Taksim Meydanı'nda 2014 ve 2015 yıllarında yapılmak istenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına izin verilmeyip kutlamaya katılanların polis saldırısına maruz kalmasına dair başvuru yapılan Anayasa Mahkemesi(AYM), kararını açıkladı.

Başvuru, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yapılmıştı.

Van Barosu’ndan Rojin Kabaiş açıklaması: Gerçek dışıdır Van Barosu’ndan Rojin Kabaiş açıklaması: Gerçek dışıdır

2016 yılında yaptığı başvuruyu karara bağlayan AYM, İstanbul Valiliği'nin Taksim Meydanı'na ilişkin aldığı yasaklama kararıyla Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı’nı ihlal ettiğine” karar verdi.

Karar oyçokluğuyla alındı

Oyçokluğuyla alınan kararda Muhterem İnce karşı oy kullandı. Karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Yüksek Mahkeme’nin gerekçeli kararında, Taksim Meydanı'nın İstanbul'da belirlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü alanları içerisinde yer almamasının yeterli bir gerekçe olmadığının altı çizildi. "Hedeflenen amaçlara ulaşılabilmesi için mekanın önemi gözetildiğinde mekan seçme serbestisinin kategorik olarak yasaklanması anayasal hak bakımından kabul edilemez" denildi.

1977 katliamına atıf yapıldı

Kararında, 1977 yılındaki katliama atıfla Taksim'in işçi ve emekçilerin "ortak hafızası" ve "sembolik değeri" olduğuna vurgu yapan AYM kararında, meydanın önemine ilişkin şu değerlendirme yapıldı: “Bu nedenle işçi ve sendika kültürünün yapı taşlarından biri olan Taksim Meydanı yalnızca 1 Mayıs günü orada olanların dayanışmasının değil, aynı zamanda emekçilerin ortak hafızasının varlığını göstermektedir. Bu durumda kendisini o kültürün bir parçası olarak gören her kişinin 1 Mayıs günlerinde Taksim Meydanı'nın ifade ettiği anlamı doğrudan tecrübe etmek ve edindiği tecrübeyi kuşaklar boyunca aktarmak için burada bulunma hakkı vardır. 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı ile özdeşleşmesi nedeniyle anılan mekanın sınırlanması aktarılmak istenen düşüncenin de sınırlanmasına neden olmaktadır."

Yüksek Mahkeme, başvuruda yer alan "kötü muamele yasağının ihlal edildiği" iddiasını ise "açıkça dayanaktan yoksun olduğu" gerekçesiyle reddetti.

Karar 'önlem alınması' için kurumlara gönderildi

Karar, benzer hak ihlallerinin önlenmesi amacıyla İstanbul Valiliği, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.

Editör: Ali Abbas Yılmaz