Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Diyarbakır Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu’nu hedef alan linç kampanyasına karşı açıklama yaptı.
‘Linç kampanyasına çanak tutmaya son’
“Linç Kültürüne Çanak Tutmaya Son Verin” başlıklı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Diyarbakır Milletvekili Av. Sezgin TANRIKULU katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar nedeniyle, sosyal medya platformları ve basın yayın organlarında eleştiri sınırlarını aşan, hedef gösterici saldırılara maruz kalmıştır. Sosyal medyada başlayan linç kampanyasına, yargı da geçmişte benzer durumlarda olduğu gibi soruşturma tehdidiyle dahil olmuştur. 1990’lı yıllarda bölge genelinde kamu görevlilerinin, başta yaşam hakkı olmak üzere ağır insan hakları ihlallerine konu suçlar işlendikleri, yargı kararlarına ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporlarına defalarca konu olmuştur. Bu duruma, hukukçu ve insan hakları savunucusu kimliğiyle dikkat çeken bir milletvekiline, siyasi aktörler de dahil olmak üzere gösterilen tahammülsüzlük kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. CHP liderinin seçim dönemlerinde bölge illerine gerçekleştirdiği ziyaretlerde toplumsal sorunların çözümü açısından sıklıkla gündemleştirdiği olgu 'helalleşme' olmuştur. Bugünlerde yaşanan linç kampanyasına samimiyetle karşı durması beklenenlerin, aksine çanak tutmaları oldukça manidardır. Toplumsal sorunların çözümüne dair 'helalleşme' söylemindeki samimiyetin, tam da böylesi durumlarda açığa çıktığına bir kez daha tanıklık etmiş bulunuyoruz.”
‘Yetkilileri linç kampanyasına karşı gerekli önlemeleri almaya davet ediyoruz’
Yetkilileri linç kampanyasına karşı sorumluluğa davet eden açıklamada, “Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu olarak; İfade özgürlüğüne yönelik bu saldırıların karşısında olduğumuzu, sağlıklı bir geleceğin inşası için geçmişle yüzleşmenin/helalleşmenin önemini hatırlatıyor, yetkilileri de bu linç kampanyasına karşı gerekli önlemeleri almaya davet ediyoruz” denildi.
Ne olmuştu?
Tanrıkulu, TV100'deki yayında TSK'ya ilişkin, "TSK'nın yaptığı her şey eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz, bunları sorgularız. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı?" ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca; Tanrıkulu hakkında, programındaki sözleri nedeniyle ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlarından soruşturma başlatılmıştı.