Bizim apartmanın kapısına bir çift siyah kundura koymuşlar,
karşı apartmanın üçüncü katında film var, pencere açık…
galiba' “İyi, Kötü ve Çirkin“.
Caddemizde düğün konvoyu;
kornası patlamış,
kapağı açık bagajda,
bass sistemi hoparlör…
Konvoyun arkasında havlayan köpek,
köpekten korkup apartman boşluğuna sığınan/sıkışan, inliye inliye miyavlayan
sol gözü oyulmuş sarı benekli kedi.
…
Bir de ben varım,
aklımda Yeşilçam figüranları,
mesela, ımmm,
mesela Yadigâr Ejder.
…
Şimdi hatırladım bak!
babamın evinin kapısına kundurasını koymamışlardı.
gerçi babam kundura da giymezdi ya;
ama keşke babaannemin evinin kapısına mavi lastik ayakkabılarını koysalardı,
en azından yatsıya kadar.
…
Bakın!
Şimdiden söylüyorum:
Benden sonra kapıma kitaplarımı bırakın,
parmak arası sandalet ayıp olur çünkü.
hem de pembe çiçekli, off!
Giderayak madara olmayalım,
tamam mı Ramazan.