Arif Bulut/GÖRÜŞ

Geçtiğimiz sezon oynadığı 2’nci Lig’de şampiyon olarak tarihinde ilk kez 1’inci lige çıkan Amedspor, gözlerin çevrildiği bir takım oldu.

Diyarbakır'da hemzemin geçitte kaza: 1 ölü, 1 yaralı Diyarbakır'da hemzemin geçitte kaza: 1 ölü, 1 yaralı

Ancak bazı gözler ise direkt olarak ‘Amedspor Ruhu’nu hedef aldı. Neyden bahsediyorum. Patates tarlasından bahsediyorum.

Mecbur muyuz buna? Ya da bir alternatif yaratacak güçte değil miyiz?

Tarihinde ilk defa 1'inci Lige çıkan Amedspor, sezonun başından bu yana Diyarbakır Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün tutumu nedeniyle ligde büyük darbe alırken, buna dair etkili bir politika izledik mi? Hayır…

Direkt olarak ‘Amedspor Ruhu’nu hedef alanların amacı neydi? Amedspor'u kendi evinde seyircisinden mahrum bırakmak ve takıma 'motivasyon' kaybettirmekti. Kısacası ‘Amedspor Ruhu’na suikast kurmaktır.

Bu suikast, ilk dönemlerde fark edilemedi belki ama sonra “Çamurda olsa, taşta olsa, toprakta olsa biz kendi evimizde maçlarımızı oynamak istiyoruz” serzenişinden sonra fark edildi sanırım.

Peki fark edilmesi yeterli miydi? Aradan geçen aylara ve yaratılan mağduriyetlere karşı etkili bir adım geldi mi? Gelmedi. Sadece fark etmekle kaldık ve şimdi sitem ediyoruz.

Amedspor Ruhu’nun mücadeleci yanını düşünenler mevcut duruma karşılık bir alternatifi düşünüyordur. Bu alternatif de ‘yeni bir stat yani kendine ait bir stat’ diyebiliriz.

Peki bunu başarabilir miyiz? Elbette ki başarabiliriz. Yeter ki başarmaya dair ortaya bir irade çıksın. Çıktığında da Amedspor’un ruhuna suikast düzenlenilemeyeceği net bir şekilde ortaya çıkmış olur.

Yavaştan konuya girelim. Nasıl yapabiliriz? Anlatalım…

Diyarbakır’da bünyesinde 90’ı aşkın sivil, emek ve meslek örgütünü barındıran Kent Koruma ve Dayanış Platformu gibi oluşumlar ile ticaret potansiyeli yüksek kuruluşlar ya Kürt İş İnsanlarının olduğu bir yerde Amedspor’un Diyarbakır Gençlik ve Spor İl Müdürü’nün insafına bırakılması beraberinde yeni soru işaretlerini getiriyor.

Akıllara gelen ilk soru ise “Amedspor kendine ait bir stat inşa edebilir mi?” şeklinde… Hadi merak edilen bu konuyu bir irdeleyelim.

Türkiye ve dünya örnekleriyle devam edelim:

Diyarbakır Stadyumu (2018):

Diyarbakır Stadyumu'nun tamamlanması yaklaşık olarak 150 milyon TL'ye mal olduğu raporlanmıştır. Bu stadyum 33.000 kişilik kapasiteye sahiptir.

Antalya Stadyumu (2015):

Antalyaspor'un kendi sahası olan Antalya Stadyumu'nun maliyeti 250 milyon TL civarında olmuştur. Bu stadyum 33.000 kişilik kapasiteye sahiptir.

Fransa, Lille - Stade Pierre-Mauroy (2012):

Lille kulübü tarafından yapılan Stade Pierre-Mauroy'un maliyeti 350 milyon Euro olarak raporlanmıştır. Bu stadyum 50.000 kişilik kapasiteye sahiptir ve çok amaçlı olarak kullanılmaktadır.

İngiltere, Tottenham Hotspur Stadyumu (2019):

Tottenham Hotspur'un yeni stadyumu olan Tottenham Hotspur Stadyumu'nun maliyeti yaklaşık 1 milyar Euro olarak tahmin edilmektedir. Bu stadyum 62.000 kişilik kapasiteye sahiptir ve modern mimari özelliklere sahiptir.

Tabi Diyarbakır Stadyumu'nun 150 milyon liralık maliyeti o dönemin ekonomik tablosu ile bu dönemin ekonomik tablosu nedeniyle değişiklik göstereceğini hepimiz biliyoruz.

