Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından cezası onanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını değerlendiren Diyarbakırlı yurttaşlar, “Doğruları söyleyeni içeri atıyorlar. Hiçbir siyasiye hapis cezasının verilmesini doğru bulmuyoruz” diye belirtiyor.

Arif Bulut/Özel Haber

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na beş ayrı suçtan verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezası Yargıtay’a taşınmıştı. Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını masaya yatıran Yargıtay 3. Ceza Dairesi de verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük cezanın 4 yıl 11 ay 20 gün olan bölümünü 12 Mayıs'ta onadı. Yargıtay’ın kararı sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aynı gün milletvekillerine ve partililerine CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde toplanmaları için çağrı yapmıştı. Ertesi gün ise CHP MYK toplantısı da İstanbul İl Başkanlığı’nda yapılmıştı.

canan kaftancıoğlu CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu

Kaftancıoğlu’na verilen cezanın onanması gündemde geniş yer tutarken, geriye dönük yani 2012 yılındaki paylaşımların da suç sayılması hukukçular tarafından tartışmaya açıldı. Hukukçular, geriye dönük kararın ‘örnek oluşturacağı’ ve bir zamanlar Fethullah Gülen’e ilişkin paylaşım yapan iktidar partisinin içindeki bazı isimler için de bu kararın emsal olabileceğini söylüyor.

Kılıçdaroğlu’nun çağrısı Türkiye gündeminde geniş yer tutarken, CHP, tarihinde ilk kez bir il başkanına verilen hapis cezası için topyekun bir yerde toplandı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını Diyarbakırlı yurttaşlara sorduk.

Sur Ajans’ın mikrofon uzattığı ve 2 dönemdir kayyum ile yönetilen Diyarbakır’da yurttaşlar, Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını doğru bulmadığını ifade ediyor. HDP’li belediye başkanlarına ve milletvekillerine verilen hapis cezasına atıfta bulunan yurttaşlar, “siyasetçinin işi konuşmaktır ve oy aldığı kitlenin sorunlarını özgürce ifade etmektir. Bir siyasetçiye ceza verip, diğerini görmezden gelemezsin” diyor. 

Diyarbakır Sur

“Eğer ‘adalet’ var ise herkese eşit davranılsın”

Kaftancıoğlu’na neyden dolayı ceza verildiğini bilmediğini aktaran bir yurttaş, “Eğer ceza verilecek ise onun gibi Meclis’te bulunan ve hataları olan diğer siyasilere de ceza verilmesi gerekiyor. Hani ‘adalet’ var diyorlar eğer adalet var ise o zaman herkese eşit davranılsın. Bana ceza verip, diğerine vermemezlik edemezsin. Canan Kaftancıoğlu bir il başkanı o zaman hatası olan diğer bütün il başkanlarına ceza versinler. Eğer bir bakan hata yapıp ve ceza almıyorsa ve bir milletvekili hatasından dolayı cezalandırılıyorsa o zaman ayrımcılık olur. Adalet değil yani. Adalet herkese işlesin.”

“Bir siyasetçinin kendi düşüncesinden dolayı hapse girmesini istemiyoruz”

Başka bir Diyarbakırlı yurttaş ise siyasilerin düşüncelerinden dolayı cezalandırılmaması gerektiğine vurgu yaparak, HDP’li ve CHP’li siyasetçilere karşı iktidarın baskı ve sindirme politikasını izlediğini gördüklerini “İntikam ile giderayak ne yaparsa yerindedir gibisi. Bunlardan vazgeçilmesi lazım. Barışçıl yollarla toplumu birleştirici yollarla bir çözüm bulması lazım. Sindirerek böyle baskı altına alarak bir sonuca varılmaz. Bunu kendileri de biliyor herkes de biliyor. Canan Kaftancıoğlu’na desteğimiz her zaman var. Çünkü biz bir siyasi düşüncenin kendi görüşünden dolayı ceza almasını ve hapise girmesini istemiyoruz. Demokratik ülkelerde böyledir. Bizim temennimiz bu işin güzel ve barışçıl yollarla çözülmesidir” sözleriyle dile getirdi.

