SUR AJANS- Ekonomik kriz, savaş ve işsizliğin gündem olduğu Diyarbakır sokaklarındaki yurttaşlar, tüm bunların kaynağının iktidar olduğunu ifade etti. Yurttaşlar, var olan sorunların çözümü için ise erken seçime işaret etti.
‘Kim ölmüş kim kalmış umurunda değil’
Aldığı maaşla aybaşını dahi getiremediğini söyleyen Ali Yalınkaya bundan dolayı mutsuz olduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın politikalarına dikkat çeken Yalınkaya, “İnsanları sefilliğe yoksulluğa mecbur bırakıyor ama kendisi sarayda oturuyor. Kim ölmüş kim kalmış umurunda değil. Sabahtan akşama kadar uçaklar kafamızda uçuşuyor. Çocuklarımız ölüyor. Fakir fukara ayaklar altında gidiyor. Adam oturduğu yerden emir veriyor. Yani bu paraların hepsi savaşa gidiyor. Adam iktidara geldiğindendir savaşı eksik olmadı. Nedir ne oldu insanları bitirebildi mi. Savaşlarla halkımızı öldürebilir ama bitiremez” diyerek iktidarın derhal değişmesi gerektiğini vurguladı.
Depremde evi yıkıldı, soran yok
Mahsun Ekinci de verilere göre Diyarbakır’ın mutsuz olarak ortaya çıkmasının sebebinin iktidar olduğunu söyleyerek, “Ben depremzedeyim 6 Şubat Depremi’nde evim yıkıldı, konteynırda kalıyorum. Hala kafamı koyacak bir evim dahi yok. Ve kimse depremzedeleri merak edip sormuyor. İş yok, para yok nasıl geçinelim ve bu durumda nasıl mutlu olalım” dedi.
AKP’li seçmen de iktidardan şikayetçi
AKP’li olduğunu söyleyen Abdullah Kuzu (62), “Ekonomi olmazsa ne huzur olur ne de sevgi. Ekonomi olmadan evin içinde bile huzursuzluk hat safhada. Yani bu ekonomik sorunlar sadece Amed için geçerli değil Türkiye genelinde bu durum söz konusu. Ekonomik krizden dolayı sürekli bir sorun çıkıyor. Ya insanlar çocuklarının, evinin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bunun sebebi de şuan ülkeyi yöneten hükümettir” dedi.
‘Halk uyandı…’
Çözümüm erken seçim olduğunun altını çizen Kuzu, “Çiftçiye bakıyorsun hasat tarlada kalmış, memura bakıyorsun kirasını dahi ödeyemiyor. Yani halk artık uyandı. İktidar istese de istemese de değişecek” ifadelerini kullandı.
Gelir dağılımı dengesiz
Parkta otururken simit yiyen Zeki Alaca, Diyarbakır’da yoksulluğun diz boyu olduğunu söyledi. Alaca, “İnsanlar iş bulmakta, evlilikte zorlanıyor. Gençler kahveye, kafeye gidemiyor ancak böyle parklarda oturup simit, ayran yiyebiliyorlar. Mutsuzluk ve yoksulluk simitten belli olmuyor mu? Gelir dağılımı dengesizliği olunca birileri 1 milyon 800 bin alabiliyor emekli ise sadece 10 bin alıyor. Böyle büyük bir dengesizlik oluyorsa elbette ki halk mutsuz olur. Gelir dağılımının dengesiz olmasının sebebi de yanlış politikalar yürütülmesidir. Birileri 4-5 yerden maaş alırken birileri 10 liraya muhtaç oluyorsa” diyerek tepki gösterdi.
‘Maddiyat en temel sorunlardan biridir’
Diyarbakır’ın kültürel ve turizm anlamında geliştiği halde sanayicilik açısından gelişmemesinin işsizliğe götürdüğünü ve mutsuzluğu doğurduğunu söyleyen Barış Can Aytaç, “Şimdi öyle olunca genç nüfus iş bulamıyor, ailesine bakamıyor. Ailesini doyuramayınca o insan kültürel ve sosyal olarak kendini geliştiremez ve bu yüzden kendine bir şey katamaz. Uyuduğunda adam ay başını, kirayı düşünerek uyuyor. Maddiyat ne olursa olsun en temel sorunlardan biridir. Bu sorunlardan ötürü Amed’in en mutsuz şehir seçildiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kayyımların payı
Diyarbakır’ın en mutsuz şehir seçilmesinin sebebinin ekonomik sorunların yanında 8 yıldır belediyelerin kayyım tarafından yönetilmesinin de bir payı olduğunu söyleyen Aytaç, sözlerine şu şekilde devam etti: “Kayyım gittikten sonra gördük ki Amed’e hiçbir yatırım yapmamış. Amed’te 4-5 sene önce tramvay projesi yapıldı ve buna ayrılan bir bütçe vardı ama o bütçe nerde? Bütün belediyeler milyonlarca borca koyulmuş. Şuan ki sistemle, ekonomiyle ne kadar çalışırsan çalış en fazla kazanacağın asgari ücrettir. Ama illegal yoldan çok fazla kazançlar elde edilebilir. Böylede olunca kişi uyuşturucu satar, hırsızlık yapar. Buda toplumda yozlaşmaya neden.”
Eşitsizlik ve adaletsizlik
Eşinin yaşamını yitirmesinden sonra çocuklarıyla birlikte dulluk maaşıyla evini geçindirmeye çalıştığını dile getiren Nazime Güler, ülkede eşitsizlik ve adaletsizliğin olduğunu vurgulayarak, “Mutsuz olmamızın tek sebebi ekonomi ve işsizliktir” dedi.
Gençlere iş imkanın sunulmamasının “mutsuzluk” getirdiğini kaydeden Revşan Dağ ise, “Park gibi gereksiz şeyler yapacaklarına fabrikalar yapıp işsizlik oranını düşürseler, insanlar daha huzurlu ve mutlu olurlar. Amed’te en mutsuz şehir seçilmez. Ama maalesef iş yok ekonomi kötü. Gençler işsizlikten uyuşturucuya bulaşmışlar, cezaevlerine girmişler” diyerek, Kürtlere iş imkanının sunulmadığını söyledi.
Sorumlusu iktidar
Ekonomik sıkıntılardan kaynaklı insanların tahammül düzeyinin kalmadığını dile getiren Yılmaz Ersöz, bu nedenle en ufak bir tartışmanın kavgaya ve cinayete yol açtığını belirtti. Ersöz, “Ekonominin bu kadar kötü olmasının sebebi ise mevcut iktidardır. İktidar tasarruf genelgesi adı altında işçi servisini kaldırıyor. Ama kendisinin altında milyonluk araçlar. Yani elli kişi bir servise binince tasarruf gerekçe gösterilerek kaldırılıyor. Ama bu kişi altında milyonluk araçla adım atıyor. Burada kendiyle çelişme var” diyerek iktidarın tasarruf genelgesini eleştirdi.
'Erken seçim olmalı'
Evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayan Recep Toprak da Amed’in de mutsuz olmasının sebebini ekonomi ve işsizlik olduğunu vurguladı. Toprak, “İnsanlar hiçbir ihtiyacını karşılayamayınca haliyle de mutsuz oluyor tabi. Çiftçiye ve vatandaşa yardımcı olsalar ülkenin durumu düzelir” diyerek erken seçim olmasını ve iktidarın değişmesi gerektiğini söyledi.