5 Nisan Avukatlar Günü'ne ilişkin birçok kentte meslek ve hak örgütleri, "Mesleğimiz tehdit altında" diyerek yargı bağımsızlığı ve adalete erişimin için mücadele edeceklerini ifade etti.

Barolar ve hak örgütleri, 5 Nisan Avukatlar Günü'ne ilişkin bir çok kentte açıklama yaptı.

Ankara

Türkiye Barolar Birliği (TTB), 81 ilin barolarıyla birlikte 5 Nisan Avukatlar Günü için ortak yazılı açıklama yaptı. Avukatlığın tehlike altında olduğunu belirtilen açıklamada, yargının bağımsızlığı, avukatlık ücreti, adalete erişim, avukatlara yönelik şiddet, çoklu baro gibi temel sorunlara dikkat çekildi. Açıklamada, “Mesleğimiz Tehdit Altında! 5 Nisan Avukatlar Günü’nü Kutla(ya)mıyoruz! Hiçbir Avukatı Yalnız, Hiçbir Vatandaşı Savunmasız Bırakmayacağız. 5 Nisan Avukatlar Günü’nü Birlikte Kutlayacağız” ifadeleri kullanıldı.  Açıklamanın öne çıkan başlıkları ise şöyle: "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanamaması; yargıya güven ve hukuka inancı azaltırken, avukatlık mesleğinin itibarını zayıflattı. Yargı Bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunacağız. Avukatlık mesleğinin itibarını kimseye teslim etmeyeceğiz. Avukata yönelik şiddet mesleğimizi icra ettiğimiz mekanların sınırlarını aşarak, meslek grubumuzu hedef haline getiren ve can alan, ülke çapına yayılmış bir şiddet türü haline geldi. Avukata yönelik şiddeti ne olursa olsun durduracağız. Meslektaşlarımızı ekonomik, sosyal ve psikolojik şiddet karşısında yalnız bırakmayacağız. Kamu avukatları ek gösterge, mobbing ve mesleki bağımsızlıklarının korunması sorunu hala çözülemedi.  Baroları kamu avukatlarının meslek örgütü haline getirecek, sorunlarını çözeceğiz. Hukuk Fakültesi kontenjan ve sayılarının ihtiyaç durumu gözetilmeden ve barolara danışılmadan artırılması, avukatlık mesleğinde nitelik kaybına sebep oluyor. Üniversite giriş sınavında hukuk fakültesi barajının yükseltilmesini sağlayarak meslekteki niteliksizleşmenin önüne geçeceğiz. Adalete erişim önünde avukatlar ve yurttaşlar için ekonomiye, mekana ve zamana dayalı engeller bulunuyor. Adalete erişimin önündeki engelleri kaldırmak için yetkili makamlarla kurulacak kesintisiz işbirliğimizle çözümleri birlikte hayata geçireceğiz. Çoklu Baro Kanunu ile meslek örgütlerimiz bölündü. Barolarımızı birleştireceğiz. Hiçbir avukatı yalnız, hiçbir vatandaşı savunmasız bırakmayacağız. 5 Nisan Avukatlar Günü’nü birlikte kutlayacağız.”

