Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) süt ve süt ürünleri üretimine dair açıkladığı son verilere göre, inek sütü üretimi 2023 Mart ayında 911 bin 760 ton iken, Nisan ayında ise yüzde 3,5 azalarak 879 bin 602 ton oldu. Girdi maliyetleri, yem, saman ve ilaçlarda yaşanan fiyat artışları besiciyi hayvanlarını satmaya zorlarken, süt üretimi de giderek düşüyor. Iğdır Süt Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Artan, çiftçilerin hayvanlarını satmak zorunda kaldığını ifade etti.
‘Besici hayvanlarını satmak zorunda kalıyor, çünkü maliyeti karşılamıyor’
Besicinin girdi maliyetleri nedeniyle sorun yaşadığını belirten Artan, “Bir torba yem neredeyse bin lira olmuş. Sütü 11 TL bandında satışa sunuyor ama kar edemiyor. Devlet 3 ayda bir süt desteği veriyor ama bu hibeden mandıralar pay alıyor. Besici hayvanlarını satmak zorunda kalıyor, çünkü maliyeti karşılamıyor. Bir saman balyasının 70-80 TL olduğu, meraların yıllık kirasının 300-400 bin TL olduğu yerde besici elinden bir şey gelmediği için hayvanlarını satmak zorunda kalıyor” dedi.
İneğin aylık maliyet 5 bin TL
Besicinin üretim yapmaya devam edebilmesi için desteklerin ve teşviklerin yapılması gerektiğini söyleyen Artan, “Besiciye bir destek olursa, kimse mağdur olmaz. Besici bir ineğine, ot, saman ve yem alsa, maliyeti aylık 4-5 bini geçiyor. Çobanı, mera kirası, ilacı derken maliyetlerin altından kalkamıyor ve mecburen satmak zorunda kalıyor. Devlet buna el atmak zorunda, özellikle de yem fiyatlarına el atılmalı, çünkü besiciler en çok yem fiyatından şikayetçi. Meraların fiyatı giderek artmış, Iğdır halkı yayla için Kars’a, Ağrı’ya ve Erzurum’a gitmek zorunda kalıyor, çünkü gitmese hayvanlar ölüyor. Ben kendim bile geçen gün 200 tane koyunumu satmak zorunda kaldım, çünkü maliyetlerinin altından kalkamadım” ifadelerini kullandı.
Alan pişman, satan pişman
Besicinin sattığı hayvanın yerine yeni hayvan alamadığını belirten Artan, “Sattığım 200 koyunun parasıyla 200 koyun almak çok zor. Tek kullanımlık ilaçların fiyatı 50-80 TL olmuş ve bu bir besici için çok pahalı. Besicinin bir hayvanı hasta olsa, gidip ilaç alamıyor. Geçen hayvanları kontrol etmeye gelen veterinere 2 bin 700 TL ödedim. Besici havyan alsa bin pişman, satsa bin pişman. Bu bölgede hayvancılıktan başka ne yapabilir ki? Besici sütünü 11 TL’den satıyor ama mandıralar bundan daha fazla kar yapıyor. Süt Birliği’nin de artık elinden bir şey gelmiyor. 2014’den beri sürekli üye kaybediyoruz. Böyle giderse birlikleri kapatmak zorunda kalacağız” şeklinde konuştu.
Çiftçi ilaç alamadı, hastalıklar yayıldı
Bölgede yayılan şap hastalığına değinen Artan, “Birçok kent uzun süre kapalı kaldı, çünkü insanlar ilaçları alıp hayvanına veremedi. Hastalık her tarafa yayılmış, ilaç ucuz olsaydı, vatandaş alırdı. En azından devlet bu ilaçları karşılasaydı, bu durum yaşanmazdı. Bir hayvan hastalanınca, ilaçlama da olmayınca her yere yayılıyor. Bu hastalık ithal hayvanlar üzerinden yayılıyor. Gelen hayvanlarda hastalık var. Bu hayvanları almak yerine besiciden alsalar daha iyi olacak fakat yapmıyorlar. Şu an besici koyunları en fazla 4 bin TL’ye satıyor, fakat ithal edilen hayvanlar 8-10 bin TL’den alınıyor, bu durum çiftçinin sırtında bir kambur, çünkü elinde kalıyor. Besicinin sorunları bitmeyecek gibi görünüyor” dedi. (Kaynak: MA)