DİTHAK-DER Başkanı Ahmet Arslan, Diyarbakır’da belediyenin T plaka sahiplerinden 300 bin lira bağış alınmasını Meclis gündemine taşıyan HDP’li Garo Paylan’ı eleştirmek için basın açıklaması yaptı. 300 bin liralık bağışı kendi rızalarıyla belediyeye verdiklerini ileri süren Arslan'ın "Belediye Başkanımız ve İl Valimiz ile görüştükten sonra bu ‘bağışı yapacağız’ dedikten sonra bize bu yollar açıldı. Biz de gönüllü olarak bu bağışı belediyemize, yapmakla işe başladık" ifadeleri inkar ve itirafı gözler önüne serdi. Belediye tarafından aktifleştirilmeyen ancak Danıştay’ın kararı sonrası plakaların aktifleştirilmesi kararı verilen 528 T plaka sahiplerinden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi 300 bin TL zorunlu bağış almasının Meclis gündemine taşınmasına karşı DİTHAK-DER tarafından basın açıklaması yapıldı. Zorunlu bağışı Meclis gündemine taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Garo Paylan’a belediye önünde düzenlediği basın açıklamasıyla yanıt veren DİTHAK-DER Başkanı Ahmet Arslan, “2010 yılında dönemin HDP’li Belediye Başkanı Osman Baydemir toplamda 914 ticari taksi plakasını iptal ettirirken Sayın Paylan nerede idi?” diye sordu.
528 plaka aktifleşti
Arslan, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, “2010’da Türkiye’nin 81 ilinde bulunmayan o düzene koyulan projede 2061 tane T Plakası var iken, bunun bin 147 tanesi aktifleşip 914 tanesi mağdur kalmıştır. Şuan belediyemizin yaptığı master çalışmalarına dayalı 528 tane ihtiyaç bulunduğu ve bunları aktifleştirme süreci başlamıştır. Her başvuran arkadaşımız herkes gibi aktifleşip piyasada çoluk çocuğunun rıskını kazanıp evine götürecek” dedi.
'Bağışı vereceğiz' dedikten sonra yolları açılmış
Belediyeye yapılan 300 bin TL’lik bağış meselesine ilişkin olarak da Arslan şunları söyledi: “Öyle bir şey söz konusu değil, tamamen gönül rızamızla olmuştur. Belediyede veya herhangi bir kurumda bir gelip başımızda durup silah zoruyla bunu yapın diyen yoktur. Biz 190 tane dernek üyesi gönüllü olarak Belediye Başkanlarımız ve il Valimizle görüştükten sonra bu bağışı yapacağız dedikten sonra bize bu yollar açıldı. Ve biz de gönüllü olarak bu bağışı belediyemize, kurumumuza yapmakla bu işe başladık.”
‘1 kuruş bedel vermeden 700-800 bin lira paranın sahibi olabildi, malını satabildi’
“Bağış” veremeyen T Plaka mağdurlarına ilişkin olarak da Arslan şunları söyledi: “12 yıldır mağdur edilen bu süreçte hiçbir hakları ve talepleri kalmamış iken, bu insanlar şuanda veremediği halde bir şekilde mağduriyetini giderebiliyor. Nasıl diye sorarsanız, o mağduriyetin giderilme noktası şöyle: Malı para etmiyor iken ve bir kağıt parçasından ibaretken, bugün 500 ila 800 bin TL arasında plakasını başkalarına satıp o hakkının karşılığını alabiliyor. Bu arkadaşlar mağdurdur doğrudur, veremeyen çok insanımız var. Keza ben başta olmak üzere DİTHAK-DER’in Başkanı olmama rağmen belki benim için de sıkıntı olabilir ancak benim malımı, tapumu elimden alıp yaktılar. Mahkemeleri kazanmamıza rağmen biz bu hakkımızı ne iddia edebildik ne de malımızı alabildik. Fakat bu oluşum olduktan sonra, o ışıklarda mendil satan arkadaşımız bile bugün 1 kuruş bedel vermeden 700-800 bin lira paranın sahibi olabildi, malını satabildi.”
‘Dernek yönetimi ve üyeleri istişare halinde karar kıldık’
Bağışın gönüllü olduğu belirtilirken, herkesin 300 bin TL’lik aynı ücreti ödemesinin anlamı üzerine de Arslan şunları ifade etti: “Bu elbette raslantı değildir. Bunu biz kendimiz, dernek yönetimi ve üyeleri birkaç defa toplantı yapıp istişare halinde karar kıldık. Ve bunu belediyemize sunduk. Kendileri de bize yol açtılar ve bu şekilde gerçekleşti.”
‘Bağış değil ödemeler var’
DİTHAK-DER’e üyelerinden yapılan “bağışlara” ilişkin de Arslan şöyle konuştu: “Dava süreci var. Yaklaşık 2 yıldır derneğin kuruluşu ve devam edişi var. Burada aslında bağış dediğimiz şu: Hem avukatlarımız var. İstanbul’dan tuttuğumuz avukat büromuz var. Artı burası var. Ve 3 tane de master çalışması yapmışız. Burada hukuk noktasında mücadele veren avukatlarımız var. 2 tane hukuk büromuz var. 3 tane de şehir planı master çalışması için ödemeler var. Yani bunlar bağış değildir.”