CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “Kimin gazeteci olup olmadığına, hangi faaliyetlerin gazetecilik faaliyeti olup olmadığına kamu otoriterleri değil, meslek örgütleri karar vermelidir. İktidarın sansür kurumu gibi çalışan İletişim Başkanlığı, basın kartlarının yenilenmesini kasıtlı olarak geciktiriyor” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından dağıtımı geciktirilen basın kartlarına dair yazılı soru önergesi verdi. Budak, önerge kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a bir dizi soru sordu.
Önergeye ilişkin açıklamalarda bulunan Budak,
“Teklif ile, Basın Kartı alabilecek gazetecilerin tanımı yeniden yapılıyor. Daha önce ‘suç örgütü kurmak ya da örgüte üye olmak' suçlarından basın kartları verilmiyor ya da iptal ediliyordu. Artık bu tanım genişletilerek, muğlak bir ifadeyle ‘kamu barışına karşı işlenen suçlar’ tanımı getiriliyor. Basın kartları da iktidarın sopası haline dönüşmüş durumda. Kimin gazeteci olup olmadığına, hangi faaliyetlerin gazetecilik faaliyeti olup olmadığına kamu otoriterleri değil, meslek örgütleri karar vermelidir. İktidarın özgür basını yıldırma çabaları seçimler yaklaşırken şiddetini artıracak.”
Budak, soru önergesinde Oktay’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları sıraladı?
“Süresi dolan basın kartlarının teslim edilmemesinin sebebi nedir?
Son yapılan Basın Kartı Komisyonu toplantısında basın kartı iptal edilen ya da basın kartı başvurusu reddedilen gazeteci sayısı kaçtır?
24 Temmuz 2018'den beri kaç gazetecinin basın kartı, hangi gerekçelerle iptal edilmiştir?
24 Temmuz 2018'den kaç gazetecinin basın kartı başvurusu, hangi gerekçelerle reddedilmiştir?
Geçmişte mülga Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen basın kartları basım işi, özel şirkete devredilmiş midir?
Devredildiyse hangi yöntemle, hangi şirkete, hangi koşullar altında, ne kadar ücret karşılığında devredilmiştir?”