İstanbul

5 Nisan Avukatlar Günü kapsamında avukatlar, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Savunmaya yönelik saldırılar, adliyede yaşadıkları sorunlarla avukatlara dönük yargılara dikkat çekilen açıklamada, “Avukatları savunmasız bırakmayacağız, tutsak avukatlara özgürlük” pankartı açılırken, “Devrimci avukatlar onurumuzdur”, “Tahir Elçi onurumuzdur”, “Ebru Timtik onurumuzdur”, “Savunma susturulamaz” sloganları atıldı. Açıklamaya birçok avukat örgütü katılırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da destek verdi.   Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Başkanı Çiğdem Akbulut, tarihi Dört Ayaklı Minare önünde katledilen Diyarbakır Barosu başkanı Tahir Elçi ve adil yargılama talebi ile girdiği ölüm orucunda yaşamını yitiren Ebru Timtik’i anarak konuşmasına başladı. Bugünü bayram olarak kabul etmediğini belirten Akbulut, “Bizim için bugün yıllardır sürdürdüğümüz mücadeleyi, direnişi aktarma günü. Adalet mücadelesini, herkes için adalet mücadelesini sürdüreceğiz” dedi. Akbulut,  daha sonra Timtik ile birlikte ölüm orucuna giren ve cezaevinde bulunan avukat Aytaç Ünsal’ın gönderdiği mesajı okudu. Ünsal’ın mektubu şöyle: “Değerli meslektaşlarım, selamlarınızı aldım yüreğimin üstüne koydum. Biz tutsak avukatlar olarak her zaman sizinleyiz, yanı başınızdayız. İki yıl önce bugün büyük bir adalet mücadelesine başlamıştık. Direndik, öldük ama zulme boyun eğmedik. Tarih boynumuzun  eğdiğimizi asla  yazmayacak. İki yıl sonra bugün müvekkillerimiz Sibel  Balaç ve Gökhan Yıldırım,  Ebru’nun cübbesini  üzerlerine giyerek halkın ve halkımızın haklarını savunmaya devam ediyorlar. Adalet için sesimizi hep birlikte yükseltelim. Sibel ve Gökhan’ı yaşatalım. Hepinizi çok seviyorum.” Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)  İstanbul Şube Eşbaşkanı Esra Erin, 5 Nisan’ı sadece avukatlar günü olarak görmek bu mesleğin hafızasını yok saymak demek olduğunu söyledi. Erin, “Zira avukatlar, hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının, adil yargılanma hakkının, konuşma ve ifade özgürlüğünün en yakın takipçisidir. Bizler bu hakların ihlal edilmesi dahil görevimizi yerine getirirken karşımıza çıkan her engeli hak mücadelesinin önüne çıkartılmış bir engel sayarak, kaldırmak için mücadele ederiz” dedi.

Diyarbakır

Diyarbakır Barosu, adliye önünde 5 Nisan Avukatlar Günü'ne ilişkin açıklama yaptı. “#Savunma Susturulamaz Durdurulamaz” pankartının açıldığı eylemde konuşan Diyarbakır Barosu Nahit Eren, avukatlara yönelik baskı ve soruşturma tehdidinin devam ettiğini belirtti. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetinin halen aydınlatılmadığını hatırlatan Eren, cinayetin faillerinin tespit edilmede soruşturma aşamasındaki isteksizliğin kovuşturma sürecinde de sürdüğünün altını çizdi. Eren “Özellikle de soruşturma aşamasında bizzat yargı eliyle yaşanan ve alenileşen hukuksuzluklar mahkemece görmezden gelinmiş, suikastın bütün yönleri ile aydınlatılmasını sağlayacak ara kararları kurmaktan da ısrarla kaçınılmıştır” dedi. Yaşanan toplumsal ve hukuki sorunlara dikkati çeken Eren, yargı bağımsızlığının sağlanmamasının hukuk devleti güvenliğine ve ilkelerine zarar verdiğini belirtti. Sorunların çözümü için demokratik sistemin güçlendirilmesini isteyen Eren, “Ancak yaşanan bu gelişmelere rağmen demokratik sistemin güçlendirilmesi bir tarafa demokratik sistemlerde kabulü mümkün olmayan kayyım atamaları, milletvekili tutuklamaları siyasi partilere yönelik kapatma davaları gibi uygulamalarda ısrar edilmektedir. Bir kez daha belirtmek isteriz ki geçmişte denenmiş bu ve benzeri uygulamaların, sorunların çözümden ziyade toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmekten ve demokrasiye zarar vermekten başka bir etkisi bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.

