Partisinin Kadın Meclisi toplantısı öncesi değerlendirmelerde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, iktidarı eleştirerek, “Dertleri bu ülkenin nasıl yönetileceği değil, bu ülkenin nasıl soyulacağıdır. Nitekim yaptıkları da ortadadır. Ülkeyi değil, organize yolsuzlukları yönetiyorlar” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kadın Meclisi toplantısı öncesi değerlendirmelerde bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, yeni dönem politikalarını belirlemek üzere parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, toplantı öncesi gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Soygun düzenlerini yönetiyorlar’
HDP’nin tutuklu Milletvekili Semra Güzel’e Kadın Meclisi’nin selamlarını yollayan Buldan, “Bugün kadınlara bağ eğdirmeye çalışanlar ülkenin başına gelmiş en büyük felakettir. Utanmasını bilselerdi şayet başları saklayacak yer ararlardı. Nitekim ortaya koydukları ülke gerçekliği tam olarak içler acısı bir enkazdır. Hukuka sırtını dönmüş, çözüm imkanını elinin tersiyle itmiş, başlattığı tecrit politikası ile ülkenin tamamını tecrit altında tutmayı bir sistem olarak benimsemiş bu iktidarın bu ülkenin yararına bir faaliyeti yoktur, imkansızdır. Kurdukları kirli düzen içerisinde türlü suç ortaklıkları ile ülkeyi yağma alanına dönüştürdüler. Ulus ötesi şirketleri, 5’li çeteleri, bürokratları, hiçbir suçu kovuşturmayan yargısı, kirli medya odaklarıyla tam bir batak düzeni kurdular. Batak düzenlerini organize yolsuzlukla, hırsızlıkla kurdular. Dertleri bu ülkenin nasıl yönetileceği değil, bu ülkenin nasıl soyulacağıdır. Nitekim yaptıkları da ortadadır. Ülkeyi değil, organize yolsuzlukları yönetiyorlar. Soygun düzenlerini yönetiyorlar. Sarayın içerisinde inanılmaz büyüklükte rüşvet ve yolsuzluklarla talan vuruluyor. Bu suçlar gün ve gün belgeleri ve kayıtlarıyla birlikte ifşa oluyor. Saraydakinden ise hiçbir şekilde çıt çıkmıyor. Ve çıkmışlar, haklarını demokratik bir biçimde arayan öğretmenlere, işçilere, kadınlara saldırmayı bir hak olarak önlerine koymuş ve saldırıyorlar. Bu ülkenin demokrasisinde önemli bir yeri olan sevgili öğretmenlere çirkin laflar söylemeyi kendilerine bir görev olarak koyuyorlar” diye konuştu.
Buldan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
‘Kadına yönelik bütün suçların teşvikçisidir, destekleyicisidir, yol açıcısıdır’
Saray kurumu TÜİK’e buradan sesleniyorum. Sarayda enflasyon yok biliyoruz ama halkın bütçesinde, cebinde yangın var. İnsanlar açlık sınırında bir yaşam standardına dahi erişemiyorlar artık. Çünkü yalanlarınızla, sahte enflasyon oranlarınızla toplumu yoksulluk ve açlık sınırının altında bırakmanın dalaveresini sizler çeviriyorsunuz ve topluma karşı suç işliyorsunuz. Sırtınızı dayadığınız saray bugün sizi koruyabilir. Fakat inanın ki sonsuza dek korumayacak. Hakkını yediğiniz her yurttaş için mutlaka ve mutlaka adalet önünde hesap vereceğiniz günler mutlaka gelecektir. Ortaya konulan bu ekonomik çöküşün en ağır halini hiç şüphe yok ki kadınlar yaşamaktadır. Her bir rüşvetin, her bir yolsuzluğun bedelini kadınlar ağır yoksulluk olarak ödemektedir. Kadınlar işsiz, kadınlar güvencesiz, yaygın oranda kadınlar yoksuldur. Bu durum erkek siyasetin kadınlara uyguladığı bilinçli bir ekonomik şiddettir. Bir diğer taraftan kadına yönelik çok boyutlu şiddet ve suçlar da ağırlaşarak devam etmektedir. Cinsiyet temelli bu suçların devasa artış oranlarından ve yaygınlaşmasından AKP iktidarı ve ortakları sorumludur. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan ve erkek şiddetiyle mücadele edecek olan mekanizmaları güçlendirmek yerine cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren ve erkek şiddetine çanak tutan, yol açan mekanizmaları işletenler kadına yönelik bütün suçların teşvikçisidir, destekleyicisidir, yol açıcısıdır.
