Gündem

Diyarbakır’da fıstık hasadı başladı: Tesisimiz yok!

Diyarbakır’da 40 derece sıcaklığın altında fıstık hasadı başladı. Üretici ve işçiler fıstık hasadının olduğu tarlada Sur Ajans’a konuştu.

SUR AJANS/ÖZEL

Diyarbakır’da Ağustos’un sonuna kadar sürecek olan fıstıkta hasat dönemi başladı. Uzun vadede Diyarbakır'ın ekonomisine katkı sağlayacak fıstık üretimi Diyarbakır’ın birçok noktasında giderek artıyor.

Sur Ajans, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 150 bin dönüm alanda hasadına başlanan fıstık tarlasında üretici ve çalışanlara mikrofon uzattı.

Fıstık Üreticileri Birliği üyesi ve aynı zamanda fıstık üreticisi Mehmet Salih Arzu, 35 yıl önce bugün hasadını yaptığı alana fıstık fidesini ekmiş.

15 yıl sonra diktiği fıstık fidanlarının ürün verdiğini belirten Arzu, 20 yıldır tarlasından ürün aldığını aktarıyor.

Arzu, fıstığın uzun vadede Diyarbakır’ın ekonomisine önemli katkılarda bulunacağını aktarıyor ve sektörün bölgedeki mevsimlik işçi göçünün önüne geçeceğini vurguluyor.

Diyarbakır’da fıstık için tesis yok, Antep’e gidiyor

Önceki yıllara göre bu yıl verimin iyi olduğunu dile getiren Arzu, Diyarbakır’da gittikçe artan fıstık üreticiliğinde sorunların da olduğunu söylüyor.

“Biz burada hasadı yaparken, ürünümüzü Antep’e götürüyoruz. Burada bir eleme tesisimiz olmadığı için. Bu ürünü toplayıp Antep’e götürdüğümüz vakit, onlar istediği fiyatı bize veriyor. Burada bir eleme, paketleme ve kurutma tesisi olmuş olsaydı, kendi ürünümüzü burada paketleyip ihracatını buradan yapmış olurduk”

Urfa’nın Siverek ilçesinden günü birlik Diyarbakır’a gelen işçiler de 40 dereceyi aşan sıcaklığın altında fıstık tarlasında alın teri döküyor.

Yaşam koşulların zor olduğunu ifade eden işçiler, kendi bölgelerinde çalışmaktan memnun olduğunu dile getiriyor. Sabahın 7’sinde mesaiye başlayan işçiler, akşam 16:30’da paydos ederek evinin yolunu tutuyor.

‘Birçîbûna welatê me, ji têrbûna welatê xelqê çêtir e.'

Fıstık alanında üretici ile çalışanların desteklenmesi ve şartlarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken emekçiler, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin artmasıyla mevsimlik işçi göçünün azalacağını söylüyor.

“Bu tarlaya 4 yıl önce yine gelmiştik. Bana göre bu yıl fıstık verimi iyi. Tabi bu işin zorluğunu da çekiyoruz. Ama bir yandan çalışmak da zorundayız. Farklı farklı işlere gidiyoruz. Fındık, fıstık, soğan gibi. Tatil yapmak gibi bir lüksümüz yok çünkü.

Yine de insan kendi doğduğu topraklar bir başka. Buranın havası ve kokusu bile farklı. Ne kadar zor olursa olsun diğer taraftaki rahatlıktan daha iyi. Şivan Perwer’in bir sözü var diyor ki; ‘Birçîbûna welatê me, ji têrbûna welatê xelqê çêtir e.' Yani burası bizim için daha iyi”