DBP Genel Merkezi ve il binalarına yönelik operasyon ve gözaltılara ilişkin DBP Genel Merkez İrtibat Bürosu önünde yapılan açıklamayla protesto edildi.
DBP Genel Merkezi ve il binalarına yönelik operasyon ve gözaltılara ilişkin DBP Genel Merkez İrtibat Bürosu önünde açıklama yapıldı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi ile çok sayıda il örgütü binalarına sabah saatlerinde yapılan operasyonu ve Eş Genel Başkan Keskin Bayındır ile çok sayıda il eş başkanının gözaltına alınması protesto edildi.
DBP Genel Merkez Diyarbakır İrtibat Bürosu önünde yapılan açıklamaya, DBP Eş Genel Başkanı
Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay ve Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, milletvekilleri Feleknas Uca, Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Dersim Dağ, Kürdistan Komünist Partisi (KKP), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Amed Barosu avukatları ile çok sayıda kişi katıldı.
‘Bu halk her zaman demokratik siyasette ısrar etti, partilerine sahip çıktı, yine sahip çıkacak’
DBP’ye yönelik siyasi bir operasyonla güne uyandıklarını belirten Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, şöyle konuştu: “Bu sabah bu devletin, bu iktidarının Kürt halkına düşmanlığı üzerinden bir siyasi operasyonu ile yine uyandık. Bu sabah Eşgenel Başkanımızın evine ve onun adına Genel Merkez büromuz ve Genel Merkezimiz basılarak arama yapıldı. Bunun beraberinde il eşbaşkanlarımız gözaltına alındı. Ve Kürdistan’daki illerimize arama yapılarak bugün 9 ilde operasyonlar yapıldı. Biz biliyoruz ki, aslında iktidar bütün varlığını Kürt halkının düşmanlığı üzerinden kuruyor. Biz biliyoruz ki, bu iktidar ve bağlı olduğu bu devlet 100 yıldır Kürt halkına düşmanlık yapıyor. Ve bu devlet Kürt halkının demokratik siyaset yapmasını istemiyor. Bu devlet, en iyi Kürt ölü Kürt’tür diyor ve buranın üzerinden politikasını düzeltiyor. Bu devletin 100 yıllık politikası şimdiye kadar nasıl tutmadıysa, Kürt halkına karşı yürüttüğü bütün politikalar nasıl boşa çıkarıldıysa bugün de demokratik siyasete karşı bu siyasi darbe operasyonları da elbet boşa çıkacaktır. Çünkü hiçbir iktidar bu operasyonlarla başa gidemedi, sonuç alamadı, bundan sonra da sonuç alamayacak. Bugün DBP’nin Eşgenel Başkanı Keskin Bayındır gözaltında olabilir ama binlerce Keskin Bayındır ve DBP’ye sahip çıkacak Kürt halkı vardır. Bizim geleneğimiz HEP’ten bugüne geldi. Onlarca partimiz, kurumumuz kapatıldı. Ama bu halk her zaman demokratik siyasette ısrar etti, partilerine sahip çıktı, yine sahip çıkacak.”
‘Ne yaparsa yapsın bu iktidarın gitmekten başka, kaybetmekten başka hiçbir seçeneği yoktur’
Partisine yönelik operasyonu değerlendirmeye devam eden Aydeniz, “Biz biliyoruz ki, bu iktidar savaşla beraber, tecritle beraber bir seçim sürecine gitmek istiyor. O da biliyor ki artık kazanamayacak. O da biliyor ki, Kürt halkının demokratik siyaset mücadelesi bu iktidara, faşizme, tecrit politikasına, kayyum politikasına kaybettirmiştir. Onlar da biliyorlar, o yüzen her gün saldırılarını devam ettiriyorlar. Askeri operasyonlarla sonuç alamayanlar siyasi operasyonlara başvuruyor. Ama siyasi operasyonlara alışkın olmayan bir parti değiliz. Her gün bu operasyonları yaşayan ve ona rağmen her gün büyüyen, kitleselleşen, her gün toplumsallaşan bir mücadele geleneğinden gelen bir partidir, Demokratik Bölgeler Partisi. Bundan dolayı daha çok güçleneceğimizi, halkın sahipleneceğini çok iyi biliyoruz. İktidar da bunu çok iyi biliyor ve bundan dolayı korkuyor. Bundan dolayı seçime giderken, kendi iktidarının geleceği için nerede bir demokratik siyaset mücadelesi varsa, nerede bir hak mücadelesi varsa oraya saldırarak iktidarını devam ettirmenin derdindedir. Ama nafile, nereye başvurursa başvursun, ne yaparsa yapsın bu iktidarın gitmekten başka, kaybetmekten başka hiçbir seçeneği yoktur. Bunu kendisi de çok iyi biliyor, Kürt halkı da çok iyi biliyor, Türkiye halkları da bunu çok iyi biliyor. Bu iktidarın bugün Kürt halkına yönelik ürettiği kayyum politikası bugün tüm Türkiye’ye yayılmıştır. Bu iktidarın halklara düşmanlığı bütün Türkiye halklarına yayılmıştır. İmralı’daki tecrit bütün Türkiye halklarına yayılmıştır. Tam da mesele aslında tecrit meselesidir. Tam da mesele Kürt halkının, Kürt sorununun demokratik yo ve yönetmelerle çözülmesinin istenmeme meselesidir. Ne yaparsanız yapın asla iktidarınızı devam ettiremeyeceksiniz. Siz de biliyorsunuz ki, bizim mücadelemizle artık kaybetmişsiniz. Bu siyasi operasyonlar da bunun göstergesidir.” İfadelerini kullandı.
