Diyarbakır’da bir araya siyasi parti ve demokrasi örgütleri, “Başta Türkiye’deki tüm devrimci, sosyalist, demokratları ve aydın-sanatçıları bu savaş politikalarına karşı Kürt halkıyla dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Bu savaş en çok da Türkiye toplumunu etkiliyor ve etkilemeye devam edecektir.”
DBP’nin öncülüğünde Diyarbakır’da bir araya gelen KCD, HDP, TJA, Dayikên Aşitiyê, 78’ler Derneği, Mebya-Der, Med-Tuhad-Fed, Mer-Der, Dicle Fırat Kültür Derneği ve Göç-Der, IKBY’nin yönetiminde bulunan bölgelere yönelik operasyona ilişkin ortak açıklama yaptı.
Aralarında siyasi parti ve demokrasi örgütlerinin bulunduğu 11 kurum tarafından Kürtçe ve Türkçe yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer verildi:
“AKP-MHP iktidarı Dolmabahçe Mutabakatında Demokratik Müzakere masasını devrilmesi ve 7 Haziran Darbesi’nden bu yana Kürt Halkı ve Türkiye’deki halklar üzerinde tarihin en ağır savaş, inkar ve imha politikalarını ağırlaştırarak devam ettirmektedir. Türkiye’nin temel meselesi olan Kürt Meselesini demokratik müzakere yöntemleriyle çözmek yerine, savaşta ısrar politikasını sürdürmektedir.
Öyle anlaşılıyor ki AKP-MHP kendi iktidarını korumak adına gözü dönmüşçesine saldırılarını arttırmak istemektedir. Newroz’dan bu yana Kürdistan’da binlerce yurttaşımız sindirme operasyonları neticesinde ya gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır. Fakat tüm bu uygulamalar daha önce sonuç vermediği gibi bugün ve yarın da sonuç vermeyecektir. Ayrıca dün bu kirli savaşla beraber Irak ordusunun Şengal’e saldırısınıda şiddetle kınıyor, Şengal halkının mücadelesinin yanında olduğumuzu belirtiyoruz.
Bu temelde başta Kürt Halkı olmak üzere, Kürdistan’daki Siyasi Partiler, Sivil Toplum Kuruluşları, Kürt Aydın ve Sanatçıları, İnanç kesimleri ve kanaat önderlerini bu kirli savaşa, bu savaşta rol alan tüm güçlere ve KDP’ye karşı ortak tutum alarak Kürt halkının toplumsal çıkarlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Bu kirli savaş, imha ve inkar politikaları sadece Kürt halkını etkilememektedir. Türkiye halkları da tarihinin en büyük siyasi, ekonomik ve doğa talanıyla karşı karşıya kalmıştır. Kürt meselesi çözülmeden bu sorunların Türkiye’de aşılacağını sananlar tarihi bir yanılgı içerisindeler Bölgede ve dünyada yaşanan savaşlara karşı tutum alıp Kürt halkı ve Kürdistan halkına yönelik saldırılarda sessizliğini korumak bu savaş politikalarına ortak olmaktır.
Ukrayna, Filistin topraklarına yönelik işgal saldırılarına ve hegemonya savaşlarına karşı duranlar Kürdistan ve Kürt halkı üzerindeki savaş ve inkar politikalarına karşı tutum geliştirmedikçe Türkiye’nin demokratik bir ülke olması beklenmemelidir.
Başta Türkiye’deki tüm devrimci, sosyalist, demokratları ve aydın-sanatçıları bu savaş politikalarına karşı Kürt halkıyla dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Bu savaş en çok da Türkiye toplumunu etkiliyor ve etkilemeye devam edecektir. Gün geçtikçe diktatörlük rejimi gelişecek, demokrasi zayıflayacak, ekonomik talan devam edecektir.”
SUR AJANS