Ses Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi işyeri temsilcisinin sürgün edilmesi ve mobbinge uğramasına ilişkin açıklama yaptı.

Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde yapılan açıklamayı SES Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülhan TEKİN okudu.

‘Hastane içinde sayısızca keyfi uygulama ve görevlendirmeler yapılmakta’

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sağlık emekçilerinin yıllardır var olan yetersiz çalışma koşulları, yoğun çalışmanın getirdiği iş yükü ve mobbing; Covid 19 Pandemisi ve 6 Şubat Depremi ile birlikte, daha da artmıştır. Performansa dayalı sağlık sistemi çökmüş bir haldedir ve artık yönetilemez durumdadır. Pandemi ve deprem gibi olağan dışı durumlar bahane edilerek emekçilerin alın teri görmezden gelinmekte, ülkenin kaynakları yandaşlara, ranta, talana peşkeş çekilmeye devam edilmektedir. Yandaşı olana her türlü imkânı sunan iktidar, halka yeterli ve gerekli hizmeti sunmaktan imtina etmektedir. İktidarın bu ayrıcalıklı ve ayrımcı yaklaşımları, yerelde hastane idarelerinde mobing, kayırmacılık, keyfiyetçilik hallerine bürünerek görülmektedir. Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çalışanların birim ve yerleri keyfi olarak değiştirilmekte, talebi olanların ise keyfi olarak değişiklikleri yapılmamaktadır.  Hastane içinde sayısızca keyfi uygulama ve görevlendirmeler yapılmaktadır. Yazılan dilekçelere cevap verilmemekte ve tutanaklar da işleme alınmamaktadır. En son işyeri Temsilcimiz Serdar BÜYÜKDENİZ, geçen hafta fuzuli dilekçe yazdığı gerekçesiyle ikaz edilmiş, dün de istek dışı tayin denilerek Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sürgün edilmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından sendikamızca verilen dilekçelerin soruşturma konusu olması sonrasında hastanede üç ay gibi bir süre boyunca müfettişler yüzlerce sağlık emekçisi ile görüştü. Yine sendika işyeri temsilcilerimiz tarafından onlarca sayfalık yolsuzluk ve usulsüzlük içeren belge müfettişlere sunuldu. Buradan bütün sağlık emekçilerine bir kez daha yapılan usulsüzlükleri kamuoyu önünde açıklıyoruz.”

Şikayet konuları

Açıklamada, “Fuzuli olarak ifade edilen dilekçelerin konular” ise şöyle sıralandı:

“1-Eski başhemşire, yardımcılarına ve keyfinin istediği kişilere Riskli birimlerde çalışmadığı halde riskli birim ücret farkı verilmesini sağlıyordu. Kendine yakın kişileri yine döner sermaye ödüllendirme listesine yazıyordu. Bunları şikâyet ettik

2-Yenidoğan yoğun bakım sorumlusu, halkın ihtiyacı olan yüzlerce kutu ilacı kullanmadan çöpe atarak kamu zararına sebebiyet verdi. Bu durumu şikâyet ettik.

3-Yıllardır İş Sağlığı ve Güvenliğini tehdit eden uygulamalar, asansör arızaları (Yenişehir belediyesi tarafından 75 gün önce yapılan kontrol sonucu mühürlenmesi gerektiği halde halen çalıştırılıyor), havalandırma eksikliği, kişisel koruyucu ekipman eksikliği, yeterli ve dengeli beslenme sorunları, maaş adaletsizliği, ısıtma ve soğutma sistemindeki problemler başta olmak üzere bir takım eksiklikler söz konusuydu. Bunu şikâyet ettik

4- O komisyon senin, bu komisyon benim derken; hastane gelirlerini kendi çıkar gruplarına ve idareye yakın kişi ve kişilere artı puantaj olarak peşkeş çekildi. Bunu şikâyet ettik.”

‘Tek bir adım bile geri atmayacağız’

Yurttaşların nitelikli sağlık hizmetine erişimine vurgu yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Usulsüzlük yapan ve kamuoyuna hesap vermesi gereken bu kişiler hesap verdi mi? Şikâyet konularına dair yapılan soruşturmanın akıbeti, objektif bir şekilde ilgili kişilerle paylaşıldı mı? Burada sendika temsilcimiz Serdar BÜYÜKDENİZ şahsında bütün sağlık emekçilerinin sesi kesilmek istenmektedir. Bu usulsüzlüklerin sebebi olan kişiler ve de bu karara imza atanlardan mutlaka hesap soracağız. Serdar arkadaşımız işyerine geri dönünceye dek fiili meşru mücadelemizin çeşitli eylem ve etkinliklerle süreceğini de buradan bir kez daha ifade ederken Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak; haksızlık, hukuksuzluk ve zorbalık karşısında durmanın ve tüm bu olumsuzlukları aşabilmenin tek yolunun ortak akıl ile mücadelede birlik ve dayanışma olduğunu tüm sağlık emekçisi dostlarımıza hatırlatmak isteriz. işyerlerinde ve toplumun her alanında olmaya devam edeceğimizi, yapılan usulsüzlükler karşısında susmayacağımızı ve sesimizin daha gür çıkacağını herkes aklında tutmalı ve anlamalıdır. Tek bir adım bile geri atmayacağız.”