SUR AJANS- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Diyarbakır Şubesi bugün aşure etkinliği düzenledi. Aşure etkinliğine, Diyarbakır Büyükşehir eşbaşkanları Serra Bucak, Doğan Hatun, Bağlar eşbaşkanı Siraç Çelik, CHP Diyarbakır İl Örgütü, STK temsilcileri, siyasiler ve Alevi yurttaşlar katıldı.

Semah Saygi Asure

Program Kerbela’da şehit düşen Hz. Hüseyin ve yoldaşları için saygı duruşuyla başladı.

Aşure programında Cemevi Zakiri İbrahim Halik Erkul’un seslendirdiği deyişler eşliğinde semahlar çekildi.

DEM Parti İlçe belediye eş başkanları, meclis üyeleri ve dernek üyeleri ve Alevi yurttaşları katıldığı etkinlikte konuşan PSAKD Şube Eş Başkanı Ayfer Artan, etkinliğe katılan herkese teşekkür etti.

Artan, Alevilerin tuttuğu 12 günlük Matem Orucu’nun tarihsel arka planına ilişkin hatırlatmada bulundu.

Diyarbakir Cemevi Asure 2024-1

‘Kerbela Katliamı Mazlumla zalimin, haklıyla haksızın, ezen ile ezilenin kavgasıdır’

Artan, Kerbela katliamının günümüzde de sürdüğüne işaret ederek şunları söyledi:

“Kerbela Katliamı günümüz deyimi ile insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Hakkın, haklının, mazlumun ve masumun yanında olan ve bu kutsal değerleri inancında, Yolunda yaşayan biz Aleviler için İmam Hüseyin ve Kerbala şehitleri hakkın, hakikatin ve adaletin kendisidir. Kerbela Katliamı Mazlumla zalimin, haklıyla haksızın, ezen ile ezilenin kavgasıdır. Siyasal İslamın temsilcisi Yezit, farklıklıları ve Kufe halkının taleplerini yok sayarak, kendi iktidarı uğruna Kerbala Katliamını gerçekleştirmiştir. Bu kavga o gün başladı ama bitmedi. Alevi toplumuna Selçuklu ve Osmanlı zamanında birçok zulüm, haksızlık reva görülmüş ve yetmemiş birçok katliamlar yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde yaşanan katliamlardan olan Dersim, Elbistan, Kırıkhan, Ortaca, Malatya, Çorum, Sivas, Gazi, Gezi, Roboski, Suruç ve Ankara Gar katliamı, Kerbala benzeri katliamlar olup Yezit zulmünün ve anlayışının hala devam ettiğini ortaya koymaktadır. İktidarlar değişse de Yezit anlayışının değişmediği görmekteyiz ve yaşamaktayız. Yakın tarihte ve günümüzde meydana gelen bu katliamların arkasında Yezid anlayışı hakimdir. Çünkü bu katliamlar bugüne kadar aydınlatılmadığı gibi, katliamı gerçekleştirenler de hep aklanmıştır. Bugün 9. Yıl dönümüne giren ve 33 fidanın katledilmesine neden olan Suruç katliamı da buna bezer bir katliamdır. Bugün bir kez daha Suruç'ta katledilen canları burada saygıyla anıyorum. Bugün iktidarı elinde bulunduran AKP/MHP ortaklığı; Alevi toplumu, Kürt toplumu ve diğer etnik kimlik ve inançlar üzerindeki asimilasyon politikaları ile Yezit zulmünü bizlere daha yoğun bir şekilde yaşatmaktadır. Hatta Yezit ile Hüseyin kavgasında Yezit tarafında olacaklarını söylemekten hiç çekinmemektedirler.”

‘Alevi inancını ve Alevi toplumunu dizayn ederek kendi sistemlerine bağlamaya çalıştılar’

AKP iktidarı altında Alevilere yönelik yaklaşıma değinen Artan sözlerini şöyle sürdürdü:

“AKP/MHP ortaklığının asimilasyon politikası, kansız bir asimilasyon politikası olarak tabir edilen kültürel bir soykırımla devam etmektedir. Bu politika gereği, yıllardır dişi ile tırnağıyla mücadele veren Alevi kurumları ile Cemevlerinin içini boşaltmak için Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Cemevi Daire Başkanlığı kurarak, esasında Alevi inancını ve Alevi toplumunu dizayn ederek kendi sistemlerine bağlamaya çalıştılar. Ancak bu politikaya karşı durarak bu kurumu tanımadığımız ve asla böyle bir kuruma bağlanmayacağımızı her platformda ifade ettik. Bir kez daha ifade etmek gerekirse biz Aleviler, bir asimilasyon politikası aracı olan Alevi Bektaşi Cemevi Daire Başkanlığını tanımıyoruz.... Keza geçen yıl yürürlüğe giren ÇEDES uygulamasıyla her okula bir imam atayarak, tamamen dini esaslara dayalı bilimsellikten uzak bir eğitim sistemini yürürlüğe koydular. Yine geçtiğimiz mayıs ayında Maarif Modeli denen müfredat programını yürürlüğe koyarak eğitim sisteminin üçte ikisini dini referanslarla doldurdular. Her iki sistem de çok tehlikeli bir sistem olup çocuklarımızın geleceğini çalan, dügünmeyen sorgulamayan, araştırmayan ancak tamamen biat eden tek tip bir toplum modeline hizmet eden bir sistemdir. Devam eden bu Yezit zulmüne karşı biz mazlum halklar direnip direnip Hüseyin olacağız. Yasımızı da tutacağız, orucumuzu da tutacağız ama yılmayacağız Şah Hüseyin gibi onurluca direnerek Yezit'in zulmüne elbet son vereceğiz.

Kerbala Katliamı'nın anlamının ve şehitlerin anısına saygı duymanın en iyi yolu bir sembol olan Kerbala acısını insanlığın ortak acısı haline getirmektir. O gün Şahı Şehidan İmam Hüseyin ve yoldaşları, Şahı Merdan Ali'nin 'Çıkarınız için zulme boyun eğmeyiniz ve zulme sessiz kalmayınız. Eğer zulme boyun eğerseniz yarın çıkarınız ile birlikte şerefiniz de kaybedersiniz' sözüne uygun bir şekilde davranarak onurlu bir şekilde savaştılar. Bugün bizlere verilen mesaj çok açıktır. Birincisi zulme ortak olmamamızı ve zulme karşı çıkmamızı, ikincisi zulme karşı ortak hareket etmemizdir.

Ve buradan haykırıyoruz; Pir Sultanın İnancı, bilinci ve direnciyle hareket eden herkes bizim canımızdır yoldaşımızdır.”

Cemevi Serra Bucak 2024

Eş Başkan Bucak: Ötekileştirme devam ediyor

Etkinlikte konuşan Eş Başkan Serra Bucak, Alevi inancının barışın, birlikteliğin, hoşgörünün inancı olduğunu belirterek, “Yaşadığımız coğrafyada her ne kadar Alevi canlara yapılan katliamlar, hor görmeler, ötekileştirmeler ve yok saymalar bugüne kadar devam ediyor iken, yine de bu hoşgörü ve adaletin temsili olan inancın tüm dostluklarını farklı farklı mecralarda deneyimlemiş kişileriz. Bu açıdan şanslıyız” dedi.

‘Bilmek, anlamaktır’

12 günlük bir matem orucu tutulduğunu kaydeden Bucak, “Ancak bu ülkede kaç kişi bunun bir matem orucu olduğunu bildi. Kaç kişi o sofralara suyun gelmediğini bildi. Bilmek, anlamaktır. Anlamak, dayanışmak, hoş görmek, birlikte barışı tesis etmektir” diye konuştu.

Cemevlerinin Alevilerin ibadet yeri olduğunu kaydeden Bucak, cemevlerinin bu coğrafyada daha fazla barışa, hoşgörüye, beraberliğe ve birlikteliğe vesile olmasını diledi.

Serra Cemevi Asure

‘23 Temmuz’da farklı noktalarda aşure etkinliği düzenleyeceğiz’

Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri olarak 23 Temmuz Salı günü saat 18.00’de kentin farklı noktalarında aşure etkinliği düzenleyeceklerini vurgulayan Bucak, bu etkinlikle dostluklarını, beraberliklerini ve barışa olan inançlarını ifade edeceklerini söyledi. Bucak, herkesi Koşuyolu, Dağkapı, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesinde düzenleyecekleri aşure etkinliğine davet etti. 

Etkinlikte çekilen semahların ardından Dede Kargın Ocağı’ndan Musa Karkin Dede Aşure Gulbangı’nı okudu. Ardından yurttaşlara aşureler pay edildi.

Editör: Haber Merkezi