Politika

Bakırhan’dan Bahçeli ile Erdoğan’a: Siz de var mısınız?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: "Kürtler buradaysa, çözüm iradesini ortaya koyuyorsa, samimi ve iyi niyetli davranıyorsa, o zaman şunu sormak lazım; Sayın Bahçeli, siz var mısınız? Buyurun Sayın Erdoğan, siz var mısınız?"

Mezopotamya Ajansı’na konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 1 Ekim’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan ve kayyım atamaları ile Rojava’ya dönün operasyon tartışmaları ile süren süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli ile Erdoğan’a seslenen Bakırhan, şu açıklamalarda bulundu:

"Sorumluluk sahibi olanlar 'Buradayım' diyor"

"Sizin aracılığınızla söylüyoruz; biz demokratik bir çözüme ve onurlu bir barışa varız. Sayın Öcalan, hukuki ve siyasi zemin vurgusuyla "buradayım" diyor. "Teorik ve pratik gücümle çözüme katkı sunmaya hazırım" diyen Öcalan’ın açıklamasından sonra KCK de açıklama yaptı. "Biz buradayız, Sayın Öcalan’ın geliştireceği süreci esas alacağız" dedi. Tüm bunlar ne anlama geliyor? Kürt sorunun demokratik çözümünde sorumluluk sahibi olanlar "buradayım, varım" diyor. Kürtler buradaysa, çözüm iradesini ortaya koyuyorsa, samimi ve iyi niyetli davranıyorsa, o zaman şunu sormak lazım; Sayın Bahçeli, siz var mısınız? Buyurun Sayın Erdoğan, siz var mısınız? Eğer halen bir devlet aklı kalmışsa sormak istiyorum; Bu mesele Türkiye’nin gelişmesini, demokratikleşmesini, refah içinde yaşamasını engelliyorsa, demokratik bölgesel bir güç olmasına izin vermiyorsa, Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz?"

"Rojava’ya askeri harekat planlarını yazıyorlar"

"Rojava, tüm dünyada insanlığın yüz akı olarak görülüyor. Rojava bir tehdit değildir. Erdoğan’a soruyorum; Bir yandan "Kürt kardeşlerim ellerimi sımsıkı tutun" diyeceksiniz, diğer yandan da yanı başınızda olan Kürtleri tehdit göreceksiniz. Nasıl barışacaksınız? Biliyorsunuz, 1 Ekim sonrası başlayan iç tartışmaları hep "beka" ile açıkladılar. "Ortadoğu’da dengeler değişiyor, iç barışı sağlayalım" dediler. Rojava’ya dönük bir saldırıyla "iç barış" adını koyduğunuz siyaset çöker. Kürtlere bir yandan kamçı, diğer yandan kardeşlik hamaseti olmaz. İçeride barış, ancak sınır ötesi barış ile sağlanır. Rojava ile hısımlık kazandırır, hasımlık kaybettirir. Günlerdir Rojava’ya askeri harekat planlarını yazıyorlar, çiziyorlar. Bu savaş kime karşıdır? Savaşlardan medet bularak mı Kürt-Türk kardeşliği kurulacak? Rojava’ya saldırı, Kürtlerin kazanımlarını yok etmenin adıdır. Vakit kardeşlik ve barış için mi tamam? Yoksa vakit daha çok savaş, daha çok inkar, daha çok acı için mi tamam? Buna karar verin."