Gündem

Diyarbakır'da arazi kavgaları: 3 yılda 28 ölü 91 yaralı

Serhat Özdemir/ÖZEL HABER

Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Serçeler köyünde 15 haziranda 200 dönümlük arazi anlaşmazlığı yüzünden çıkan silahlı kavgada 9 yaşamını yitirmiş, 2 kişi ise yaralanmıştı. Yaşamını yitiren 9 kişi güvenlik önlemleri altında toprağa verilirken, olaya ilişkin ise 5 kişi gözaltına alındı. Giderek yaygınlaşan arazi kavgaları bölge illeri başta olmak üzere toplumun kanayan yarası olmaya başladı.

Diyarbakır’da son 3 yıl içerisinde arazi anlaşmazlığına dair 21 kavgalı olay medyaya yansıdı. Medyaya yansıyan bu 21 kavgalı olayda toplamda 28 kişi hayatını yitirirken, 1'i asker 91 kişi ise yaralandı.

Tarihler geriye sarıldığında Diyarbakır ve bölge illerinde arazi anlaşmazlığı yüzünden çıkan kavgalarda yaşamını yitirenlerin sayısı artıyor.

Medyaya yanıysan olayların çoğunluğu büyük tarım arazilerine sahip olan Bismil ve Silvan’da yaşanması dikkat çekiyor.  

2013 yılında da Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde yine arazi anlaşmazlığı yüzünden çıkan kavgada aynı aileden 8 kişi yaşamını yitirmişti.

Diyarbakır ve bölgeyi yasa boğan arazi kavgalarının sonuncusu 15 Haziran günü Bismil Kırsal Serçeler Mahallesi'nde yaşandı.  

Toplumu yasa boğan Bismil’deki olaya dair AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan ve Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren ile konuştuk.

Ensarioğlu: Toplum yeni acılara fırsat vermemeli

Arazi kavgalarının toplumun yarası ve bölgedeki kan davalarının önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, arazi anlaşmazlıklarında toplumun duyarlılığının önemli olduğuna vurgu yapıyor ve şöyle ekliyor:

“Bu tür anlaşmazlıklar olduğu zaman bir araya gelinip uzlaşmak gerekiyor. Arazide sorun yaşandığında ya topluma ya da devlete bırakacaksınız. Kendi elinizle çözmeye kalkmayacaksınız. Kendi başınıza çözmeye katlığınızda maalesef böyle acı tecrübeler yaşanıyor. Acı sonuçlar yaşanmadan, toplumun kanaat önderleri bu sorunlar ortaya çıkar çıkmaz müdahale etmesi gerekiyor. Anlaşmazlıkların sulh yoluyla çözülmesi ve toplumun yeni acılara fırsat vermemesi lazım"

Ceylan: Sorunlarla doğru temelde yüzleşilmeli

HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan ise yaşanan olayın toplumsal bir sorun olduğunu ve bu soruna müdahalenin bütün ben 'insanım' diyenlerin görevi olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

"Bu konuda biz kendimize yönelik eksikliklerimizle de yüzleşmek zorundayız. Elbette ki dünyanın her yerinde komşular sorun yaşar. Ama sorunu çözme yöntemi olarak, silaha başvurmak kabul edilemez. Biz Kürtlerin bu toplumsal sorunlarla doğru temelde yüzleşmesi gerekiyor. Toplumun en detay hücrelerine inerek halkımızla bunları tartışarak sorun çözme yöntemleriyle ilgili en makul yöntemleri devreye koymamız gerekiyor" 

Eren: Anlaşmazlıkların sebeplerini tespit etmek ve gidermek önemlidir

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, ise arazi yüzünden yaşanan olayların ‘ağrı bir sorunu hatırlatmış’ olduğunu vurguluyor ve “Yaşandığında kamuoyunda büyük yankı ve etki uyandırdıktan sonra maalesef bu ağır sorun alanıyla yüzleşmiyor. Bir müddet sonra yeni bir vaka yaşanana kadar unutmuş oluyoruz” diyor.

“Can kaybına sebep veren bu anlaşmazlıkların sebepleri tespit etmek ve gidermek elzemdir” diyen Eren sözlerini şöyle sürdürüyor:

 "Bir kez daha hiç bir şeyin insan yaşamından kıymetli olmadığını hatırlatmak istiyorum.  Her dönemde toplumda insanlar arasında mülkiyet hakkı temelli sorunlar ve ihtilaflar yaşanmıştır. Ancak bu sorunların uzlaşı kültürü çerçevesinde sulh yoluyla veya yargısal makamlar nezdinde çözümünden ziyade şiddet ve baskı yoluyla çözme isteği yaygınlaşmakta,  son olayda olduğu gibi ağır ve üzücü sonuçlara da neden olmaktadır.

Arazi kaynaklı ihtilaflar hep vardı özellikle her kadastro çalışması esnasında ve sonrasında yaygın şekilde itirazlar ve ihtilaflar yaşanmaktadır. Maalesef arazi ihtilafları ve kan davaları tüm Türkiye toplumunun sosyal bir gerçekliği olarak ağır bir şekilde önümüzde durmaktır. Can kaybına sebep veren bu anlaşmazlıkların sebepleri tespit etmek ve gidermek elzemdir"

‘Yüzlerce klasöre ulaşan dava dosyaları bulunuyor’

Anlaşmazlıklarda yargı süreçlerinin daha hızlı sonuçlanması ve toplumsal konularda bilinç seviyesinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Eren, kadastro davalarının on yıllarca sürdüğünü ve sonuçlandırılmadığını söylüyor ve ekliyor:

“Sürekli hakim değişiklikleri nedeniyle yüzlerce klasöre ulaşan dava dosyaları bulunuyor. Bu davaların ağırlığı dikkate alınarak uzun yıllar hâkimlerin dava sonuçlanıncaya kadar görevlendirilmesine dair bir çözüm geliştirilmelidir.

Son olay ülkede egemen olan şiddet kültürünün geldiği kaygı verici boyutu görmüş olmanın yanı sıra insanların çok kolay şekilde ağır silahlar edilebildiklerini de göstermiştir. Bu konudaki denetim eksikliği de dikkat çekmektedir"