Yeni anayasa önerisi

Kürt sorununda 2015 yılında yeniden başlayan çatışmalı sürecin sorununun çözümüne katkı sunmadığına işaret eden Eren, “Siyaset kanallarının kapatılmasının ve salt güvenlik eksenli politikaların son 40 yılı çatışmalarla geçmiş, on binlerce insanımızın ölümüne sebebiyet vermiştir. Bu temelde tüm sorunların çözümü için demokratik ve toplumun tüm kesimlerinin iradesini barındıran bir toplumsal sözleşme olarak; yeni, demokratik, çoğulcu ve herkesi farklılıkları ile kabul eden bir anayasaya ihtiyaç olduğu da gün gibi ortadır” diye belirtti.Hak arama özgürlüğünün önünde engellerin ve mesleki sorunlarının sürdüğünü dile getiren Eren, adli ve idari makamların avukatlara yönelik olumsuz tutum ve davranışların önüne geçilmesi, avukatlara yönelik artan fiziki saldırıların engellenmesi ve özelliklede mesleğe yeni başlayan avukatların yaşadığı ekonomik sorunların giderimi için acil çözümler geliştirilmesini istedi.Eren’in konuşmasının ardından, Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkez üyesi Seval Yaprak Yıldız da, avukatların son bir yıl içerisinde maruz kaldığı hukuksuzlukları sıraladı.

İzmir

İzmir Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Bayraklı'da bulunan İzmir Adliyesi'nden aynı ilçede bulunan adliyenin ek binasına savunma yürüyüşü yaptı. "Çoklu baroya hayır, avukatlara saldırılar engellensin, işçi avukatlık kanunla düzenlensin savunma yürüyor" pankartı açan avukatlar, "Zamanında duruşma", "Savunmaya saygı" ve  "Ek bina değil tek bina" dövizleri taşıdı. Yüzlerce avukatın katıldığı yürüyüşte sık sık "Savunma susmadı, susmayacak" ve "Bağımsız yargı istiyoruz" sloganları atıldı.

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, avukatların her gün ek binalar arasında mekik dokumak zorunda kaldığını söyledi. Köprüler ve hastaneler için garanti ücretler konulduğunu vurgulayan Yücel, "Bunu yapanlar avukatlar için tek binayı çok görüyor. Adli yardım ve CMK ücretleri 3-5 ay geç ödeniyor. Kendi yandaşlarına gecikme olmazken avukata gelince 'bütçede ödenek kalmadı' diyorlar" dedi.  Yargı bağımsızlığına dikkat çeken Yücel, "Cumhuriyet savcılarına, iç işleri bakanlarının talimat verdiği, Cumhurbaşkanının 'kararı tanımıyoruz' dediği bir ülkede yargı bağımsızlığından söz edemeyiz. Hakim, savcılar ve yurttaşlar için de yargı bağımsızlığını savunacağız. İstediler ki savunmasız bir ülke olsun. Doğruları söyleyenleri asla istemediler. Tarih karar verenleri değil savunma yapanları yazar. Bu ülkeyi her ileri götüren adımda avukatların izi vardır. Bir gün bütün bu sorunların olmadığı 5 Nisanları hep beraber kutlayacağız. O güne kadar mücadeleye devam" diye konuştu.

Batman

Batman’da konuya ilişkin Batman Barosu önünde açıklama yapıldı. Avukatların cübbeleriyle katıldığı açıklamada konuşan Baro Başkanı Erkan Şenses, avukatların yasanın belirlediği sınırlar içinde kamu görevini yerine getiren adaletin yegane koruyucuları olduğunu söyledi. “Avukatlar; hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının ve hukuk devletinin en temel güvencesidir” diyen Şenses şöyle devam etti: “Toplumun bir arada yaşamasını sağlayan en temel değer adalet ise, adaletin temel unsurlarından biri de avukat ve avukatlık mesleğidir. Bireylerin rahatlıkla avukata ulaşamadığı, avukatın da tam bir bağımsızlık ve özgürlük içinde ve etkili şekilde mesleğini yürüterek yargılama faaliyetine katılamadığı bir toplumda hukuk devletinden söz edilemez.” Avukatların mesleklerini sürdürürken görevlerinden dolayı ciddi saldırılara maruz kaldığını, bu saldırılarda hayatlarını kaybettiğini ifade eden Şenses, avukatların mesleki faaliyetlerinden dolayı soruşturma ve kovuşturmaların hedefi olduğunu belirterek, bu konuda yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

