Diyarbakır'daki muhalefet parti temsilcileri, yasalaşan seçim kanunu teklifiyle iktidarın ömrünü uzatmak için yeni yol ve yöntemlerle seçimleri kaybedişini engelleme çabası olarak değerlendirdiler.

AK Parti ve MHP’nin hazırladığı “Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” önceki gün Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek, yasalaştı. Teklifin yasalaşmasıyla; Seçim barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürüldü. İttifak oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel “D’Hondt” uygulamasıyla belirlenecek. Mevcut sistemde oylar önce ittifaka oradan içindeki partilere dağıtılıyordu, şimdi doğrudan partilere dağıtılacak. Siyasi partiler 41 ilin yarıdan fazlasında örgütlenmiş olması, yasada belirtilen süreler içinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki kereden fazla ihmal etmemiş olması koşulu getirildi. Diyarbakır’daki siyasi parti başkanları, seçim kanununda yapılan değişiklikleri değerlendirdi.

 

zeyyat ceylan

HDP Diyarbakır İl Başkanı Zeyyat Ceylan

Zeyyat Ceylan: Kaybedişlerini, yeni yol ve yöntemlerle engellemek istiyorlar

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, AK Parti-MHP’nin iktidarları zayıfladıkça yeni formüller ve yöntemler geliştirdiğini söyledi. Seçim yasası değişikliğinin kendilerine AK Parti-MHP'nin yüzde 100 kaybedeceğini gösterdiğini ifade eden Ceylan, “Kaybedişlerini, yeni yol ve yöntemlerle engellemek istiyorlar. İster seçim barajını isterse de seçim yasasıyla tümden oynasınlar. Bu seçim oyunundan sonuç alamayacaklar. Eğer konu sandıksa AKP-MHP şimdiden söylüyoruz; Kaybettiniz. Seçim şimdi dahi olsa AKP-MHP siyaset kavgasını kaybetti. Yürüttükleri tecrit ve faşist siyasetleri onlara kaybettirdi. Seçim kanunu değişikliğiyle, seçim barajını indirmekle ve sandığa müdahaleyle seçim sonuçlarını değiştiremeyecekler" değerlendirmesinde bulundu.

aydın altaç

Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç

Aydın Altaç: Kendileri de kaybedeceklerine inanmışlar

Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, son yıllarda uygulanan politikalarla iktidarın toplumda ciddi bir itibar kaybettiğini kaydetti. İktidarın bundan kaynaklı seçim kaygısına girdiğini belirten Altaç, 2023 yılının seçim yılı olduğuna işaret ederek, “Önümüzdeki sene bu vakitler bütün sıcaklığıyla seçim sürecine girmiş olacağız. Kendileri de kaybedeceklerine inanmışlar. Ama süreci nasıl uzatabiliriz, nasıl baltalayabiliriz, süreci acaba kendi lehimize çevirebiliriz gayretiyle bu çalışmaları yapıyorlar. Belki birçok yeni düzenlemeye daha girecekler. Seçim yasasından kendi lehlerine olabilecek hususları düzeltme, sonuçlara teshir edebilecek uygulamalara gidiyor" ifadelerini kullandı.

‘Baskın seçim kararı da alabilirler’

Yeni seçim yasasıyla 6 muhalefet partisinin bir araya gelerek oluşturduğu masanın da zayıflatılmak istendiğini dile getiren Altaç, "Seçim barajını yüzde 7’lere çekme, bu tamamen MHP ve kendi lehlerine olabilecek bir düzenleme. Ama öbür taraftan da ittifakları dağıtmak için farklı bir yöntem uyguluyor. İttifak içerisinde dağılan oyların en çok oy alan partiye yansımaması, oluşacak seçim kurullarında kura sistemine gidilmesi gibi uygulamalar hükümetin tamamen kendi amaçlarına yönelik çalışmaları olduğu kanaatindeyiz. Tabi olası bir baskın seçim kararı da alabilirler" şeklinde konuştu.