Tabi TÜİK ve ENAG’ın enflasyon verileri her ne kadar kafamızı karıştırır ise de Diyarbakır Stadyumu örneği üzerinde ‘dolar’ ile biraz kafa yoralım.

Doların henüz azgın olmadığı 2014 yılında 150 milyon liralık stadımız, yaklaşık 65 milyon 212 bin dolara karşılık geliyordu.

Stadın tamamlandığı yılın 2018’in Mayıs ayında 1 dolar yaklaşık 4,65 liraydı. O döneme göre hesaplama yaptığımızda da 150 milyon liramız, yaklaşık 32 milyon 258 bin dolara denk geliyor.

Günümüze gelelim. Yani 2025 yılı. Dolar kuru bugün 35,65 lira. Bugün o 150 milyon lira ise 4 milyon 204 liralık bir değerde.

Buraya kadar okurken bile aklımızın ne kadar karıştığınız görüyor musunuz? Şuan Diyarbakır’da bir 33 bin kişilik kapasiteli stat kaç liraya mal olur? Neyse o kadar büyük paramız yok ve proje çıkaracak teknikli bilgimiz de yok.

Kafamız karışmış ise bizim de bazı kafaları karıştırma hakkımız olduğunu düşünerek bu yazıyı ele aldım. Kafa karıştırma evresine geçmeden önce sıfıra yakın bir bilgi ile rakam vermek istiyorum.

2025 ile 2018 yılı dolar kurunu bir kenara bırakalım ve en başa yani 2014 yılına dönelim. 33 bin kapasiteli bir stat için 65 milyon 217 bin dolara ihtiyacımız var. Bu da günümüzde 2 milyar 320 milyon 250 bin liraya karşılık kalıyor. 

Ekonomik tabloyu bir kenara bırakarak 2014 yılına gittiğimizde bugün 2 milyar 320 milyon 250 bin liraya herhalde kendimize bir stat yapabiliriz. Mimar ve Mühendisler Odası bunu daha iyi bilir ama bence bu miktara bir stat yapabiliriz. Yanılıyor isem de lütfen düzeltin.

Peki bu parayı nerden bulacak Amedspor? Ya da bu ön sıradakiler bulamıyor ise biz nereden bulacağız? Biraz da buna kafa yoralım mı?

Ön sıradakiler, bu kentin en kodamanları yani. Çünkü; yaklaşık 100 sivil, emek ve meslek örgütü olarak Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun etrafında birleşmişler. Birleşmeler de devam ediyor.

Üstelik, her yeni günde yeni yeni konseyler, yeni oluşumlar ve yeni trafiklere şahitlik ediyoruz.

Ön sıralardan yükselen “Amedspor bir camiadır” sesi artık karşılık buldu. Tribünler her zorluğa rağmen doluyor. Şampiyonluk kutlamasında taraftarlar şehri kilitleyebilecek deneyimde. Her yerde Amedspor renkler ve Amedspor ismine tahammül etmeyenler de artık “Amed” diyor.

Dolayısıyla ya ön sıralardan bize Diyarbakır’da bir stadın yapılması için ya bir ses gelsin ya da geri sıralarda duran “Amedspor” ruhuna bir sesleniş olsun.

Ön sıraların yapamayacağını on milyonlarca Kürt yapabilir. Çünkü camiadan kastımız onlar değil mi?

Kürtler ile de yeni bir stat yapılabilir. Nasıl mı?

Demiştik ya ‘65 milyon 217 bin dolara ihtiyacımız var’. Camia matematiği ile 10 numara bir hesaplama yaparsak; 6 milyon 500 bin kişiye ulaşmamız lazım.

Eğer 6 milyon 500 kişi, 10 doları stat için cebinden çıkarır ise bir anda 65 milyon 217 bin doları havuzda bulabiliriz.

Fazla kafa karıştırmayalım. Çünkü bu sorunlar ve bu tutumlar devam ettikçe kafa karışıklığımız devam edecek, tekrar burada buluşmuş oluruz.

Sözün kısası ya ön sıradakiler, Amedspor Camiasının bu kadar sürünmesine müsaade etmeyecek ya da ‘Camiaya’ kafa karışıklığı ile bu rezaletin kaynaklarını sorgulamaya başlayacak. Çünkü Amedspor ruhunun kodları herkesten büyüktür ve her sorunu aşabilecek kudrete sahiptir.

Editör: Haber Merkezi