Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin hazırladığı rapora göre, 2012 ila 2021 yılları arasında incelenen 11 yıllık dönemde zırhlı araçların sebep olduğu ölüm ve yaralanmalı durumların sayısı en az 49 olarak kayıtlara geçti.

Rapora göre, zırhlı araç kazalarından kaynaklı 11 yılda 22 çocuk yaşamını yitirirken, 27 çocuk ise yaralandı.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nce hazırlanan zırhlı araç, mayın ve çatışma-savaş atıkları kaynaklı çocuk hakkı ihlalleri raporu kamuoyuyla paylaşıldı.

Çocuk Hakları Merkezi tarafından hazırlanan "Zırhlı Araç, Mayın ve Çatışma-Savaş Atıkları Kaynaklı Çocuk Hakkı İhlalleri Raporu" Tahir Elçi Konferans Salonu'nda açıklandı.

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Çocuk Hakları Komisyonu üyeleri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) üyeleri toplantıya katıldı.

Zırhlı araç ölümleri en çok bölgede yaşanıyor

Baro Başkanı Nahit Eren, ülkede yürütülen güvenlikçi politikalar nedeniyle özellikle bölge kentlerinde birçok hak ihlallerine neden olduğunu kaydetti. Raporun 2011 ile 2022 yılını kapsadığını aktaran Eren, özellikle "çözüm süreci"nin sonlandırıldığı 2015 yılı ihlallerin arttığını kaydetti. Eren, ihlallerin en çok bölge kentlerinde yoğunlaştığına işaret ederek, "Zırhlı araçların neden olduğu ölümler bir tek Doğu ve Güneydoğu illerinde yaşanıyor” dedi.

 Çocuk Hakları Komisyonu'ndan Özlem Ender ve Şoreş Deniz Tuğrul ise, rapordaki verileri aktardı. Birçoğu basın-yayın organlarından geçilen haberler üzerine hazırlanan raporda, yaşamını yitiren çocukların isimlerine ve yaşlarına yer verildi.

Raporda 2012 ila 2021 yılları arasında incelenen 11 yıllık dönemde zırhlı araçların sebep olduğu ölüm ve yaralanmalı durumların sayısı en az 49 olduğu belirtildi. Rapora göre, “Bu olayların %52’si devletin güvenlik odaklı politikalarının arttığı 2016- 2018 yılları arasında meydana geldi.”

diyarbakır barosu

Diyarbakır Barosu

UNICEF: Dünyada savaş, çatışma, afet bölgelerinde 41 milyon çocuk yardım bekliyor

Raporda UNICEF verilerine atıfta bulunularak, "Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’na (UNICEF) göre, dünyada savaş, çatışma, afet ve diğer olağanüstü durumlarda yaşamak zorunda kalan insani yardıma muhtaç en az 41 milyon çocuk bulunmaktadır. Çatışma ortamlarında, doğal ve beşeri afetlerde çocukların oyun hakkı meselesi göz ardı edilmektedir" ifadelerine yer verildi.

çocuk hakkı ihlalleri raporu

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi zırhlı araç çarpmalarına bağlı çocuk hakkı ihlalleri raporu

‘Türkiye sınırları içerisinde en az 900 bine yakın gömülü mayın bulunmakta’

Raporda mayın ve çatışma atığı mühimmattan kaynaklı yaşanan çocuk hakkı ihlallerine dikkat çekilerek Türkiye’deki kara mayınlarına ilişkin şu bilgilere yer verildi: “Kara Mayınları İzleme Örgütü’nün 2018 yılında sunmuş olduğu rapordaki verilere göre; sınırları içerisinde 100 km²’den fazla mayınlı alan olan 10 ülkeden biri Türkiye olup diğer ülkeler de Afganistan, Irak ve Yemen’dir. Yine son verilere göre Türkiye sınırları içerisinde en az 900 bine yakın gömülü mayın bulunmaktadır. Gömülü mayınlar ile birlikte Türkiye sınırları içerisinde bulunan çatışma-savaş atıkları da çocuklar için tehlike oluşturmaktadır. Evlerinin, okullarının ve oyun alanlarının kısaca yaşam alanlarının etrafında bulunan ve çocuklar için ne olduğu bilinmeyen cisimler olan çatışma-savaş atıkları sebebiyle yaşamını yitiren, yaralanan ve uzuv kaybı yaşayan çocuklar bulunmaktadır. Bu çatışma-savaş atıkları ile temas etme halinin altında genellikle merak duygusu ve oyuna elverişli birer eşya oldukları düşüncesi yatmaktadır. Yine 1 numaralı grafikte de görüleceği üzere OHAL süreci ve sonrasına ilişkin 2015-2018 yılları arasında ölüm ve yaralanma oranlarındaki ciddi artışlar savaş ve çatışmalı dönemlerden en fazla etkilenen grubun çocuklar olduğunu gözler önüne sermektedir. Sınırları içerisinde en az 900 bine yakın gömülü mayın bulunan ve yine çocukların yaşam alanlarında çatışma-savaş atıkları barındıran Türkiye'de devlet, pozitif ve negatif yükümlülüklerine riayet etmemektedir. Devletin pozitif yükümlülüğü kapsamında; mayınlı bölgelerde işaretleme çalışmaları yapmak, mayınlı bölgeleri sivil geçişine kapatmak ve özellikle mayın riskinin fazla olduğu kırsal bölgelerdeki okullarda çocuklara konu hakkında bilgilendirici eğitimler vermekle yükümlüdür.”