Seçim hazırlıkları kaostur
Üstesinden gelmeye, durdurmaya çalıştıkları şey, adalettir, hukuktur, demokratik çözüm siyasetidir, kadın mücadelesidir. Seçimlere giderken ellerinde topluma vaat edebilecekleri tek bir çözüm projesi olmadığı için seçim hazırlıklarını başka türlü yapmaya çalıştıklarının farkındayız. Seçim hazırlıkları daha çok korku, baskı ve kaostur. Kadın kazanımlarına, Kürtlere, demokrasi ve emek güçlerine saldırmak, komşu ülkelere tehditler savurup savaş fırsatı kollamak bu iktidarın bir seçim kampanyası haline gelmiştir. Tutsaklara uyguladığı işkence, hak gaspı, tehdit bu iktidarın seçim beyannamesidir, topluma vaadidir.
Nefret siyasetinizi yeneceğiz
Bir babanın, Ali Rıza amcanın ellerine torba içinde verdikleri evladının kemikleri ile Kürt’e duydukları düşmanlığı bir kez daha kamuoyuna deklare ettiler. Bu bir nefret suçudur. İktidar cenahına söylüyorum; biliniz ki biz kadınların mücadelesi ve insanlık onuru, sizin düşmanlık siyasetinizden daha güçlüdür. Sizin bu düşmanlık ve nefret siyasetinizi mutlaka ama mutlaka yeneceğiz. İnsanlık suçlarını tarih de unutmayacak, bizler de gerçek adalet de asla unutmayacak.
Bozuk düzeni kadınlar değiştirecek
Bu çürümüş bozuk düzeni değiştirecek esaslı güç kadınların gücüdür. Kadının eşitlikçi demokratik bilinci toplumu da siyaseti de dönüştürecek dinamizme ve etkinliğe sahiptir. Bu nedenle kadın mücadelesi önemlidir, kadın örgütlülüğü esastır. Özellikle kadın meclisimizin bu mecrada yürüttüğü çalışmalar son derece kıymetlidir. Önümüzdeki seçimler için siyaset alanında tartışmalar yürütülüyor ve bazı hesaplar yapılıyor. Buradan çok net olarak şunu söylemek isterim. Kadınların dâhil olmadığı hiçbir hesap tutmaz, tutmayacaktır. Kadın mücadelesini büyütmek üzerine kurulu olan ve bir kadın partisi olan HDP fikriyatıyla bu konuda açık tutum almaktayız. Cumhur İttifakı da bilsin Millet ittifakı da. Hiç kimse HDP üzerinden siyaset yapmasın. HDP’yi siyasi malzeme haline getirmesin. Herkes haddini bilsin. HDP’yi ağzına alırken bin kere düşünsün.
Temel meselemiz iktidarın kim olacağı değil
Bizim temel meselemiz iktidarın sahiplerinin kim olacağı meselesi değil, çökmüş düzenin biran önce değiştirilmesidir. Bizim temel meselemiz iktidarın sahiplerinin kim olacağı meselesi değil, bu eşitsiz, adaletsiz, çökmüş düzenin biran önce değiştirilmesidir. Bizim meselemiz; kadına, Kürt’e, Alevi’ye, Ermeni’ye, bütün inanç ve kimliklere, emekçiye ve tüm ezilenlere karşı uygulanan ayrımcı, baskıcı inkâr rejiminin baştan aşağıya değiştirilmesi ve demokratik bir sistemin inşasıdır. Bizim meselemiz bütün bu tarihsel hatalara ve suçlara karşı eşitlikten, barıştan, adaletten ve çözümden yana bir siyasi tutumun geliştirilmesi, bu değerleri esas alan yeni bir dönemin başlatılmasıdır.
