Diyarbakır Barosu Maraş’ın Pazarcık İlçesi ile Antep’in Şehitkamil İlçesi arasında kalan ve Maraş sınırları içerisinde yer alan Sofalaca mevkiinde 6 Şubat 2023 meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremlere ilişkin raporunu yayımladı.

Maraş depremlerinin bölgede 11 ili (Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Adana, Osmaniye, Kilis, Malatya, Şanlıurfa ve Diyarbakır) etkilediğinin belirtildiği raporda, Diyarbakır’da yıkılan yapılar ve yargılama dosyaları ele alındı.

Diyarbakır’da depremden kaynaklı 414 kişinin hayatını kaybetti. Kentte 1’i boş olmak üzere 7 bina (Galeria, Hisami, Dündar, Serin2, Yoldaş, Sözel Apartmanları) yıkıldı, binlerce konut ağır ya da orta hasar aldı.

Soruşturma süreçleri

Raporda yürütülen soruşturmalara ilişkin şu bilgilere yer verildi:

Diyarbakır Barosu'nda ‘Kadına şiddet’ masaya yatırıldı Diyarbakır Barosu'nda ‘Kadına şiddet’ masaya yatırıldı

“Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan suç duyuruları ile birlikte, her yıkılan yapı için ayrı ayrı olmak üzere toplam 6 soruşturma açılarak "Deprem Soruşturma Bürosu’nda görevli bir cumhuriyet başsavcı vekili ve üç savcı tarafından tahkikat yürütülmeye başlanmıştır. Yıkılan yapılara ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla, Fırat Üniversitesi (FÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümünce oluşturulan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporun yanı sıra savcılığın kapsamlı bir rapor talebi üzerine İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 6 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirilmiştir. İş bu rapor tarihi itibariyle Galeria, Hisami, Dündar Apartmanlarının tahkikatları tamamlanarak ve iddianame tanzim edilmiş ve davalar açılmış; Yoldaş, Serin2 ve Sözel Apartmanlarına ilişkin yürütülen soruşturma işlemleri ise devam etmektedir.”

Projelere uygunluk yok

Raporda Diyar Galeria sitesine ilişkin ise şu bilgiler yer aldı: Yenişehir ilçesinde kentin ilk alışveriş merkezi olarak 1999'da yapımı tamamlanan, 4 katlı alışveriş merkezi, 8 katı da 4 bloklu 128 daireden oluşan Galeria Sitesi'nin B Bloku 6 Şubat 2023 tarih ve saat 04.14’te yaşanan ilk depremde yıkılmıştır. Diyarbakır Barosu üyesi meslektaşımız Serhan ÖZDEMİR ve ailesinin de aralarında bulunduğu 89 kişi yaşamını yitirmiş ve 22 kişi de yaralanmıştır. Galeria Sitesi’nin 1994, 1995 ve 1999 tarihli yapı ruhsatlarına göre, deprem bölgelerinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmelik olan 1975 hükümlerine tabi olduğu, belediye arşiv dosyasında binaya ait 1994 tarihli yapı ruhsatı ekinde mimari, statik betonarme ve tesisat projelerinin bulunmadığı, tahkikat sırasında yapılan araştırmalar neticesinde tespit edilmiştir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2023/8951 numaralı soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda; "Belediye arşiv dosyasında binaya ait son yapı ruhsatı olan 1999 tarihli tadilat yapı ruhsatı ekinde yalnızca mimari proje bulunmakta olup, statik betonarme projelerin ve statik hesap raporu ile tesisat projeleri bulunmamıştır. 1994 ve 1995 tarihli yapı ruhsatlarında binada 2 bodrum bulunmakta, 1999 yapı ruhsatında ise bir bodrum yer almıştır. Bina tek bodrumlu inşa edilmiştir. 1995 tarihli yapı ruhsatı eki projeleri 1999 tarihli yapı ruhsatı alınana kadar geçerli olduğu halde bina 1999 tarihine kadar bu ruhsata uygun olarak inşa edilmemiştir. 1999 tarihli tadilat yapı ruhsatında yapı yüksekliğinin 36,50 metre olarak belirtildiği halde bu ruhsat ekindeki mimari projede 1997 tarihli Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi meclisinde alınmış imar kararına aykırı olarak en üst kotu 40,50 metre olarak gösterilmiştir. Binanın inşa edilmiş durumunun, belediye arşiv dosyasında yer alan hiçbir projeye uymadığı" tespit edilmiştir.”

