DİSK/Dev Sağlık İş üyeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın EYT kapsamında üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü yasal düzenlemeye karşı Diyarbakır’dan “EYT’nin görünmeyen bir yüzü de zorunlu emeklilik tehlikesidir. On binlerce kamu işçisi ‘zorunlu emeklilikle’ karşı karşıya. Zorunlu emeklilik Anayasa'ya aykırıdır” sözleriyle seslendi. Türkiye’de uzun zamandır gündeme gelen Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için daha önce “seçimi kaybetsek bile EYT çıkmayacak” diyen hükümet, milyonlarca çalışanı ilgilendiren EYT konusunu geçtiğimiz Temmuz ayında gündemine aldı ve seçime az bire süre kala bu çalışmalarını hızlandırdı. Geçtiğimiz gün açıklama yapan AK Parti Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu ise EYT’ye ilişkin yasal düzenlemenin netleşeceği tarihi  “EYT ve sözleşmeli personelin kadroya geçilmesine ilişkin düzenlemeleri Aralık ayı içinde yapmayı planlıyoruz. En kötü ihtimal 2023 yılı başında yasalaşmasına şahit olacağız” sözleriyle duyurmuştu. Ancak bir çok işçi ve işçi sendikası bu yasa kapsamında zorunlu emeklik noktasında “EYT zorunlu emeklilik getirir mi?” endişesini taşıyor. EYT'ye ilişkin yasal düzenleme kapsamında zorunlu emeklilik ihtimalinin varlığı durumunda hak kaybına uğrayacak birçok çalışan henüz netleşemeyen düzenlemenin hassas yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. Aylık maaşlarda olası kayıplara karşı da binlerce çalışan emekli olmayı düşünmüyor. DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık İş) bugün Türkiye’nin birçok yerinde alanlara çıkarak “Zorunlu Emekliliğe Hayır! Zorunlu Emeklilik Anayasaya Aykırıdır!” başlıklı bir basın açıklaması düzenledi. Diyarbakır’da da Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde Dev Sağlık İş öncülüğünde bir araya gelen sağlık emekçileri, EYT'de zorunlu emeklilik ihtimaline karşı sesini yükseltti. Diyarbakır’da “Zorunlu Emekliliğe Hayır! Zorunlu Emeklilik Anayasaya Aykırıdır!” başlıklı açıklamayı DİSK Dev Sağlık İş Diyarbakır Bölge Şubesi Başkanı Cebrail Akdemir okudu. Akdemir EYT kapsamında işçilerin zorunlu emekliliğe tabi tutulma ihtimalini kabul edemeyeceklerine vurgu yaparak, “Hükümet, seçimlerin yaklaştığı bu dönemde EYT ile ilgili çalışmaları kapalı kapılar ardında görüşmeye devam ediyor. Kamuoyundan, sendikalardan gizlenerek yapılan düzenlemelerden bize bir fayda çıkmayacağını 696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçiş sürecinde yaşadık” dedi.

"EYT ile ilgili çalışmaları kapalı kapılar ardına yürütülüyor"

Akdemir konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bugüne kadar ne sendikalarla ne EYT konusunu ülkemizin gündemi haline getiren EYT dernekleri ile paylaşılan hiç bir taslak yok. Daha önce “seçimi kaybedetsek bile EYT çıkmayacak” diyen hükümet, seçimlerin yaklaştığı bu dönemde EYT ile ilgili çalışmaları kapalı kapılar ardında görüşmeye devam ediyor. Kamuoyundan, sendikalardan gizlenerek yapılan düzenlemelerden bize bir fayda çıkmayacağını 696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçiş sürecinde yaşadık. Yaklaşık 5 yıl önce yaşanan bu geçiş sürecinin hala sıkıntılarını yaşıyoruz.

Zorunlu emeklilik düzenlemesi bizi bir araya getirdi

Bugün buraya toplanmamızın nedeni de kadroya geçiş sürecinde bir gecede, OHAL KHK’sı ile “ben yaptım oldu” diyerek yapılan düzenlemedir. Taşerondan kadroya geçen işçiler dışında hiç bir çalışana uygulanmayan, Anayasa’da yer alan başta eşitlik ilkesi olmak üzere çalışma hakkı, sosyal güvenlik hakkı gibi temel değerlere aykırı bir düzenleme ile getirilen Zorunlu Emeklilik düzenlemesi bizleri bugün bir araya getirdi.

EYT'nin görünmeyen bir yüzü zorunlu emeklilik tehlikesidir

EYT’nin görünmeyen bir yüzü de zorunlu emeklilik tehlikesidir. EYT kapsamına giren bazı arkadaşlarımız hemen emekli olmak isterken bir bölümü ise istemiyor. Çünkü ciddi gelir kaybı yaşayacağız. Yaşayacağımız gelir kaybı yanında bir diğer sorun ise hastanelerde yaşanan personel eksikliğinin daha da artacak olmasıdır. Zorunlu emeklilikle yaşanacak personel eksikliği hali hazırda zaten fazla olan iş yükünü arttıracağı açıktır.

Zorunlu emeklilikte aylık maaş 3 bin 500 lira olacak

Bu sistem 2017 yılında çıkarılan 696 sayılı KHK ile kadroya geçen taşeron işçiler için zorunlu hale getirildi. Bu nedenle EYT düzenlemesi çıktığında kamuda 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiler olarak re’sen emekliye sevk edileceğiz. Bugün 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu’na göre Emekli olanların aylıkları üç ayrı bölüm halinde hesaplanıyor. 2000 öncesi çalışmalar, 2000-2008 arası çalışmalar ve 2008 sonrası çalışmalar. Bu hesaplama yüzünden çalışmasının çoğunluğu 2000’li yıllarda olan bizler için büyük mağduriyet yaşanacağı açıktır. Prime esas kazançları düşük ve prim gün sayıları sınırlı olan 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçiler olarak zorunlu olarak emekli edildiğimizde emekli aylıklarımız 3 bin 500 TL civarında olacak. Emekli olduğumuzda halen aldığımız ücretlerin yarısını bile almamız zor.”

Akdemir taleplerini şöyle sıraladı:

“Zorunlu emeklilik Anaysa’ya aykırıdır! Aynı işyerinde yan yana, aynı statüdeki iki işçi için yapılan farklı uygulma Anayasa’nın 10. Maddesinde düzenlenen Eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Zorunlu Emeklilik uygulaması derhal kaldırılmalıdır. SGK ‘ya kayıtlı bütün çalışanlar için emeklilik isteğe bağlı bir hak iken 696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçen işçiler için zorunlu olması kabul edilemez! Emekli maaşları insanca yaşamaya yetecek ücret olmalıdır. Emekli maaşı bağlanma oranları arttırılmalıdır.” SUR AJANS