bombaları bırakılarak Kürtlere karşı Enfal Hareketi başlatılmıştı. Halepçe’de 16 Mart 1988’de yaklaşık 5 saat süren kimyasal bombardıman sonrası, çoğunluğu çocuk ve kadın 6 bin 357 kişi Katliamda yaşamını yitirdi, 14 bin 765 kişi de ağır derecede yaralandı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) raporuna göre bu kimyasal saldırı, günümüze kadar 43 bin 753 aşkın kişinin ölümüne, 61 bin fazla kişinin de sakat kalmasına sebep oldu. Bunun yanı sıra etkileri uzun süreli olan kimyasal gazlardan etkilenen yüzlerce kişinin tedavileri hâlâ devam ediyor. Katliam sonrası ikinci bir saldırıdan kaçarken ailelerini, çocuklarını kaybeden insanların travmaları devam ediyor. Kimyasal Ali, kimyasal silahın etkili olabilmesi için önce evleri konvansiyonel silahlarla bombalayarak camların kırılmasını sağlamış ardından kimyasal bombaları devreye sokmuştu. İkinci saldırı başladığında ortaya kesif bir koku yayıldı. Kurtulanların “elma kokusu”na benzettiği kokuya kimse anlam verememişti. Mecid’in bombardımanda kullandığı hardal, sarin ve VX gibi gazların kokusunu genizlerinde hisseden Halepçe’deki İnsanlar, ve diğer tüm canlılar birer birer toprağa düştü. Amed Emek ve Demokrasi platformunu oluşturan sendikalar, odalar ve meslek örgütleri olarak bu katliamları kınıyoruz bir daha yaşanmamasını diliyor Unutmadık ve Unutturmayacağız.”
SUR AJANS