Emek ve özgürlük ittifakı
Açıkça ifade etmek gerekirse sistemin yüzyıllık hatalarıyla, tarihsel inkârla yüzleşme cesareti gösteremeyen, demokratik muhalefetin tamamıyla ortaklaşma cesareti ve iradesi göstermeyen hiçbir anlayış, çözüm gücü olamaz! Gelecek vaat edemez! Bizler kadınlar olarak, HDP olarak, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir geleceğin kurucu gücüyüz. Bizler var olanın temsil gücüyüz. İnkâr, ötekileştirme ve dışlama üzerine kurulu olan anlayışların tamamını buradan bir kez daha reddettiğimiz özellikle ifade etmek isterim. Bizler bahsettiğim insanlığın evrensel değerlerine bağlı demokrasi ve emek güçleri ile Emek ve Özgürlük İttifakımızı kamuoyuna deklare ettik, biliyorsunuz. Bu ittifak yüzyıldır izlenen politikalarla dışlanmış, inkâr edilmiş, hakları gasp edilmiş bütün kesimlerin ortak ittifakıdır. Bu ittifak bütün ezilenlerin en güçlü temsiliyetidir. Stratejik bir demokrasi ortaklığıdır. Mücadele ortaklığıdır. Kurucu ortaklıktır. Seçim sürecinde ve sonrasında da demokratik, özgürlükçü eşit ve ekolojik bir yaşamı kurmayı önümüze bir hedef olarak koymuş bulunmaktayız.
Kadınların bir oyuna yenilecektir
Kadınlara yüksek perdeden tehditler savuranlar kadınların bir oyuna yenilecekler. Bugün toplumun her kesiminden kadının ortak çözüm mücadelesi vardır. Kadınlar; eşitsizliğe karşı, şiddete karşı, sömürüye ve savaşa karşı ortak ve güçlü bir mücadele yürümektedir. Bu mücadelede cesaret vardır, inanç vardır kararlılık vardır. İşte tam da bu nedenle umut kadınlardadır, kadınların el ele verdiği mücadele ortaklığındadır. Önümüzdeki seçimler 20 yıllık haramilik ve talan düzenini, erkek düzenini sonlandırma seçimleridir. 20 yıllık kadın düşmanlığına, halk düşmanlığına, halktan alıp bir avuç zengine veren anlayışa kadınlar son verecek. Kadınlara yüksek perdeden tehditler savuranlar kadınların bir oyuna yenilecekler.
Biz kadınlar kazanacağız
Bizler her mahalleden, her bölgeden, her kimlikten, dilden, inançtan kadınlar olarak o kadar güçlüyüz ve o kadar çoğuz ki! Gücümüz de farklılıklarımızın zenginliği kadar büyüktür. Bu ülkede cinsiyet eşitliğini sağlamak için, İstanbul sözleşmesini hayata geçirip etkin bir şekilde uygulamak için, kadına yönelik şiddetin ve her türlü suçun önüne geçmek için, siyasette ve devletin bütün kurum ve kuruluşlarında eşit temsiliyet için, etkin çalışan kadın kurumlarının kurulması ve yaygınlaştırılması için, erkek değil gerçek ve adil, bağımsız bir yargı için, barıştan yana, çözümden yana savaşsız bir ülke için, eşit işe eşit ücret ve güvenceli bir ekonomik yaşam için ve kadınlar olarak hayalini kurduğumuz adil ve müreffeh yaşam için durmayacağız, yılmayacağız, daha çok çalışacağız, sıkı örgütleneceğiz, gücümüzü birleştireceğiz ve seçimlerin sonucunu biz kadınlar belirleyeceğiz. Özgür yarınları biz belirleyeceğiz. Biz kadınlar kazanacağız, bizimle beraber toplum kazanacak, ülke kazanacak! Demokrasi, barış ve özgürlük kazanacak. Adalet kazanacak!”
SUR AJANS