Malzemede yetersizlik, işçilik hataları ve denetimsizlik

Raporun sonuç bölümünde ise "Diyar Galeria B blok binasının belediye arşiv dosyasındaki onaylı ve onaylı olmayan projelere aykırı olarak inşa edilmiş olması, malzeme özelliklerindeki yetersizlik, uygulama ve işçilik hataları, fenni mesuliyet kapsamında yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır. Bu nedenle binanın yapı ruhsatlarının gerekli ekleri olan mimari, statik betonarme ve tesisat projeleri tam olmadan düzenlenmiş olması, temel üstü vizesi alınmadığı halde, inşaata devam edilmesine müsaade edilmesi, binada yapılan mühürlenme sonrası resmi izin olmadan inşaata devam edilmesine müsaade edilmesi, binanın imar durumuna uygunluğunun kontrol edilmemesi, binanın yapıkullanım izin belgesi düzenlemeden iskana açılması nedeniyle ilgili belediye ve varsa diğer kurum yetkilileri, binanın ruhsat eki projelere uygun olarak yapılmaması mevcut beton ve donatı özelliklerinin 1995 tarihli tek onaylı statik betonarme projede öngörülen beton ve donatı sınıfını sağlamaması nedeniyle de bina fenni mesulünün ve bina müteahhidinin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır" değerlendirmesinde bulunulmuştur.

Savcılıkça yürütülen soruşturma neticesinde, fenni mesul ve müteahhitlere ilişkinalınan bilirkişi raporu gereğince ‘Bilinçli Taksirle Birden Fazla Kişinin Ölümü İle Birlikte Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olma’ suçundan cezalandırılma istemli hazırlanan iddianame Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş ve yargılama devam etmektedir. Soruşturma kapsamında, Yenişehir Belediyesi yetkililerince Galeria Sitesi’nin mimari, statik betonarme ve tesisat projelerinin bulunmadığının tespit edilmesi nedeniyle ilgili kişiler hakkında soruşturma başlatılmış, 2023/44748 numaralı soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığı’ndan 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri gereğince soruşturma izni istenilmiştir. İş bu rapor tarihi itibariyle, soruşturma izni talebine ilişkin süreç devam etmektedir.”

Afet yönetim planı yok

Raporda yıkılan yapıların soruşturma raporlarının içeriğine ilişkin olarak ise

“Diyarbakır’da yıkılan yapılar ve soruşturma süreçlerinde alınan rapor içerikleri incelendiğinde; Dündar ve Hisami Apartmanlarının ruhsatsız ve projesiz inşa edilmesi, imar affı başvurusunun yapılması, yapıların mimari ve statik projelerinin bulunmaması, onaylı veya onaylı olmayan projelere aykırı bir şekilde yapıların inşa edilmesi, imar durumuna uygunluk kontrolünün yapılmaması, binanın yapı kullanım izin belgesi düzenlenmeden iskana açılması hususlarında gerek doğrudan gerekse denetim yükümlülüğünden kaynaklı olarak kurumların sorumluluğunun bulunduğu görülmektedir. Bu hususlarda denetim ve kontrol görevlerini yerine getirmeyerek deprem nedeniyle yaşanan felakette sorumluluğu bulunan kurum yetkililerinin tespiti ve eylemlerine uygun suç tipi üzerinden etkin bir yargılamanın yürütülmesi gerekir.

İmar Affı Düzenlemesi Ve Yaşam Hakkı 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin yol açtığı yıkım ve kayıpların bu boyutlarda olmasında insan faktörü de önemli bir paya sahiptir. Türkiye, aktif fay hatlarının bulunduğu bir deprem ülkesidir. Bu gerçekliğe karşın, son dönemde yaşanan depremlerden edinilen deneyim ve çıkarılan acı derslere rağmen iktidar tarafından etkin afet yönetim planları oluşturulmadığı görülmektedir.