‘Türkiye’nin kaderi AKP’ye ve Erdoğan’a bağlanamaz’

Seçim yaklaştıkça iktidardan gerginliği arttıracağı ve şiddeti teşvik edecek birçok söylemde bulunabileceğini söyleyen Altaç, özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan bu duruma dair işaretler aldıklarına dikkati çekti. Altaç, şunları söyledi: "Siyasi partiler arasında şiddet, terörizm gibi kavramları ön plana çıkararak, bizi birbirimize düşürecekler. Bunların hepsine hazırlıklı olmak zorundayız. Türkiye’nin kaderi AKP’ye ve Erdoğan’a bağlanamaz. AK Parti’nin Türkiye'deki sorunları çözme kabiliyeti kalmamıştır ve şuan da tek adam rejimiyle Türkiye’yi yönetiyorlar. Şunu unutuyorlar; vatandaş onlardan umudunu kesmiş. Başta Sayın Erdoğan’dan olmak üzere AKP’den, MHP’den, Perinçek’ten umudunu kesmiş."

cihan ülsen

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen

Cihan Ülsen: Muhafazakar kesimin DEVA ve Gelecek Partisi'ne katılmasının önüne geçmek istiyor

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, iktidarın yeni yasayla hem MHP'yi baraj altında kurtarmak istediğini hem de yeni kurulan partilere karşı önlem almayı hedeflediğini vurguladı. Ülsen, "İttifakları tek bir listeye zorlama adımıdır bu yasa. Kendilerinden kopacak olan muhafazakar ve dindar kesimin DEVA ve Gelecek Partisi'ne katılmasının önüne geçmek istiyor" dedi.

‘İktidarın kendini tahkim etmesi yolunda bütün engelleri muhalefetin tıkaması lazım’

Yasaya karşı tüm muhalefetin güçlü bir tutum alması gerektiğinin altını çizen Ülsen,  "İktidar mensupları tarafından 'Kürt meselesini yeniden konuşmak lazım', 'Diyarbakır'a daha fazla önem vermek lazım' tarzında sesler çıkmaya başladı. Bu iktidar kendi geleceğini korumak için her türlü oyuna başvuracağı aşikar. Geçmişte ne söylediğine bakmaksızın, geçmişte nasıl bir tutum aldığına bakmaksızın bunu yapacak. Onun için muhalefetin üzerine düşen en önemli görev burada. Oyun kuruculuğu kesinlikle iktidarın eline bırakmamak lazım. Muhalefet, iktidarı sıkıştıracak pozisyon alması lazım. İktidarın açıklarına göre bir siyaset izlemekten öte kendi siyasetini artık oluşturmak zorunda. Örneğin bugün iktidar HDP üzerinden diğer partileri sıkıştırıyor, kriminalize edip, terörize eden bir söylemle hareket ediyor. Muhalefet partileri bu tuzağa düşmeden, omuz omuza durabilme cesaretini gösterebilmeli. Çünkü artık bir takım ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı siyasetle iktidarın kendini tahkim etmesi yolunda bütün engelleri muhalefetin tıkaması lazım" diye konuştu. 

‘Kapatılma süreci sadece HDP'nin meselesi değil bütün Türkiye'nin meselesi’

Seçim kanununda yapılan değişikliklerle HDP'nin kapatılma davasının da üst üste gelebileceğine dikkati çeken Ülsen, şöyle devam etti: "Eğer üst üste gelirse bölgede HDP'nin üyelerinin sandık görevlisi olmalarının önü de kapanmış olur. HDP'nin seçim sandıklarına sahip çıkmada özellikle Doğu ve Güneydoğu'da ciddi bir yapılanması var. Bunun da yolunu şimdiden muhalefetin düşünmesi ve tavır alması gerekiyor. Kapatılma süreci sadece HDP'nin meselesi değil bütün Türkiye'nin meselesi. Buna eğer sadece HDP, bölgesel, Kürtlerin meselesi olarak bakarsak yanılırız ve aldanırız. Bunu bir Türkiye meselesi olarak görmemiz lazım. İktidarın en büyük meselesi şuan da 6'lı koalisyonu bozmak, oradan çekebildiklerini çekmek, HDP'yle de bu 6'lı koalisyon arasındaki görüşmeleri iletişimi koparmak, orada yalnızlaştırmak ve 'böl parçala'yla muhalefeti birbirinden ayırarak kendini bu anlamda ayaklarını sabit tutmaya çalışmak. Bu oyuna hiçbir şekilde düşmemek lazım." (Kaynak: MA)

Editör: Haber Merkezi