‘DBP Genel merkezinde, il binalarında yapılan hiçbir arama hukuka uygun değil’
HDP Sözcüsü Ebru Günay da “Bugün Diyarbakır savcılığının talimatıyla DBP’nin örgütlü olduğu illerde, il binalarını, il eşbaşkanlarının evleri, DBP Genel Merkezi, Eş Genel Başkanımız Keskin Bayındır evi basılarak gözaltına alındırlar. İl binalarımızda yapılan aramlar hepsi hukuka aykırıdır. Saatlerce hukuk dışı bir arama gerçekleştirildi. Yapılan bu arabada Diyarbakır Cumhuriyet savcılığı, yetki aşımı yaparak, Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı yetki ve sorumluğunda olan bir siyasi partinin arama kararının verecek kadar hukuka aykırı davranmıştır, hadsizleşmiştir. Dolayısıyla bugün DBP Genel merkezinde, il binalarında yapılan hiçbir arama hukuka uygun değildir. Ve bizler bu konuda avukatlarımız aracılığıyla gereken suç işlemleri gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
‘Direnişte ısrarlıyız’
Kürt halkı ve siyasi partilerinin baskı, gözaltı ile işkencelere karşı boğun eğmeyeceğini belirten Günay, “Sizler savaş politikasında ısrar edebilirsiniz. Ama bizler özgürlükte ısrarcıyız. Sizler tecritte ısrar edebilirsiniz. Ama bizler direnişte ve özgürlükte ısrarlıyız. Kürt halkı ve dostları direnişte kararını vermiştir. Kürt halkı ve dostları özgürlükten yana kararını vermiştir. Kayyumcu, gaspçı ve Kürt düşmanı bu iktidar gidecektir. Kürt halkının ve dostlarının özgürlük günleri yakındır. Demokrasi, demokratik siyaset kazanacaktır. Bu yüz yıl Kürtlerin, kadınların ve özgürlük yılıdır” dedi.
PİA Genel Başkanı: Kaybedeceksiniz
DBP’ye yönelik operasyonu “siyasi soykırım” olarak değerlendirerek baskın ve gözaltılara tepki gösteren İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkanı Mehmet Kamaç ise, şunları ifade etti: “Bu operasyonun hiçbir hukuki temeli yoktur. Siyasi bir operasyondur. Bu operasyonlar gösteriyor ki, demokrasi ve özgürlük gömleği mevcut iktidar çok büyük gelmektedir. İktidar artık demokrasi ve özgürlük gömleğini taşıyamayacak mecalsizlik halini yaşıyor. Uzun zamandır demokratik siyasete yönelik baskıların başladığını ve seçim sürecine giderken bunun artacağının farkındayız. Daha iki ay önce Yüksekova’da Habib vekilimizin bacağının kırılması, bir hafta önce İstanbul il eşbaşkanın tokatlanması, bugün onlarca kentte DBP’nin eş genel başkanına ve yönetimine yönelik operasyon şunu gösteriyor ki; seçim sürecine giderken kaybetmeyi her gün daha çok hisseden AKP iktidarı artık demokratik usullerde değil, sadece polise tedbirlerle bu seçimi kazanacağını zannediyor. Ve bunun hesabını yapıyor. Biz de diyoruz ki; Biz sizin bu tavırlarınıza yüz yıldır alışkınız. Siz yüz yıldır denenmiş yönetmelerle bir sonuç elde edemediniz. Biz demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Bizim örgütlü gücümüzü asla kıramayacaksınız. Siz hukuku ayaklar altına alsanız da biz bu ülkede hukukunda savunucusu olacağız. Özgürlüğün, demokrasinin savunucusu olacağız. Bu DBP’ye yapılan operasyon net bir şekilde söylüyoruz, bu bir siyasi operasyondur. Siz kaybedeceksiniz. Sizin kaybetmekten başka bir yolunuz yok. Çünkü siz bu topluma özgürlük, demokrasi, insan hakları demokratik siyaset değil, bunların zıddını dayatıyorsunuz. Bu operasyonu kınıyoruz. Ve operasyonlar bizim dayanışma gücümüzü ve irademizi güçlendireceğini tekrardan dekara ediyoruz.”