Ekonomi

Diyarbakır’da kilim dokuma mesleği tarihe karışıyor

Diyarbakır Bağlar’daki eski usul dokuma tezgahında kilim dokuyan ve mesleğini tek başına sürdürmeye çalışan 60 yaşındaki Halil Aydar, “iş de yok işçilik de” sözleriyle mesleğinin geldiği noktayı özetliyor.

Özel Haber: Hülya Aslan

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi’ndeki kilim dokuma tezgahının başında 25 yıldır ter döken Savan Halı dokumacısı Halit Aydar, mesleğinin tek temsilcisi olarak inadına işini sürdürme mücadelesi veriyor.

‘İş de yok işçilik de yok’

Yeni nesil halılara rağbetin arttığını eski dokuma kilimlerinin tercih edilmediğini ifade eden Aydar şunları söylüyor: “Şimdi fabrikalar çıkmış. Eskiden sadece kışlık halı vardı. Şuan 4-5 halı çeşidi var. Eski halılar 20 kiloydu, insan kaldıramıyordu. Şimdiki halıları poşete koyup eve götürebiliyorsun. Böyle olunca da bizim mesleğimiz iptal oldu. Eskiden günlük 25-30 torba ip geliyordu. Şimdi 6 ayda bile bu kadar ip gelmiyor. Eskiden dükkanım tavana kadar ip doluydu, 4-5 işçi çalıştırıyordum. Şimdi iş de yok işçi de yok. Şimdi sabah gelip akşam gidiyorum, hatta bazı günler gelmiyorum bile. İş olmadığı için kahvede akşama kadar oturuyorum. Emekliyim, aylık maaşım da var. Yani, sabah işe gelip akşam eve gidiyorum, vaktimi böyle geçiriyorum. 25 senedir bu işi sürdürüyorum. İşler zaten çok azalmıştı ama depremden sonra da hepten bitti. Genler artık bu halıları kullanmıyor. Kendi evimde bile kullanmıyorum. Gelinim, kızım bile bu halıları kullanmak istemiyor. Diyarbakır’da bu işi yapan 5-6 kişi vardı. Baktılar işler yok kapattılar. Diyarbakır’da bu mesleği sürdüren bir tek ben kaldım. Ben de bu yaştan sonra gidecek yerim olmadığı için terk etmiyorum.”

‘Meslek gitti, işçilik öldü’

İşlerin girdi maliyetinin katlandığına vurgu yapan Aydar, “Geçen yıl metrekaresini 9 TL’ye mal ederken, şuan ki maliyeti 45 TL. Ben ise 50 TL’ye veriyorum. Meslek gitti, işçilik öldü. Şimdi inşaata gitsem yevmiye bin TL ama ben burada günlük 100-150 lira ancak kazanabiliyorum. Geçen yıl 1 liraya içtiğim çay bu sene 5 lira olmuş, her şeyin fiyatı katlanmış. Onlar da haklı, çayın kilosu olmuş 320 lira. Geçen yıl 100 lira olan çay bu halde. Paranın kıymeti kalmadı. 7 bin 500 lira emekli maaşım var ama bir şeye yettiği yok. Tabii ki, maaşımın olması hiç yoktan iyidir. Öyle bir hal olmuş ki, insan eve gittiğinde torununa bir çikolata alamıyor. Minibüsle evden işe git gel 29 lira. Para pul olmuş, değeri yok ki” diye konuştu.