Aralarında Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), birçok baro üyesi avukat ile hak ve hukuk kurumu yapılan başvuruya ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri George Aslan, Saliha Aydeniz ve Serhat Eren, Newroz Uysal Aslan, Dilan Kunt Ayan, Cengiz Çiçek de açıklamaya katılarak destek verdi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), hak ve hukuk dernekleri ile birçok baro üyelerinin de aralarında olduğu hak ve hukuk kurumlarından bin 330 avukat, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması istemiyle Adalet Bakanlığına başvuruda bulundu.
Başvurucular, Diyarbakır Adliyesi önünde toplanırken, ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, açıklama yaptı.
‘7 Ağustos 2019 sonrası kesintisiz yasaklama’
Katılımcıların üzerinde uzlaştığı ortak açıklamayı yapan ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, İmralı Adası’ndaki tecride dikkati çekti. Yeter, şunları kaydetti:
“Bilindiği üzere İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutulmakta bulunan Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Ömer Hayri Konar, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Veysi Aktaş’ın avukatları ile görüşmesi hukuka aykırı bir şekilde engellenmektedir.
Daha önce de defalarca gündeme aldığımız ve sizleri bilgilendirdiğimiz gibi, Sayın Abdullah Öcalan ile 7 Ağustos 2019 tarihinden beri diğer tutsakların Sayın Veysi Aktaş, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Ömer Hayri Konar’ın ise İmralı Adasına nakledildikleri 2015 yılından bugüne kadar avukatları ile görüşmelerine izin verilmemiştir.
Avukat görüş yasağı, 27 Temmuz 2011 yılından 2 Mayıs 2019 tarihinde dek 8 yıl boyunca kesintisiz biçimde devam ettirilmiş olup 2019 yılında 5 defa avukat görüşmesi gerçekleştirilmiş ve 7 Ağustos 2019 tarihli son avukat görüşü sonrası kesintisiz yasaklama uygulamasına yeniden başlanılmıştır.
CPT değerlendirmesi
Süreç içerisinde CPT, (Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi) İmralı Cezaevine 2019 yılında yapmış olduğu ziyarete dair 5 Ağustos 2020 tarihinde açıkladığı raporunda, Öcalan ve diğer üç tutsağın dış dünyayla temaslarında tam bir yasak halinin uygulandığını, bu durumun bir tür mutlak iletişimsizlik (incommunicado) olduğunu değerlendirmiştir. CPT yaptığı değerlendirmede böyle bir durumun kabul edilemez olduğunu ve ilgili uluslararası insan hakları belgelerine ve standartlarına aykırılığını belirtmiştir.
İnfaz yasası açıkça ihlal ediliyor
İmralı Hapishanesine avukat ziyaretinin yasaklanması, 5275 Sayılı İnfaz Yasasını açıkça ihlal etmekle kalmayıp uluslararası kurallara ve insan hakları sözleşmelerine aykırıdır. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki devletler, tutuklu ve hükümlülerin kimliklerine ve cezalarının niteliğine bakılmaksızın haklarını kullanmalarını güvence altına almakla yükümlüdür. Türkiye bu yükümlülükten azade değildir.
2022 başvuruları yanıtsız kaldı
Yerel ve uluslararası hukuk ve etik kuralları uyarınca avukatlar, hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan mesleki faaliyetlerini yerine getirebilmeli ve müvekkilleriyle görüşebilmelerinin sağlanması gerekmektedir.
Biz avukatlar bu kurallara riayet edilmesi talebi ile hukuki, kanuni ve meşru olmayan yasaklama ve kısıtlama kararları ile yaratılan haber alamama durumuna karşı Türkiye çapında 29 farklı baroya kayıtlı 775 avukat olarak 2022 yılında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ve İmralı Cezaevi İdaresine başvurarak avukat ziyaretlerinin biran önce gerçekleştirilmesine yönelik talepte bulunmuştuk. İçlerinde baro başkanlarının da bulunduğu yüzlerce avukatın 2022 yılında yapmış olduğu başvuruya herhangi bir yanıt verilmedi.
22 farklı ülkeden avukat başvuruları da yanıtsız
Akabinde Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 22 farklı ülkeden 350 avukat 14 Eylül 2022 tarihinde, Ortadoğu’dan 756 avukat da 19 Eylül 2022 tarihinde Adalet Bakanlığına başvuruda bulunarak İmralı Ada Hapishanesinde bulunan tutsaklarla görüşmek istemiş ve süre gelen ihlal durumlarına son verilmesi talebinde bulunmuştur. Ancak bu talepler de yanıtsız bırakılmıştır.
Avukatların uzun süredir tecride ve savunma hakkı ihlaline yönelik gösterdikleri çabanın esasen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ve kurallar ile koruma altına alınmış olan hakların uygulanmasının bir mücadelesi olduğunun bir kez daha altını çizmek isteriz.
Adalet Bakanlığına başvuru
Bugün bu gerekçeler ile İmralı’da tutulan Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Ömer Hayri Konar, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Veysi Aktaş ile görüşme talepli başvurumuzu Adalet Bakanlığı’na gönderdiğimizi sizler ile paylaşmak isteriz. 35 barodan bin 330 avukat süre gelen bu hukuksuzluğa bir an için son verilmesi talebimizi tekrar ediyoruz."