Diyarbakır Eğitim Sen şubeleri Kayapınar’da bulunan Piri Reis Ortaokulundan hukuksuza sürgün edilen arkadaşları için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.
Açıklamayı Diyarbakır Eğitim Sen eşbaşkanı Emine Akşahin okudu.
‘Cezalar ve yaptırımlar uygulamayı normalleştirmeye çalıştıklarının farkındayız’
“Baskı ve Sürgünleri kabul etmiyoruz! Örgütsel ve Hukuksal Mücadelemizi Yükselteceğiz!” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Eğitim Sen kurulduğu günden itibaren demokratik yaşam ve eşit yurttaşlık temelinde ayrım gözetmeksizin bütün eğitim ve bilim emekçilerinin özlük, ekonomik, sosyal ve demokratik haklarını korumak, geliştirmek için mücadele eden; bu ülkenin aydınlık yüzüdür. Hangi şartlar altında olursa olsun ırk, dil, din-mezhep ve cinsiyet ayrımı yapmadan toplumun tüm kesimlerinin sesi olan sendikamız Eğitim-Sen’in üye ve yöneticileri kurulduğu günden bugüne haksız ve hukuksuz uygulamaların karşısında dik durmuş ve durmaya devam edecektir. Ülkenin dört bir tarafında kamu kurum ve kuruluşlarında kamu emekçilerine yönelik şiddet, mobing ve haksız-hukuksuz uygulamaların artarak devam ettiği bir süreci yaşıyoruz. Hukukun en temel kurallarının anlamını yitirdiği, “yandaşlık hukuku” kavramı ile liyakatsiz idarecilerin keyfi tutumları ile yönetilen, içi boşaltılmış kamu kurumlarıyla dolup taşan süreçlerden geçiyoruz. Maalesef liyakatten uzak idarecilerin hukuken temeli olmayan suçlamaları sonucu üyelerimize çeşitli cezalar ve yaptırımlar uygulamayı normalleştirmeye çalıştıklarının farkındayız.”
‘Sürgün kabul edilemez’
Kayapınar’da eğitim emekçilerine dönük sürgüne tepki gösterilen açıklamada, Akşahin, şunları söyledi: “Bir yılı aşkın bir süredir Kayapınar ilçemiz Piri Reis Ortaokulunda asli görevi, işyeri barışını sağlayıp eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin motivasyonunu artırmak olan eski okul müdürünün, yetkilerini aşarak, kendi zihniyetini dayatan bir anlayış ve tarzla eğitim emekçilerine mobbing uyguladığını milli eğitim müdürlüğü ile paylaşmış, kendisini ise bu tutum ve uygulamalarından ötürü uyarmıştık. Önerileri ve uyarılarımızı dikkate almayan okul müdürünün devam eden keyfi tutumları ve hukuksuz uygulamalarının kamuoyuna yansıması üzerine bakanlık müfettişleri tarafından disiplin soruşturması başlatılmış, soruşturma süreci başta üyelerimiz olmak üzere okuldaki tüm eğitim emekçilerinin psikolojik ve mesleki verimini düşürmüş, eğitim ortamını da olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Nitekim soruşturma sonucunda 2 nolu şube eş başkanımız Zuhal Sezer, üyelerimiz Şeyhmus Tayfur ve Ümit Yavaş için il içi zorunlu yer değişikliği (sürgün) kararı verilmiştir. Okul müdürünün, kurumdaki baskı, mobbing ve hukuksuz dayatmalarına karşı itiraz eden, haklarını arayan, meslek onurlarını koruyan arkadaşlarımızın öğrencilerinden koparılarak görev yerlerinden edilmeleri kabul edilemez! Arkadaşlarımız Eğil, Bismil ve Silvan gibi dış ilçelere sürgün edilerek, kurulu düzenlerinden ve ailelerinden uzaklaştırılırken, dönemin okul müdürü ise aynı soruşturma kapsamında daha önce görev yaptığı Kayapınar ilçesinde merkezi bir okula atanarak adeta ödüllendirilmiştir. Başta eşbaşkanımız olmak üzere arkadaşlarımıza yapılan bu haksız hukuksuz zorunlu yer değişikliği uygulamalarını kabul etmediğimizi fiili meşru mücadele yöntemleri ve hukuki adımlar atacağımızı ayrıca yapılan çifte standart uygulamasını kamuoyuna açıklıyoruz. Eğitim sen kurulduğu ilk günden bu yana; yönetici ve üyeleri, hem işyerleri ve hem toplumsal yaşamda haksızlığa, adaletsizliğe, anti demokratik uygulamalara karşı mücadele ettiği için gözaltı, tutuklama, açığa alma ve sürgünlerle karşı karşıya kalmıştır, ancak hiçbir zaman mücadele ruhundan, kararlığından asla geri adım atmamıştır.”
‘Mobinge karşı caydırıcı cezalar’
Eğitim emekçilerine dönük hukuksuz uygulamalara karşı mücadele kararlılığının vurgulandığı açıklamada son olarak Akşahin şunları kaydetti: “Yaşadığımız çağda insan onuruna yakışmayan mobing uygulamasının ortadan kaldırılması için idareci ve yöneticilere caydırıcı cezaların verilmesi, bu uygulamalara karşı toplumsal duyarlılığın oluşturulması, torpil, iltimas ve yandaş mantığı ve anlayışı ile değil liyakatlı kişilere bu sorumluluğun verilmesi İçin mücadele etmeye devam edeceğiz. Eğitim sen olarak, yoksulluğa, emek sömürüsüne, itibarsızlaştırılma politikalarına karşı, bin bir zorlukla mücadele ederek çalışan eğitim emekçilerinin her daim yanında olacağımızı bir kez daha ifade ederek; ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için eğitimin paydaşı olan tüm kişi ve kurumları hem eğitim emekçilerinin hem de öğrencilerimizin sağlıklı okul ortamına kavuşmaları için haksız, hukuksuz uygulamaların karşısında birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.”