Mayın ve savaş atığı mühimmattan 11 yılda 45 çocuk yaşamını yitirdi

Rapora göre mayın ve çatışma atığı mühimmata bağlı 11 yılda 45 çocuk yaşamını yitirirken, 135 çocuk da yaralandı.

mayın

Mayın ve çatışma atığı mühimmata bağlı çocuk yaşam hakkı ihlalleri diyarbakır barosu

Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu

13 öneri

 Raporun devamında şu önerilere yer verildi:

 "* Devlet Ottowa Sözleşmesi ile taahhüt ettiği mayın temizleme yükümlülüğünü ivedilikle yerine getirmelidir.

* Mayın temizlemeye ilişkin yapılacak yasal düzenlemeler ve uygulamalar, mayının bir çevre ve insan hakları ihlali sorunu olduğu kabulüyle gerçekleştirilmeli, bu sorun bir ihale ve arazi ıslahı sorununa indirgenmemelidir.

* Mayın temizleme işlemleri planlı, ivedi ve kamuoyunun bilgisine ve denetime açık bir sürece yayılması gerekir.

* Mayın temizleme süreci devam ederken mevcut mayınlardan dolayı oluşabilecek zararların önlenmesi için mayınlı bölgelerin işaretlenmesi ve bu bölgelerin sivil geçişine kapatılması gerekir.

* Mayınlı bölgelerin fazla olduğu veya mayınlı bölgelere yakın olan özellikle kırsal bölgelerdeki okullarda çocuklara mayın ve çatışma-savaş atıklarına ilişkin risklerden korunma eğitimleri verilmelidir.

* Öncelikle Karayolları Trafik Yönetmeliğinde düzenleme yapılmak suretiyle zırhlı araçların şehir içi kullanımı yasaklanmalı, bu mümkün değilse zırhlı araçların şehir içi kullanımı asgari düzeye indirilmeli ve bu durumda dahi zırhlı araçlar için belirlenmiş şehir içi yasal hız limitlerine uyulması gerekir.

* Zırhlı aracı kullanan kolluk görevlilerinin bu araçları kullanmak için gerekli olan ehliyet ve lisanslara sahip olması ve buna ilişkin eğitimlerini tamamlamaları gerekir.

* Kullanım amacı olarak değerlendirildiğinde aslında bir savaş ve çatışma aracı olan zırhlı araçları kullanan kolluk görevlilerinin

sosyal gerçeklikle bağlarının kopmaması için psikososyal destek çalışmaları ile desteklemeleri gerekmektedir.

* Mayın, çatışma-savaş atığının yoğun olduğu bölgelerde bulunan sağlık merkezleri personel ve teçhizat bakımından desteklenmelidir.

* Mayın, çatışma-savaş atığı ve zırhlı araç nedeniyle yaralanan çocuklar için protez ve rehabilitasyon merkezleri kurulmalıdır.

* Hareketli ve sabit protezlerin takılma ve yenilenme işlemleri tamamen ücretsiz olmalı ve yenileme süresi çocukların gelişimlerinin hızlı olduğu kabulü ile belirli bir süreye değil ihtiyaca göre düzenlenmelidir.

* Mayın, çatışma-savaş atığı ve zırhlı araçlardan zarar görmüş çocukların ekonomik ve sosyal destek ihtiyaçlarına cevap olacak politikalar geliştirilmelidir.

* Mayın, çatışma-savaş atığı ve zırhlı araçlar yüzünden yaşamını yitirmiş veya yaralanmış çocukların mağdur olduğu ceza dosyalarında fail hakkındaki soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve yargının cezasızlık pratiğinden vazgeçmesi gerekir.”

Raporun tamamı için TIKLAYINIZ

SUR AJANS

Editör: Haber Merkezi