Kan stokları kritik seviye ulaşan Kızılay’a ilişkin açıklama yapan Amed Sağlık Platformu, stokların tükenmesinde Kızılay’ın, parayla kan satması, yönetim kurulunun huzur hakkı altında aldığı binlerce TL’lik maaş ve iktidarın yanlış politikalarının etkili olduğunu belirtti.

İktidarın Kızılay’ın ilkelerinden uzaklaştırmakla kalmadığını, tamamen bir rant ve devşirme alanına dönüştürdüğü belirtilen açıklamada, “Hiçbir dönemde Kızılay’a yönelik güvensizlik bu dönemdeki kadar artmamıştır. Olağan dönemlerde yapılan kan bağışlarıyla toplanan kanları para ile hastalara satan, en son meydana gelen deprem sürecinde de çadır, yiyecek vb. satması nedeniyle yurttaşların kan bağışı yapması yönünde olumsuz etkilerini maalesef sağlık kurumlarımızda daha iyi gözlemleyebiliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Yeterli oranda kan stoğu olmamasının iktidar ve yanlış politikalarda ısrar olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Yine Kızılay yönetim kurulu ve başkanının huzur hakkı adı altında aldıkları yüzbinlerce TL maaş, bu kurumun gönüllü hizmet ilkesini hiçe saymış ve bağış yapılmasını da olumsuz engellemiştir. Özellikle 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem sonrası hem ulusal hem de uluslararası alanda bu kurumun hiçbir güvenirlik ve prestiji kalmamış, uluslararası Kızılhaç ve Kızılay federasyonundaki statüsünün değiştirilme riski ve tartışmalarına neden olmuştur.”

Açıklamanın devamında şöyle denildi, "Hastanelerin kendilerine ait kan bankalarının yeniden oluşturulması, Kızılay kurumunun şeffaf, bağımsız ve denetlenebilir bir kurum olabilmesi için yeniden yapılanmaya gidilmesi, sorumluluğu olan kişiler hakkında soruşturmanın başlatılması ve sorumluluk gereği istafa etmeleri gerekmektedir.

Tüm olumsuzluklara rağmen kan bağışı sürekli olmak durumundadır.  Bu nedenle bir yandan eleştirilerimizi yapıp şeffaf ve toplum yararına faaliyet yürütecek bir Kızılay’ı yaratmaya çalışırken diğer yandan yaşamak ve yaşatmak çabamızı dayanışma ile büyüteceğiz."