Diyarbakır Bağlar’daki Sakarya Caddesinde bayram alışverişine çıkan yurttaşlar da satış yapmaya çalışan esnaflar da yüksek fiyatlardan şikayetçi. Bayram havasının yaşanmadığı pazarda alan da satan da memnun değil.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan ve yoksul insanların uğrak yeri olan Sağlık Ocağı’nda (Sakarya Caddesi) bayram öncesi yurttaşların ve esnafın nabzını tuttuk.

Esnaflar da yurttaşlar da yüksek fiyatlardan yakınırken, esnaf sattığını yerine koyamamaktan, yurttaşlar ise istediklerini alamamaktan şikayetçi.

Sağlık Ocağı Caddesi’nde bayrama 3 gün kala belli bir haraketlilik olsa da bu yoğunluk pek alışverişe yansımıyor. Fiyatların Ramazan Bayramına göre bile yüzde 100 arttığı pazarda yurttaşlar çocuklarına bayram hediyesi almaktan bile mahrum kalıyor.

‘İşlerimiz yüzde 70 etkilendi’
Sağlık Ocağı (Sakarya) Caddesinde seyyar satıcılık yapan Mehmet Yavuz, geçen yıl yurttaşların alım gücünün daha iyi olduğunu bu yıl ise kimsenin bir şey alamadığını ifade ederek şunları söyledi: “insanlar bu bayram bir türlü istedikleri şeyleri alamıyorlar. İnsanlar çocuklarını bir ayakkabı, tişört alamıyor. Almak istiyorlar ama alamıyorlar. 35 liralık ürünleri vatandaş alabilsin diye 20 lira yaptık. Alabilmeleri için katkı da sunuyoruz ama yine de alım çok yok. Geçen bayrama göre işler çok çok düştü. İşlerimiz yüzde 70 etkilendi.”

‘Yeter artık, yeter, yeter, yeter…’
Ev hanımı Hanife Yılmaz, hayat pahalılığına tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: “Asgari ücreti 5 bin 500 yaptılar ve sonra her şeye zam geliyor. Biz böyle kabul etmiyoruz. Hiçbir şey vermiyor. Bin TL veriyor ama o da nereden gelip nereye gidiyor bilmiyoruz. 5 tane çocuktur, nasıl geçim olacak? Kira olmuş 2 bin lira, bunları bir düşünsünler hele. Bir şey yapın, bir çare bulun. Yeter artık yeter böyle olmuyor. Biz hiçbir şey istemiyoruz, istiyoruz ki, insanlık olsun. Millet açlıktan ölüyor. Temizliğe gidiyor, ondan da bir şey anlamıyor. Bir çocuk bezi 300 lira olur mu ya? Allah bunu kabul etmiyor. Yukarda Allah var, Erdoğan kendi bildiğini yapıyor. Çocuğum otizm hastası ona bakamıyorum. Engelliye zam getiriyor, sonra bizden kesiyor. Kızıyoruz buna, Erdoğan’a karşıyız, karşıyız, karşıyız. Millet ayakta duramıyor. Bir ekmek olmuş 6 lira. 6 liraya ekmek alamıyor insanlar, fakirler öldü. Suriyelilere geliyor ilaç bedava, bize gelince 30-40 lira fiş parası. 200-300 lira ilaç parası biz bunu kabul etmiyoruz. Yeter artık bir çare bulun. Yeter artık, yeter, yeter, yeter diyoruz.”

‘Ciddi bir enflasyon sorunu var, gözle görülüyor ve insanlarda hissediliyor’
Sakarya Caddesi esnaflarından Çetin Güzel, bayram öncesi esnafın haline ilişkin şunları söyledi: “10 yıl içinde büyük değişimler oldu, insanların alım gücü düştü. Biz kendimiz bile artık pahalılıktan dolayı insanlara hak vermeye başlıyoruz. Biz de ürünleri büyük maliyetlerle alıyoruz ve istesek de ucuza veremiyoruz. Kardan fedakarlık yapıyoruz ama yine de insanların alım gücü düştüğü için eski tat tuz olmuyor. Çarşı diğer bayramlara göre durgun. Toplu ulaşım zammı olduğu için insanlar artık aileleriyle alışverişe çıkmıyor. 4-5 kişinin ulaşım masrafı neredeyse alacakları bir parça ürünün fiyatına eşit oluyor. Fiyatlar da çok yüksek biz bile alamıyoruz. Sattığımız ürünü tekrar reyona bırakamıyoruz. Abartısız konuşuyorum, geçen yıl 70 liraya verdiğim kot pantolonu şuan 150 liraya ben alıyorum. Yüzde 200’ün üzerinde bir fark var. Ciddi bir enflasyon sorunu var, gözle görülüyor ve insanlarda hissediliyor.”

‘Hesabımız bir türlü denkleşmiyor, zarardayız hep cepten yiyoruz’
Sağlık Ocağı esnafı Barış Özak, fiyatların 2-3 kat arttığını ve insanların alım güçleri olmadığını belirterek şunları söyledi: “İnsanlar çok perişan durumda. Artık sattığımız ürünler lüks haline geldi. İnsanlar şuan sadece mutfak masraflarına bakıyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Caddede bir yoğunluk var ama cepler bom boş. Geçen bayramla yarı yarıya bir fark var. Fiyatlar tavan yapmış, her ürün 2-3 kat artmış. Hesabımız bir türlü denkleşmiyor, zarardayız hep cepten yiyoruz. Bakalım, nereye kadar gittiyse.”

