Gündem

Diyarbakır’da 6 Mayıs anması

Diyarbakır’da Emek Gençliği, HDP Gençlik Meclisi ve TİP’li Öğrencilerin yaptığı 6 Mayıs anmasında Denizlerin “sınıfsız, sömürüsüz dünya özlemi her daim canlı ve güncel” olduğu vurgulandı.

Diyarbakır’da Emek Gençliği, HDP Gençlik Meclisi ve TİP’li Öğrenciler 6 Mayıs 1972’de idam edilen Türkiye Devrimci Gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için idamlarının 50’nci yıldönümünde bir anma gerçekleştirdi.

Yoğun yağış nedeniyle Emek Partisi Diyarbakır İl binasında yapılan açıklamaya Emek Gençliği, HDP Gençlik Meclisi, TİP’li Öğrenciler katıldı.

Denizlerin anmasında ortak açıklamayı Emek Gençliği'nden Nurgül Deniz okudu.

Diyarbakır'da 6 Mayıs anması

‘Sınıfsız, sömürüsüz dünya özlemi her daim canlı ve güncel’

“Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm yolunda bitmeyen yürüyüşün adıdır onlar!” başlıklı açıklamada, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın yürüttükleri sosyalizm mücadelesinin güncelliğine vurgu yapılarak şu ifadelere yer verildi: “İdamlarının üzerinden tam 50 yıl geçti. Onlar onbinlerin katılacağı etkinliklerle ilk günkü gibi anılıyorlar. Çünkü eşit, özgür bir gelecek ve sınıfsız, sömürüsüz dünya özlemi her daim canlı ve güncel. Tezgâhta çalışan işçiler, ders başındaki öğrenciler, tarlasını sulayan köylüler, doktorlar, mimarlar, mühendisler, emekliler, diplomalı işsizler, kısacası milyonlarca yürek, bulundukları her yerde 6 Mayıs’ın anısıyla mücadele kararlığını tazeleyecek.”

‘Denizler yeni doğan yüz binlerce çocuğun isminde, gençliğin gelecek mücadelesinde’

Devrimci gençlik önderlerinin mücadeleye bağlılıklarına dikkat çekilen açıklamada Deniz, şu ifadeleri kullandı: “Denizler, tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye mücadelesinin sembolü oldular. İdama yürürken “Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye”, “Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Bağımsızlık Mücadelesi”, “Kahrolsun Emperyalizm” dediler. Onlar bağımsızlık, demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelemizde yaşıyorlar. Bugün milyonlarca yurttaşın iradesi ile seçilmiş belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlara karşı gelerek yaşıyorlar. Sınır ötesi operasyonlarına karşı ülkede ve bölgede barış diyenlerin mücadelesinde yaşıyorlar. Kürt sorunun, tam hak eşitliği temelinde barışçıl çözümü mücadelesinde yaşıyorlar. Onları idam edenler hatırlanmazken, Denizler yeni doğan yüz binlerce çocuğun isminde, gençliğin gelecek mücadelesinde, işçi sınıfının iş, barış, özgürlük mücadelesinde yaşıyorlar, yaşamaya devam edecekler.”

Diyarbakır’da Emek Gençliği, HDP Gençlik Meclisi ve TİP’li Öğrenciler'den 6 Mayıs anması

‘Denizlere saldıranlar, 6 Filonun önünde secdeye duranlar bugün iktidardalar’

Denizlerin emperyalist-kapitalist düzene karşı yürüttükleri sınıf mücadelesine değinilen açıklamanın devamında Deniz, şunları söyledi: “Deniz Gezmiş ve arkadaşları Amerikan 6. Filosuna ve NATO’ya karşı çıkarken, o gün Denizlere saldıranlar, 6 Filonun önünde secdeye duranlar bugün iktidardalar. Bunların sahte antiemperyalist söylemleri, iki emperyalist kamp arasında rüzgargülü gibi bir o yana bir bu yana dönmekten ibaret! AKP iktidarı, emperyalizm ve NATO ile el ele silahlanma yarışının tam göbeğinde. 20 yıllık iktidarında uyguladığı politikalarla ülkeyi gıda ve tarım ürünlerinde dışa bağımlı hale getirdiler. Ülkeyi yönetenler zaman zaman Amerika’ya efeleniyor görünseler de ABD ve NATO ile iş birliğinden taviz vermiyorlar. “Milli çıkar”, “Türkiye’nin ulusal çıkarları” diye halka sattıkları masalların arkasında uluslararası tekellerin ve işbirlikçi yerli sermayenin çıkarları var. Halk yüksek enflasyon ve zam dalgası karşısında derin yoksullaşma yaşıyor. Ekonomik büyüme sadece zengin sınıflara mahsus. 6 Mayıslar, ülkenin bu bedbaht tablodan kurtulması için mücadele çağrısıdır.”

