Amedspor’a verilen cezaların, takıma karşı girişilen linç kampanyalarının, algı oyunlarının bugüne kadar bir sonuç üretmediğini görmek için birilerinin daha kaç denemeye ihtiyacı olacak bilinmez ama toplum artık bu tür basitliklerden bıktı usandı.
Amedspor
Görüş: Ali Abbas Yılmaz
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Amedspor Bursaspor maçında “taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle” 2 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezası ve 140.000. TL para cezası verdi. Cezalar bununla da sınırlı değildi. PFDK, Amed Sportif Faaliyetler Kulübü’ne ihtar cezalarının yanı sıra “merdiven boşluklarının boş bırakılmamasından” dolayı da 16.000.TL para cezası kesti. Kulübün, “TFF'nin izni olmaksızın müsabakadan canlı yayın yapılması” da ihtar cezasına konu oldu. Yine bir diğer ihtar cezası konusu ise kulübün idarecisi Ömer Elaldı'nın, “müsabaka esnasında akredite edilmediği T alanında bulunması” idi.
PFDK, Amedspor’a toplamda 156 bin TL para cezası ve ihtar cezaları verildi. Peki, tüm bu cezalar ne için verildi, Amedspor Kulübü, yöneticileri, futbolcuları, taraftarları ve bütün olarak bu kent söz konusu cezaları hak edecek ne yaptı?
Rakip takımı kentte ağırladı, yedirdi, içirdi, eğlendirdi, herhangi bir taşkınlık yaşanmadan maç izlendi, rakip takım uğurlandı ve karşılığında ceza yağmuru.
Diyarbakır stadyumu 60 kamerayla izlendi. Binlerce kolluk kuvveti maçta güvenliği sağladı. Futbolun içinde olabilecek taraftar tepkilerinin ötesinde bir taşkınlık da yaşanmadı. Ama yine de Amedspor çeşitli cezalarla karşı karşıya bırakıldı. Diyarbakır misafirperverliğinin karşılığı bu cezalar mı olmalıydı? Ya da Amedspor rakibi Bursaspor’u yendi kabahat mi işledi? Ne yapsın Amedspor kimseyi yenmesin mi? Amedspor’dan beklenen nedir, ceza yağdıranlar açıkça söylesin de bilelim.
Diyarbakır üzerinden, Amedspor üzerinden algı oyunları ile kimsenin eline bir şey geçmeyeceğini ne zaman öğrenecekler? Türkiye’nin ve kentin en büyük spor kulüplerinden bir olan Amedspor’a linç kampanyasının bugüne kadar kimseye bir hayrı dokunmadı, dokunamaz ve dokunmayacak da. Bari sportif faaliyetler üzerinden çekin şu algı oluşturma, linç uygulama işlerini. Bırakın insanlar en azından spor karşılaşmalarında biraz olsun nefes alabilsinler. Hiç değilse sporun güzelliklerine algı operasyonlarının gölgesi düşmesin.
Ne bu kent ne Amedspor ne de Türkiye toplumu artık böylesi basit algı oyunlarına prim vermez. Bir bardak suda fırtınalar koparma hevesinde olanların bunu çok iyi anlamaları gerekiyor.
Amedspor sadece futbol oynamak istiyor ve Amedspor taraftarı da takımının maçlarını bayram havasında seyretmek istiyor. Bırakın artık bu zorlama seyirci yasaklarını, futbol seyirciyle güzeldir. İnsanlardan bir avuç mutluluğu esirgemeyin. Toplumu futbol üzerinden germenin kimseye bir faydası olmaz. Bırakın artık maçlardan sonra maç yorumları yapılsın. Öyle yok “bayrak” açtılar falan muhabbetlerine de tenezzül etmeyin. Herkes o “bayrak” yanında kimlerin ne pozlar verdiğini de çok iyi biliyor. İnsanlar aptal değil, kimsenin aklıyla alay etmeyin. Zira espiri dahi yapsanız sadece kendi seviyenizi açık edersiniz. Gerek yok gayrı kabak tadı vermiş bu tür basitliklere.
İnanın Diyarbakır’da dışarıdan gelene hürmet kültürü 7’den 70’e herkesin kanına işlemiş, ne yapsanız da insanların içindeki bu misafirperverliğe gölge düşüremezsiniz. Diyarbakır’a gelin, ciğerinizi, burma kadayıfınızı afiyetle yiyin, üzerine demli bir kaçak çayınızı için, maçınızı izleyin ve gönül hoşluğuyla memleketinize dönün. Kimsenin ardınızda bir çift kötü sözü olmaz, bundan emin olun. Ama ne olur burada yiyip, içip eğlenip de vardığınız yerde “muharebeden” çıkmış pozları atmayın. Önce kendinizi sonra da toplumu kandırmanız hiç hoş değil. Unutmayın bir insan iyiliği de kötülüğü de önce kendine yapar. Bir insan kendi içindeki insani değerlere zarar vermeden başkasına zarar veremez. Herkesin içindeki insan sevgisini futbolun kardeşliği ile çoğaltması, önce kendi sonra da toplum yararınadır. İyilikle kalın.