Mardin

Mardin Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Mardin Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda avukat katılırken, açıklama metni Mardin Baro Başkanı İsmail Elik okudu.Avukatlık mesleğinin tehdit altında olduğunu belirterek, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlayamadıklarını dile getiren Elik, “Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanamaması yargıya güven ve hukuk inancını azalttı ve avukatlık mesleğinin itibarını zayıflattı” dedi. Yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunacaklarını kaydeden Elik, avukatlık mesleğinin itibarına sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi. Avukatlara yönelik şiddetin mesleklerini icra ettikleri mekanların sınırlarını aştığını ifade eden Elik, avukatların hedef haline getirilerek, canlarına kastedildiğini ve bu şiddetin ülke geneline yayıldığını kaydetti.Çoklu Baro sistemine dikkati çeken Elik, getirilen yasa tasarısıyla meslek örgütlerinin bölündüğünü belirterek, çoklu baro sistemine son verilmesi ve meslek örgütlerinin birleştirilmesi için mücadele edeceklerini dile getirdi.

Urfa

Urfa Barosu önünde 5 Nisan'a ilişkin açıklamada konuşan Baro Başkanı Velat İzol, günün avukatların önüne çıkarılan sorunların dile getirdiği gün olarak kutlandığını söyledi. Önlerine çıkarılan tüm engellemelere rağmen asla pes etmediklerini ve etmeyeceklerini belirten İzol, "Avukatlara, yasalarla tanınan hakların zorlama yorum ve keyfi uygulamalarla elimizden alınmasını asla kabul etmeyeceğiz ve bu keyfi düzenlemelere karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir" dedi. Avukatlara dönük şiddet, avukatlık hizmetlerinde KDV indirimi, AAÜT, CMK ve adli yardım ücretlerinin arttırılması gerektiğini belirten İzol, avukatların yaşadığı sorunları sıralayarak giderilmesini istedi.

Adana

Adana Barosu da, gün dolayısıyla Atatürk Parkı ve Adana Adliyesi içerisinde basın açıklamaları gerçekleştirdi. Açıklamaya, çok sayıda avukat ile CHP Çukurova Belediyesi Başkanı Avukat Soner Çetin de katıldı. Hukukçular adına konuşan Adana Barosu Başkanı Semih Gökayaz, tüm meslektaşlarının 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutladı. Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşadığını ifade eden Gökayaz, bu krizin en önemli sebebinin tüm gücün tek elde toplandığı, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırıldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğuna vurgu yaptı. Hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığını belirten Gökayaz, "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanamaması; yargıya güven ve hukuka inancı azaltırken, avukatlık mesleğinin itibarını zayıflattı. Yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunacağız. Avukatlık mesleğinin itibarını kimseye teslim etmeyeceğiz. Avukata yönelik şiddet mesleğimizi icra ettiğimiz mekânların sınırlarını aşarak, meslek grubumuzu hedef haline getiren, can alan ve ülke çapına yayılmış bir şiddet türü haline geldi. Avukata yönelik şiddeti ne olursa olsun durduracağız. Meslektaşlarımızı ekonomik, sosyal ve psikolojik şiddet karşısında yalnız bırakmayacağız. Avukatlık ücretleri insan onuruna yaraşır şekilde, avukatın sarf ettiği emeği ve üstlendiği sorumluluğu karşılamıyor. Kamu avukatları ek gösterge, mobbing ve mesleki bağımsızlıklarının korunması sorunu hala çözülmedi. Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarını çözmek için hep birlikte çalışıyoruz" dedi. Açıklamanın ardından meslekte 25 yılını tamamlayan avukatlara plaket takdim edildi. (Kaynak: MA)

Editör: Haber Merkezi