‘Çok zor durumdayız’
Sakarya Caddesi esnaflarından İbrahim Yılmaz, Bayram alışverişindeki durumunu şöyle değerlendirdi “Durum çok kötü, beklentilerimizin çok altında. Ödemelerimizi yapamıyoruz. Eski sermayeden ödüyoruz ama nereye kadar ödeyeceğiz acaba? Vatandaşlarda da alım gücü yok ki, alışveriş yapsınlar. Vatandaş karnını zor doyuruyor, diğer şeyleri alamıyor. Bizim sattığımız perde, halı artık lüks tüketime giriyor. İş yapamıyoruz, elemanların parasını cepten veriyoruz. Kredi çekip veriyoruz. Fiyatlar da gün gün yükseliyor. Ürünlere yüze 200 zam gelmiş. Sattığımızı artık yerine koyamıyoruz. Artık peşine çalışıyoruz, vadeli bitti. Çok zor durumdayız.”

‘Müşteri fiyatlardan korkup kaçıyor’
Geçen seneki fiyatlarla bu yılki fiyatlar arasında çok büyük fark oluştuğunu ifade eden genç bir esnaf Furkan Çakar ise şöyle konuştu: “Geçen bayram ile bu bayram arasında bile çok fark oluştu, gelen müşteri boş çıkıyor. Müşteriler fiyatlardan şikayetçi. Tabii biz de onları hor görmüyoruz. Milletin bütçesi zaten elverişli değil. Geçen bayrama göre işler yüzde 65 düştü. Geçen bayram 2 hafta önce bayram yoğunluğu vardı ama şimdi bayrama 3 gün kala ancak o yoğunluğa ulaştık. Bu yoğunluğun da yüzde 70’i alışverişe yansımıyor. Gelen müşteri fiyatlardan korkup kaçıyor. Niye bir kot 250-300 lira. Bizim de buna yapabileceğimiz bir şey yok. Müşteri geliyor, boş çıkıyor.”

‘İki bayram arasında 70 gün var, fiyatlar yüze 100 artmış’
Seyyar satıcılık yapan Seyfi Ateşal adlı bir genç ise artan fiyatlara şöyle tepki gösterdi: “Fiyatlar çok uçuk. İki bayram arasında 70 gün var, fiyatlar yüze 100 artmış. Bu fiyatlarla bir ürünü garibana aldıramazsın. Asgari ücretle çalışan birine bu ürünü aldıramazsın. Geçen yıl 50 liraya satılan çocuk ayakkabısı şuan 150 lira.”

‘3 çocuğum var bayramda hiç birine bir şey almadım’
Eşinin seyyar tezgahında geçici olarak duran bir ev hanımı ise hayat pahalılığını şöyle değerlendirdi: “İşler berbat, insanlar gelip bakıyor ama alamadan geri gidiyor. Her şey pahalıdır hiçbir şey alınmıyor. Eşim önce 2 bin liraya gidip eşyasını alıyordu ama şimdi 10 bin lira götürüyor ve bir poşet alıp geliyor. Çok pahalı. 3 çocuğum var bayramda hiç birine bir şey almadım.”

‘6 çocuğum var, bir nafakayla nasıl geçineyim?’
Eşinden ayrı bir başına hayat mücadelesi vererek, çocuklarına bakmaya çalışan bir ev kadını olan Yüksel Ertaş şunları dile getirdi: “Bir bayan için hayat gerçekten çok zor. Asgari ücret bir maaşla, elektrik, su, kira nereye kadar? Bu millet nereye gidecek, sonumuz nereye varacak? Ben bayramda çocuklarıma hiçbir şey alamıyorum. Ben kendimden vaz geçtim. Ben çalışmayan bir insanım, nafaka alıyorum fakat ondan bile kesiliyor. 6 çocuğum var, bir nafakayla nasıl geçineyim? Bir aç bir tok…”

‘Yarına kalır ama yanına kalmaz’
Hayat pahalılığına isyan eden bir genç olan Furkan Deniz de yetkililere şöyle seslendi: “Geçen yıl 100 lira ile bayram alışverişine çıkan biri tüm ihtiyaçlarını alıyordu ve geriye 10-15 lira da parası kalıyordu. Ama şimdi 100 lira 10 lira olmuş. 100 liraya 2 kilo lokum alırsın odur. Her şey zamlandı. Asgari ücrete zam gelmesinin ne anlamı kaldı. Bize bu zammı yapanlar, sağı solu böyle canlandıranlar, onlara buradan sesleniyorum; hakkım Allah’tır, yarına kalır ama yanına kalmaz.”

‘Benim 11 çocuğum var hangisine bayram alışverişi yapayım?’
Mustafa Temel adlı bir yurttaş ise çocuklarına bayram hediyesi alamadığını belirterek şöyle konuştu: “Bayrama 2 gün kalmış ama bayram alışverişi hiç yok. Milletin elinde para yok. Her şey bol Ama para yok. Adamın yevmiyesi 100 lira değil, 2 kilo üzüm, 2 kilo şeftali alıyor parası bitiyor. Benim 11 çocuğum var hangisine bayram alışverişi yapayım? Geçen yıla göre fiyatlar çok yüksek, bir gömlek alamıyoruz.”
SUR AJANS / ÖZEL