SUR AJANS- Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği konusunda başvuru yaptıklarını söyleyen Avukat Naim Eminoğlu, “İtirafçının beyanı dışında hiç bir somut delil yok. Eğer Anayasa Mahkemesi’nden hak ihlali kararı çıkarsa mahkemeye başvurarak yeniden yargılama, infazı durdurma ve tahliye edilmesi yönünde mahkemeye dilekçe vereceğiz” dedi.

Ayten Öztürk, 8 Mart 2018’de Lübnan’da Beyrut Refik Hariri Havalimanı’nda gözaltına alındı ve özel bir uçakla Türkiye’ye getirildi. Öztürk, 6 ay boyunca kayıptı. Bu süre zarfında hiç kimsenin bilmediği bir yerde falaka, cinsel taciz, elektrik, tabut, askı gibi türlü işkencelere maruz kaldı.

Ayten Öztürk hakkında, bir çocuk istismarcısının linç edilmesini kaldırımdan izlediği iddiasıyla verilen 2 tane ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandı.

Ayten Öztürk’ün avukatları, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği kararın adil yargılanma hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle bozulması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı.

Ayten Öztürk’ün avukatı Naim Eminoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruya ilişkin PİRHA‘ya konuştu.

“Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği noktasında başvuru yaptık”

Türkçe bilmeyen hastanın tedavi edilmemesi Meclis gündeminde Türkçe bilmeyen hastanın tedavi edilmemesi Meclis gündeminde

Ayten Öztürk davasında bütün dosyanın bozulmasına ilişkin bir başvuru yaptıklarını söyleyen Naim Eminoğlu, “Genel anlamda yargılama süreci boyunca adil yargılanma hakkının ihlal edildiği noktasında başvuru yaptık. Yargılama zaten itirafçı tanığın linç eylemini kaldırımdan izliyordu beyanı üzerinden yürütüldü ve gizli tanığın beyanı üzerinden de Ayten Öztürk hakkında hüküm verildi ve iki tane ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi” dedi.

Anayasa Mahkemesi’ne iki hususta başvuru yaptıklarını aktaran Eminoğlu, “Birincisi; itirafçı tanığı Ayten Öztürk ve biz avukatlar olarak hiçbir zaman sorgulayamadık. O yüzden biz tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği noktasında bir başvuru yaptık. Eğer biz o kişiyi sorgulayabilseydik belki başka bir ifade verecekti ya da biz o kişinin beyanlarını çürütebilecektik ama yargılama boyunca bu imkân bize hiç tanınmadı. O yüzden burada bir hak ihlali olduğu noktasında bir başvurumuz oldu Anayasa Mahkemesi’ne.

İkincisi ise; doğal hakim ve doğal yargı ilkesinin ihlal edildiğine dair bir başvurumuz oldu. Mahkemenin son duruşmasında Ayten Öztürk hem tahliye edilmişti hem de ceza verilmişti. O duruşmada biz Ayten Öztürk’ün avukatları olarak hakimi reddetmiştik çünkü tarafsız bir hakim olmadığı gerekçesiyle başvuru yapmıştık” diye belirtti.

“İtirafçı tanığın beyanı dışında hiçbir somut delil yok”

İtirafçı tanığın beyanları dışında dosyadaki delillerin hiçbir somut gerekçeye dayanmadığını belirten Eminoğlu, şunları dile getirdi: “Yargıtay’ın dosyada olmayan konular üzerinden yargılama yaptığını ve İstinaf Mahkemesi’nin inceleme yapmadığını da belirttik. Eğer Anayasa Mahkemesi’nden hak ihlali kararı çıkarsa mahkemeye başvurarak yeniden yargılama, infazı durdurma ve tahliye edilmesi yönünde mahkemeye dilekçe vereceğiz. Eğer Anayasa Mahkemesi’nde ret kararı gelirse bu durumda da artık tek başvuru seçeneğimiz kalan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz.”

Kaynak: PİRHA