‘Antiemperyalizm NATO’ya karşı olmaktır’

Gençliğin antiemperyalist mücadelesine dikkat çekilen açıklamada Deniz, şunları dile getirdi: “Antiemperyalizm ırkçıların, milliyetçilerin, şovenistlerin ve dini siyasete alet eden bezirgânların bayrağında yazmaz. Dün Amerika’nın Vietnam’da yaptığı katliamlara sessiz kalanlar ve Kore savaşına ortak olanlar; bugün Suriye’nin iç savaşa sürüklenmesine, Libya’nın ilhakına, Ukrayna’nın işgaline ortak olmaya çalışıyorlar. Afganistan’da NATO kapsamında görev alanlar, işine geldiğinde Taliban’a kırmızı halılar sermekten geri durmuyorlar.  Antiemperyalist olmak demek, emperyalist güçlerin Karadeniz’de, Akdeniz’de, Ortadoğu’da açtıkları savaş bataklığına karşı çıkmak demektir. Antiemperyalist olmak demek başta İncirlik üssü olmak üzere askeri üslerin kapatılması ve ABD askerlerinin ülkeden defedilmesi demektir. Antiemperyalist olmak demek emperyalist savaş örgütü olan NATO’dan Türkiye’nin çıkmasını savunmak demektir. Komşu ülkeler ve halklarla barış ve kardeşlik içinde yaşamaktır. Antiemperyalist olmak demek ülkemizin yer altı ve yerüstü kaynaklarının emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından talanına karşı çıkmak demektir. Antiemperyalist olmak demek ülkemizin suyuna, toprağına ve geleceğine sahip çıkmak ve savunmak demektir. Kısacası, antiemperyalist olmak demek emperyalistlerle birlikte kapitalizme ve AKP’nin işbirlikçi politikalarına karşı mücadele demektir. Denizlerden aldığımız mücadele mirasının güncel anlamı budur.”

‘Devrimci tarihimizin kilometre taşları’

Devrimci gençlik önderlerinin başlattıkları mücadelenin işçi sınıfı ve emekçiler açısından güncel önemine işaret edilen açıklamada Deniz, şunları ifade etti: “Denizler 8 Mart’ta alana çıkan kadınların isyanında, Newroz meydanlarındaki özgürlük haykırışında, 1 Mayıs’ta meydanlara dökülen yüzbinlerin sıkılı yumruklarındadır. Denizler grev ve işçi direnişlerinde, köylü mitinglerinde, Gezi’de milyonların yüreğinde, öğrenci eylemlerinde, akademisyenlerin zulme karşı direnişindedir. Denizler halktır ve onları kimse halktan koparamaz. Dünya ve Türkiye pandemi, ekonomik kriz ve emperyalist savaş kıskacına girerken kapitalizm halklara daha fazla acı reçete, daha fazla kan ve gözyaşını reva görüyor. Emperyalizm tüm gerici değerleri göreve çağırırken, bizler dünyanın işçileri, emekçileri ve ezilen halkları olarak tüm devrimci değerleri yeniden kuşanmak zorundayız. Devrimci tarihimizin kilometre taşlarından olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan bu mücadelede her daim bizlere güç verecektir. Gün emperyalizme ve tek adam yönetimine karşı birleşik emek cephesini ve demokrasi güçlerinin birliğini sağlama günüdür. Gün, restorasyoncu hayallere kapılmadan, halkın gerçek egemenliğine dayanan demokratik bir anayasa ve kurucu bir meclis için devrimci demokratik mücadeleyi yükseltme günüdür.”

SUR AJANS