Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Kürtlerin Kültürel Talepleri Anayasal Güvenceye Alınmalıdır!” çağrısında bulundu.
DBP Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada, BM verilerine atıfta bulunarak, dünya üzerinde konuşulan dillerin yüzde 40’ı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Kürt halkının inadı ve kararlı mücadelesiyle bugün, açılan TV’ler ve seçmeli dersle göstermelik çözümler geliştiriliyor. Kürtlerin başta siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik statüsünün anayasal güvenceye kavuşturulması ve bununla bağlantılı olarak ana okul, ilk, orta, lise ve akademik düzeyde üniversitelerde resmi ve bölgesel dil olarak tanınması çözümün olmaz ise olmazıdır” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“1999 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından ilan edilen 21 Şubat Dünya Anadil Günü, dillerin unutulmasını engellemek, çok dilliliği ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla farklı etkinliklerle kutlanmaktadır. BM verilerine göre Dünya üzerinde konuşulan dillerin yüzde 40’ı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ulus devletlerin tekçi politikaları sonucu ortaya çıkan bu tablo, ulus devletlerin uluslararası anlaşmalarla vurgulanan farklı dil, din ve kültürlerin gelişmesini sağlayacak uygun koşulların oluşturulması noktasında sorumluluklarını yerine getirmediklerinin de resmidir. Bu tekçi politikalardan nasibini alan dillerden biri de Kürtçe’dir. Şark Islahat Planı ile resmi kurumlar başta olmak üzere çarşı ve pazarda Kürtçe konuşulmasını yasaklayarak Türkçeyi hâkim kılmaya çalışan vesayetçi ve merkeziyetçi bu zihniyet güncelliğini hala korumaktadır.
Devletin 12 Eylül’de Diyarbakır Zindanında “Türkçe Konuş Çok Konuş” inkâr ve kültürel soykırım politikalarının temsili olan AKP-MHP iktidarı bu sistemin sürdürücüsü olmaya devam etmektedir. Kürt halkının inadı ve kararlı mücadelesiyle bugün, açılan TV’ler ve seçmeli dersle göstermelik çözümler geliştiriliyor. Kürtlerin başta siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik statüsünün anayasal güvenceye kavuşturulması ve bununla bağlantılı olarak ana okul, ilk, orta, lise ve akademik düzeyde üniversitelerde resmi ve bölgesel dil olarak tanınması çözümün olmaz ise olmazıdır. Bu talepler karşılanmadan yapılan tüm çözümler palyatif ve sorunun esasını çözmekten uzak olup göstermelik adımlardan öteye geçmeyecektir. Tüm bu hakların kazanılması için Kürtlerin ve Kürdistan halklarının ortak mücadelesi büyüdükçe gelişme sağlanacaktır. Kürt halkı şimdiye kadarki tüm kazanımlarını bu toplumsal mücadele ile kazanmıştır. Bundan sonra da bu mücadele büyür ve gelişirse bu haklar kazanılmaya devam edecektir.
Tüm halkımıza çağrımızdır. Dilimizi ve kültürümüzü korumanın ve geliştirmenin en önemli yolu yaşamın her alanında dilimize ve kültürümüze sahip çıkmak ve yaygınlaştırmaktır. Bu vesileyle bir kez daha söylüyoruz, anadilde eğitimin yasal güvence altına alınması için mücadelemize devam edeceğiz. 21 Şubat Dünya Anadil Gününü kutluyoruz.”