Sağlık emekçilerinin ülke genelinde başlattığı bir günlük uyarı grevi Diyarbakır’da da başladı. Dağkapı Meydanı’nda bir araya gelen sağlık örgütleri ortak açıklama ile grev duyurusunu yaparken, hükümeti sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirme konusunda göreve çağırdılar.

Türkiye genelinde sağlıkçıların özlük haklarının iyileştirilmesi için başlattığı grev Diyarbakır’da da sağlık emekçilerinin katılımıyla gerçekleşti.

Diyarbakır’daki sağlık emekçileri ekonomik, özlük hakları ve halkın sağlık hakkı için g(ö)rev’de olduklarını Dağkapı Meydanı’nda yaptıkları ortak açıklama ila duyurdular.

sağlık grevi diyarbakır Diyarbakır'da sağlık emekçileri Dağkapı Meydanı'nda grev açıklaması yapıyor

Sağlık emekçilerinin grevi başladı

Diyarbakır’daki sağlık emekçileri ortak açıklama ile 8 Şubat grevinin duyurusunu yaptılar.

Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Amed Şubesi, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Birlik Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş, Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu, Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi ortak açıklama yaptı.

Dağkapı Meydanı’nda yapılan açıklamayı Diyarbakır tabip odası başkanı Elif Turan okudu.

diyarbakır sağlık grev Sağlıkçılar grevde

‘Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz’

Sağlık sisteminin işlemez hale geldiğini belirten Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandeminin katmerleştirdiği sağlık emekçilerinin çalışma koşullarında artan zorluklar ve ekonomik krizin de derinleştirdiği ekonomik hakları ile ilgili büyük kayıpları yaşamaya devam ediyoruz. Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, sağlık hizmet sunumunda sevk zincirinin tamamen ortadan kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını elinden almaktadır. Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Bu işlemeyen, sağlık değil sağlıksızlık üreten sağlık sisteminin tüm yükünü ise sağlık emekçileri çekmekte, emeklerinin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenmektedirler.”

‘Sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır’

Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarına vurgu yapan Turan, “Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘Sağlık emekçileri arasında ayrımcılık yapılmakta’

Sağlıkçılar arasında ayrımcılığa yol açan uygulamalara tepki gösteren Turan, şunları söyledi: “Sağlık emekçileri arasında ayrımcılık yapılmaktadır. Pandemi sürecinde her türlü çalışma riskini göze alarak, hayvan hastalıkları ile mücadeleden, gıda güvenliğine kadar her alanda canla başla çalışan Veteriner Hekimler, sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu güç koşullara fazlasıyla muhatap olup yıpratıcı işlerde çalışıp, hasta sahibinin şiddetine maruz kalıp, hastalarını iyileştirirken zoonoz hastalıklara yakalandıkları halde, sağlık çalışanlarına yapılan hiçbir iyileştirme uygulamalarından faydalandırılmamaktadırlar.”

‘Sağlıkta şiddeti önleme yasası bakanlığın gündeminde dahi değil’

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarının daha da kötüleştiğine değinen Turan, “Sağlık sisteminde yaşanan tüm olumsuzluklar sağlık emekçilerine yansıtılmakta, pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları, ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dili her geçen gün daha da can yakmakta, canımızı almaktadır. Hemen her gün sağlık emekçileri ölümlere varan sağlıkta şiddet ile karşı karşıya gelmelerine rağmen, güvenli işyerleri ve etkili-caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasası ise bakanlığın gündeminde dahi değildir” dedi.

‘Çalışırken ölmek istemiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!’

Son 6 ayda sağlık emekçilerinin hak mücadelesini anımsatan Turan, sözlerine şöyle devam etti: “2022-2023 yıllarını kapsayan ve 2021 Ağustos ayında görüşülmeye başlanan TİS öncesi haziran ve temmuz aylarında ve TİS görüşmelerinin devam ettiği Ağustos ayı boyunca defalarca taleplerimizi dile getirdik. Hastane önlerinden, il ve ilçe sağlık müdürlükleri önünden ve alanlardan seslendik. TİS görüşmelerinin yetkilendirilmiş yandaş sendika ve birlikte hareket ettiği sarı sendika tarafından emekçiler için hüsranla sonuçlanan bir anlaşma ile bitirilmesi üzerine 2022 Sağlık Bakanlığı bütçesine yönelik aralık ayına kadar devam eden bir sürü eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Bakanlığa, siyasi partilere ve TBMM’ye taleplerimizi ilettik. Çok sayıda eylem ve etkinlikle sesimizi duyurmaya çalıştık. 30 Haziran 2021 tarihinde ASM’ler için yayımlanan ceza yönetmeliğine karşı Ankara’da İzmir’de, İstanbul’da mitingler gerçekleştirdik, defalarca kez iş bıraktık. Asistan hekimler başta olmak üzere sağlık emekçilerinin angarya çalışma koşullarına “Çalışırken ölmek istemiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!” şiarı ile eylemler yaptık. İş bıraktık.”

‘İnsanca yaşamaya yetecek emekli maaşı bağlanmalı’

Sağlık çalışanlarının emekli aylıklarının düşük olduğuna vurgu yapan Turan, şu ifadeleri kullandı: “Emeklilikte herkes eşittir, emekliler arasında ücret farklılığı yaratılmasını gerekli kılan herhangi bir hiyerarşi veya statü yoktur. Bu nedenle, emeklilere verilecek ilave ödemede, hangi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak emekli olduğuna bakılmamalı, hepsine eşitlik ve adalet ölçüsünde insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı bağlanmalıdır.”

‘Taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı G(Ö)REV’indeyiz’

Sağlık çalışanlarının haklarını almak için gerçekleştirdikleri etkinlik ve eylemelere değinen Turan, şunları ifade etti: “6 Aralık’ta ve 15 Aralık’ta GöREV’deydik. Ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ettik. 26 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında “NÖBET” tutarak tasarının kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmesi talep ettik. 4 Şubat’ta Meclis önüne giderek taleplerimizi bir kez daha haykırdık. Bugünde sesimize kulak asmayan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı G(Ö)REV’indeyiz.”

Sağlık emekçilerinin acil talepleri

Turan, sağlık emekçilerinin acil taleplerini ise şöyle sıraladı:  

-Tüm sağlık emekçilerine insanca yaşamaya olanak veren, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin verilmesi; eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi.

-Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması.

-657, 992, 1593, 5199, 5216, 5393, 5996, 6343 Sayılı Kanunlara göre sağlık alanında görev yaptıkları halde, sağlık çalışanı olarak görmezden gelinen veteriner hekimlerin de, tüm sağlık çalışanlarına yapılacak yasal düzenleme ve maaş iyileştirmelerinden faydalandırılması.

-Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması.

-COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması.

-Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.

-Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelediği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi.

-Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması.

-Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi.

-Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi.

-Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi.

-Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması.

-Sağlığa ve sağlık emekçilerine bütçeden daha fazla pay ayrılması.

-Hangi statüde olursa olsun tüm sağlık çalışanı emeklilerine insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı.”

Turan, son olarak ise taleplerinin karşılanmaması halinde daha uzun süreli grevlere hazır olduklarını ifade etti.

SUR AJANS

Editör: Haber Merkezi