Konferansta, yeraltındaki güneş olarak da bilinen dünyada ve Türkiye’de yenilenebilir önemli enerji kaynağı olan jeotermal enerji kaynaklarının bölgedeki potansiyeli, Diyarbakır’a katkısı, kullanım alanları ve işletme türleri irdelendi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda yapılan konferansa DTSO Başkanı Mehmet Kaya, TMMOB JMO Diyarbakır Şube Başkanı Dicle Barç, DİMAD Başkanı Fahrettin Çağdaş, Prof. Dr. Alper Baba, Dr. Aydın Çiçek, Fahri Profesör Orhan Mertoğlu, STK temsilcileri ve iş insanları katıldı.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Alper Baba Jeotermal kaynaklarının önemi ve bölgeye katkısı üzerine bir sunum yaptı.
Bağlar, Karacadağ, Sur, Çınar ve Bismil (Diyarbakır) arasındaki alanın Jeotermal enerji potansiyeli üzerine ise MTA Genel Müdürlüğü Enerji Hammadde Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı/Güneydoğu Anadolu Jeotermal Enerji Projesi Başkanı Dr. Aydın Çiçek konuştu.
Türkiye Jeotermal Enerji Derneği Başkanı Fahri Profesör Orhan Mertoğlu da Jeotermalin entegre olarak değerlendirmesinde yatırım ve işletmeler üzerine sunum yaptı.
jeotermalin kullanım alanlarına ilişkin konuşan Dicle Barç, “Enerji arzında dışa bağımlılık yenilenebilir enerjiye ilgiyi arttırmakta” dedi.
Enerjide dışa bağımlılık de jeotermalin önemi
Konferansta konuşan Barc şunları söyledi: “Tektonik bakımdan hareketli, aktif deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemiz jeotermal kaynaklar bakımından da oldukça zengindir. Ülkeler, bölgeler veya kentler için yaşamsal bir kaynak veya varlığa sahip olmak tarih boyunca her zaman önemli olmuştur. Bunların iyi korunması, kamu yararı çerçevesinde işletilmesi, bu kaynak veya varlıkların yarattığı artı değerler ile ülkelerin veya kentlerin gelişmesine ve zenginleşmesine vesile olmaktadır.
Bu kaynaklardan biri olan “Jeotermal Enerji”, yenilenebilir öz kaynak oluşturmasının yanı sıra, çok amaçlı kullanımı, temiz, çevre dostu ve ekonomik olması gibi önemli avantajlar sunmaktadır.
Antik çağda banyo, ısınma ve pişirme amaçlı olarak kullanılmaya başlanmış olan jeotermal kaynaklar bugün, elektrik enerjisi üretiminde, merkezi ısıtma ve soğutmada, seralarda, termal turizmde kaplıcalarda, kültür balıkçılığında ve mineraller içeren içme suyu üretimi gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Dünya genelinde artan enerji talebi, ülkeleri alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmekte ve dolayısıyla bu tür kaynaklardan kapsamlı bir biçimde yararlanma yollarını araştırmaya ve kaynakları verimli kullanmaya zorunlu kılmaktadır.
Enerji üretiminin tüketimi karşılamadaki payının sürekli azaldığı ülkemizde de, enerji arzında giderek artan dışa bağımlılık nedeniyle ve yenilenebilir enerji kullanımı bilincinin gelişmesiyle jeotermal enerjiye olan ilgi artmakta ve bu konuda yapılan bilimsel ve teknik araştırmalar ivme kazanmaktadır. Ülkemizin enerji ihtiyacına önemli oranda katkı sağlayacak bu tür araştırma ve çalışmaların, jeotermal enerji potansiyelimizi daha iyi belirlememiz açısından ne kadar gerekli ve önemli olduğunu göstermektedir.
Bizler de, Jeotermal Enerji Kaynakları ve Doğal Mineralli Sular konusunda yapılan araştırmaları ve bu konuda gelişmekte olan teknolojik bilgileri paylaşmak, yaşanan sorunları tartışmak, çözüm önerileri getirmek amacı ile düzenlediğimiz bu etkinliğimiz ile bölgemizin ve Diyarbakır’ın jeotermal alanlarının potansiyeli, kentin sahip olduğu jeotermal kaynaklardan etkin bir şekilde yararlanılması, üretimin geliştirilerek istihdamın artırılması ve kentin ekonomisinin geliştirilebilmesine katkı sunmasını hedeflemekteyiz.”
Jeotermalin enerji üretimde en önemli girdilerden birini oluşturduğunu ifade eden DTSO Başkanı Mehmet Kaya, enerji üretiminde barajlarda ve petrolde üretilen enerjinin sınırlılığına dikkat çekti. Diyarbakır’da toprakların yüzde 60’ının sulanabilir olduğunu belirten Kaya, yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermal ile 12 ay sürdürülebilir enerji imkanına değindi.
Bölgenin tarihten bu yana dünya konjonktüründe kapsadığı öneme değinen Prof. Dr. Alper Baba, dünyada yenilenebilir enerji durumuna ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Prof. Dr. Alper Baba, yeryüzündeki iklim değişikliğinin dünya çapında yenilenebilir enerjiye ilgiyi arttırdığına dikkat çekti.
AB ülkelerinde yenilenebilir enerji yatırımlarının arttığına işaret eden Prof. Dr. Baba, dünyada 135 ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini söyledi. Çin, Hindistan ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların üretim kapasitesinde yüzde 9 artış sağladığını ifade etti.
Dünyanın en iyi enerjisinin kapasite faktörü olarak nükleer ve jeotermal enerji olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baba, Türkiye’nin fosil atıklarda dışa bağımlılığının altını çizdi.
Bölgedeki petrol kuyularının yanında sıcak su kaynaklarının da olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baba, Türkiye’de sıcak su kaplıcalarının yaygınlığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Baba, kentsel ısıtmada jeotermal kullanımının ilk olarak Balıkesir Gönen’de gerçekleştiğini belirtti.
Jeotermal enerji kaynaklarının potansiyelinin jeolojik planlamaya tabi tutulmasının önemine işaret eden Prof. Dr. Baba, sağlık turizminde kaplıcalar örneğine değindi.