Bireylere Sağlıklı ve Güvenli Konut sağlanması sosyal devletin sorumluluğudur. Tüm insanların güvenli, sağlıklı ve yerleşik bir çevrede yaşama hakkı; kentlerin fiziki biçimleri, özellikle de mahalle ölçeğinde konutların yapısı, yüksek kaliteli bir kent çevresi oluşturmada önemlidir. İmar affı düzenlemeleriyle birlikte, yapıların projelendirilmesi, ruhsatlandırılması, inşa edilmesi ve tüm bu süreçlerin denetlenmesine yönelik uygulamaya karşın, bir banda zarar görmüş ve dayanıksız yapı stokunun dönüştürülmesi beklenirken imar affı düzenlemeleriyle yasallaştırılarak kullanılmasına devam edilmesi sağlanmıştır. İmar affı kapsamında depremin etkilediği 10 ilde verilen yapı kayıt belgesi sayısı kamuoyuna yansıyan haber içeriklerinden görüldüğü üzere; Adana'da 59 bin 247, Adıyaman’da 10 bin 629, Diyarbakır’da 14 bin 719, Gaziantep’te 40 bin 224, Hatay'da 56 bin 464, Kahramanmaraş’ta 39 bin 58, Kilis’te 4 bin 897, Malatya’da 22 bin 299, Osmaniye’de 21 bin 107, Şanlıurfa’da 25 bin 521 olmak üzere toplam 294 bin 166’dir. 3194 sayılı yasanın geçici 16/10 maddesi son cümlesi uyarınca yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır. İmar affına ilişkin başvuru yapılan binalara ilişkin teknik inceleme, mühendislik hizmeti verilerek yapının afete dayanaklı durumunun tespitiyle birlikte gerekirse güçlendirmesi yapılmak suretiyle yapı kayıt belgesi verilmesi gerekirken; 2018 yılında imar affı başvurusunda bulunan yapı sahiplerine sorumluluk yüklemek amacıyla, herhangi bir denetim yapılmaksızın yapı kayıt belgeleri verilerek kaçak yapılara Anayasa’nın 56. maddesinde belirtilen sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı ihlal edilerek meşruiyet sağlanmıştır.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem dolasıyla, imar affı kapsamında yapı kayıt belgesi alan kimi yapıların yıkık, ağır ve orta hasarlı olduğu görülmektedir. Bu durum, yaşam hakkının pozitif yükümlülüklerini düzenleyen Anayasanın 17, 56 ve 57 ile AİHS’nin 2. maddeleri kapsamında devletin asli sorumluluğunda olan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı ile yaşam hakkını koruma sorumluluğu, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınmadığı görülmektedir” denildi.

Alınması gereken önlemler

Diyarbakır Barosu Deprem ve Yaşam Hakkı Raporu’nun sonuç bölümü ise şöyle:

Depremin önlenmesi mümkün olmayan ve her an gerçekleşebilecek bir doğal afet olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle depreme hazırlıklı olmak ve oluşacak zararları en aza indirmek için gerekli önlemlerin devlet kurumları tarafından alınması gerekmektedir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde devam eden soruşturma dosyaları, bu dosyalar kapsamında hazırlanan bilirkişi raporları, elde edilen veriler ve yasal mevzuatlar dikkate alınarak hem 6 Şubat tarihinde yaşanan felaketin sorumlularının tespiti hem de ileride yaşanması muhtemel depremlerin de aynı şekilde ağır sonuçlara yol açmaması için aşağıda belirtilen önlemlerin alınması gerekmektedir.

1- 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremde gerek can kaybı gerekse orta ve üstü hasar gören ya da yıkılan bina sayısı açısından sonuçların ağırlaşmasında sorumluluğu bulunanlara ilişkin yargı süreci eyleme uygun suç tanımları üzerinden etkili, bağımsız ve kapsamlı bir biçimde tamamlanmalı,

2- 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri gereğince, Diyarbakır kent merkezi ve ilçelerinde, ruhsatsız, ruhsat ve eklerine aykırı veya imar mevzuatına aykırı yapılar kayıt altına alınmalı ve gerekli dönüşüm yapılmalı,

3- Şehirlerin ve insan yerleşimlerinin daha kapsayıcı, güvenli, dirençli ve sürdürülebilir kılınması sağlanmalı,

4- Tehlikeye maruz kalmayı ve afetten zarar görebilirliği önlemek ve azaltmak, müdahale ve iyileştirme ile mevcut afet riskini azaltmak, böylelikle afetlere karşı dirençliliği arttırmak için gerekli çalışmalar yürütülmelidir.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz