SUR AJANS/ İyi Parti Diyarbakır 2’nci sıra milletvekili adayı avukat Mustafa Canoruç, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hakkında ‘görevi kötüye kullanma suçu’ kapsamında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Oruç, dilekçesinde Nebati’nin Bakanlığın imkanlarının seçim çalışmalarında kullanıldığını belirtti.
Diyarbakır Adliyesi’ne İyi Parti Diyarbakır Milletvekili Adayı olan Kenan Kaya ile birlikte gelen Anayasa Hukukçusu Av. Dr. Mustafa Canoruç, Nebati’nin Bakanlık binasında AK Parti Mersin milletvekilleri adayları ile il teşkilatını ağırlayarak yaptığı paylaşıma, “Seçimle ilgili olarak basına yansıyan ve kendi tweet'i ile yapılan, suç teşkil eden eylemini kabul ve ikrar eden Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'yi istifaya davet ediyorum. Bundan sonra kendisinin emir ve talimatı ile harcanan her kuruş "şaibe"lidir” dedi.
Seçim sürecinde diğer partilerin devlete ait kamu kaynaklarını kullanamadığına atıfta bulunan Canoruç, adil bir seçim yarışı için benzer durumlara karşı YSK’ye şu sözlerle çağrıda bulundu:
“Seçim sürecine girilen bu aşamada seçimin adil ve güvenilir yapılmasında, seçimde tarafsızlığın, adaletin tesisinde YSK olduğu kadar mevcut hükümette sorumludur.
YSK derhal bu ve benzeri işlem ve eylemlerin önüne geçmek üzere toplanmalı ve seçimlerin tarafsız, eşit koşullarda ve adaletli şekilde temini için kamu kaynaklarının kullanılamayacağına dair karar vermelidir.”
Nebati’nin aday olduktan sonra Bakanlık görevinden istifa etmesi gerektiğini belirten Canoruç, “Bakanların milletvekili adayı olduktan sonra istifa etmeleri gerektiğine ilişkin Anayasa Hukukçuları ve idare Hukukçularının görüşlerinin hakim olduğu açıktır” ifadelerini kullandı.
Oruç, sözlerini şöyle tamamladı, “Anayasa m. 10'da düzenlenen "Kanun Önünde Eşitlik" ilkesini ihlal etmiştir. Şüpheli, suç teşkil eden eylemini kendi twitter hesabından duyurarak kabul ve ikrar etmek suretiyle suçun maddi unsurunun gerçekleştiğini gösterdiği gibi, bilerek ve isteyerek, yani kasıtla suçun manevi unsurunu gerçekleştirmek suretiyle işlemiş olduğu "görevi kötüye kullanma" ve diğer suçları işlemiştir.
Söz konusu eylem siyaseten ve ahlaken kamu vicdanını yaraladığı gibi, devlet kaynaklarının haksız, kötü niyetli olarak kullanılmış olması nedeniyle suç teşkil etmektedir. Gerçekten, ilgili kişinin başında bulunduğu bakanlığının yasalarca verilmiş görev tanımında mensubu bulunduğu siyasi partinin seçim çalışmalarında ilgili bakanlığın kullanılmasına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Bunun gibi, toplantıya katılanların tümü mensubu olduğu siyasi parti temsilcileri olup, toplantı esnasında devletin kaynakları; personeli, elektriği, varsa suyu, hizmet odası, masası kullanılmıştır.
Bunun kabul edilebilmesi mümkün değildir. Böyle bir uygulamanın önüne geçmek ve teamül haline gelmesini önlemek bakımından, aydın umluluğu gereğince bir Anayasa Hukukçusu, avukat seçimlere milletvekili adayı olarak giren, en önemlisi bir vatandaş olarak suç duyurusunda bulunmanın bir "görev" olduğunu düşünüyorum. İlgili bakan bu eylemi ile "devlet" ile siyasi parti ve mensubiyeti karıştırmıştır”