Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nin (DFG) gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik 2022 Nisan ayı Hak İhlalleri Raporu'nu açıkladı. Raporda 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne atıfta bulunan değerlendirme ve ihlal istatistikleri yer aldı.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nin (DFG) 2022 yılı Nisan ayı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu’nu yayımlad. Raporda Nisan ayında gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik 130'u aşkın ihlal yer verildi.

MLSA tutuklu bulunan gazetecileri açıkladı

Türkiye'de gazetecilere yönelik ihlal durumlarında hukuki destek sunan ve yargılamaları takip eden Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ise 3 Mayıs 2022 itibariyle Türkiye’de en az 42 gazeteci ve medya çalışanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü bulunduğunu isim isim paylaştı.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne atıfta bulunulan DFG'nin raporunda, şu değerlendirme yer aldı:

Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, ne yazık ki Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yine basına yönelik baskıları, yasakları, sansürü sizlere aktarmak zorunda kalıyoruz.

Türkiye’nin basın özgürlüğü indeksinde hala çok geri sıralarda


2022 Nisan ayı raporumuz gerçekliği bir kez daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Ayrıca Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) 2022 Basın Özgürlüğü İndeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında hala 149’uncu sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıla oranla dört puan ilerlemiş olması bir iyileşmenin göstergesi değil, gazeteciler ve basın örgütlerinin daha fazla mücadelesi olarak okumak gerekiyor. Türkiye’nin basın özgürlüğü indeksinde hala çok geri sıralarda yer alması ne denli kötü bir gidişata sahip olduğunu ispatlıyor. İktidar, gazetecileri susturmak için, basın ve medya organlarını bastırmak için elinden geleni yapıyor. Bu tablo, AKP iktidarının düşünce ve ifade özgürlüğü alanındaki karnesidir.

Gazeteciler gözaltına alınıyor, özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor

Sahada serbest dolaşımı ve haber takibi engellenen gazeteciler, büyük bir tehditle karşı karşıya. Hükümet yetkililerinin gücünü arkasına alan polis, rahatlıkla gazeteciyi darp edip engelleyebiliyor. Gazeteciler gözaltına alınıyor, özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Ve kendilerine reva görülen bu uygulamalardan sorumlu olanlar herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmıyor. Böylece devletin kolluk güçleri daha da cesaretlendirilip gazetecilerin üzerine salınıyor.

60’ın üzerinde gazeteci tutuklu

Gazeteciler hakkında açılan soruşturma ve davalar, verilen cezalar Nisan ayında yine gözle görülür bir veri olarak karşımızda duruyor. Aralarında gazetecilerin de bulunduğu “Gezi Davası”nda yargılananlara insafsızca ceza yağdırılması, ülkenin nasıl bir hukuk sistemiyle yönetildiğini gösteriyor. Bununla birlikte yargıçların karşısına çıkarılan 50’nin üzerinde gazetecinin varlığı, düşünce ve ifade özgürlüğünde gelinen noktayı açıklar nitelikte. Halen hapishanelerde 60’ın üzerinde gazeteci tutuklu, özgürlüklerinden mahrum bulunuyor. Açıkçası bu tablo karşısında insanın nutku tutuluyor.

RTÜK, 'susun ve bir şey söylemeyin' mesajını veriyor

Basın ve medya kuruluşlarına uygulanan sansür ve yasaklar orta yerde dururken, basın özgürlüğünden bahsetmek ne mümkün. RTÜK’ün verdiği cezalar adeta tüm medya kuruluşlarına “susun ve bir şey söylemeyin” minvalinde bir yaklaşımdır. Özellikle dijital mecralarda yayın hayatını sürdüren kuruluşlar daha da büyük tehdit altında. Nisan ayında 10 civarında internet sitesinin erişime kapatıldığını, 16 habere erişim engeli getirildiğini görüyoruz. Türkiye’de kadınların yegane ajansı olan JinNews’in internet sitesinin bugüne kadar 43 kez kapatılmış olması, nasıl korkunç bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz açıklamaya yetiyor.

Gazetecilere ve basına reva görülen bu zulmü kabul etmiyoruz

Böylesi vahim bir tabloyla 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü karşılıyoruz. Elbette gazetecilere, basın ve medya kuruluşlarına reva görülen bu zulmü kabul etmiyoruz. Bizler, düşünce ve ifade özgürlüğünün alabildiğine özgür olduğu bir ülke hayal ediyoruz. Ve bunun gerçekleşmesi için çaba içerisindeyiz. Bu yaşananlara rağmen halen iktidarın tektipleştirmeye çalıştığı basına karşı “özgür basın”ı savunan, gazeteciliğin evrensel kurallarını esas alan onurlu gazetecilerin olduğunu biliyoruz. Bu bilinç ve kararlılıkla gazetecilere yönelik haksız uygulamaların bir an önce son bulmasını talep ediyor, basın özgürlüğü için mücadele eden tüm onurlu gazetecilerin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyoruz.

SUR AJANS