“HDP, ateşten bir gömlektir kimse giymek istemez”

HDP’de siyasi faaliyet yürüten ve tutuklanan siyasilerin ceza almasına karşı CHP’yi ‘sessizliği’ üzerinden eleştiren HDP’li seçmenlerin tavrına atıfta bulunan yurttaş sözlerini şöyle sürdürdü, “HDP ateşten bir gömlektir. Kimse bu gömleği üzerine giymek istemiyor. Şimdi yeri geldiği zaman destek veremiyorlar. Çünkü oy potansiyelleri var onların. Bu oy potansiyelini kaybetmeleri için görünüşte destek veremiyorlar. Ama ben inanıyorum ki onlarda gönülden bu işin çözümüne katkı sunmak istiyorlar. Ama CHP bu gibi konularda cesaretli olursa Türkiye barışı için daha iyi olur.”

“Bu son 5 yılda yaşananlar neden 35 yıl boyunca yaşanmadı da şimdi yaşanıyor?”

35 yaşında olduğunu belirten başka bir yurttaş ise son 5 yılda gördüğü şeyler karşısında şaşırdığını belirterek, “Örneğin Diyarbakır’da bu kayyum atamaları, milletvekillerin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması ve vekilliklerinin kaldırılması gibi. Bir dönem kayyum atadılar. Biz dedik ki bir daha atamazlar. Ama bu dönem de atadılar. Bu son 5 yılda yaşananlar neden 35 yıl boyunca yaşanmadı da şimdi yaşanıyor? Demokrasi diyorlar. Demokrasi nedir? Kendi tabirleri ile ‘halkın kendi kendisini yönetmesidir’ Hani halk, kendi kendini yönetmiyor ki? Bunun nedeni ben anlamıyorum. Bunu ‘yargı bağımsız değil mi’ ya da ‘bağımsızlığını koruyamıyor mu?’ Hani diyorlar ya ‘adalet yerini buldu’ Adaletin neden yerini bulmuyor. Bir şey söylüyorsan önce senin inanman lazım. Kendi inanmadığın bir şeye başkalarının inanmasını bekleme” ifadelerini kullandı.

“Kayyum atanmalarını da Kaftancıoğlu’na verilen cezayı da onaylamıyorum”

Aynı yurttaş, Kaftancıoğlu’na verilen cezayı ise şöyle yorumladı, “Normalde siyasilere ceza verilmesi gerekiyor. Siyasilerin düşüncelerini ve fikirlerini rahatça ifade edebilmeleri gerekiyor. Örneğin vekillerin dokunulmazlıklar var. Bu onların siyaset yapmaları ve konuşmaları ile alakalı bir durum. Fakat bunlar son 4-5 yıldır maalesef kısıtlanmış gibi geliyor bana. Ben kayyumların atanmasını da kabul etmiyorum. Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezayı da onaylamıyorum. “

“Doğruları söyleyeni içeri atıyorlar”

Kaftancıoğlu’na verilen cezayı doğru bulmadığını dile getiren başka bir yurttaş ise şunları söyledi, “Kim ekonomi gibi sorunları doğru bir şekilde dile getirirse karşılığını buluyor. Doğruları söyleyeni içeri atıyorlar yani. Okumayanlar iş başında, 20 yıl okumayanlar boşta. Dağdaki gelmiş bağdakini kovuyor. Hak eden siyasilere ceza verilmesi doğrudur. Hakketmeyenlere verildiği zaman bu doğru değildir.”

“Hırsızlık ve soygunculuk yapılmadığı müddetçe siyasilere dokunulmaması gerekiyor”

Siyasilere verilen ceza kararlarını doğru bulmadığını belirten başka bir yurttaş ise, Kaftancıoğlu’nun cezası üzerinden şu yorumu yaptı, “Hiçbir siyasetçiye ceza verilmemesi gerekiyor. Herkesi düşüncesini özgürce ifade edebilmeli. Yani insanlar konuşmasından dolayı neden yargılanıyor? Siyasetçiler bir halkı temsil ediyorsa o halka göre konuşması gerekiyor. Madem halkın tercihi gelmiş ise ağır bir suç işlemediği takdirde siyasetçilere ceza verilmemesi gerekiyor. Hırsızlık ve soygunculuk yapılmadığı müddetçe siyasilere dokunulmaması gerekiyor.”

“Kaftancıoğlu’na verilen cezayı onaylıyorum, hakketmiş”

Kararı doğru bulmadığını belirten yurttaşların yanı sıra kararı doğru bulduğu belirten bir yurttaş ise, “Ben ona ceza verilmesini onaylıyorum. Hakketmiş yani. Kim hukuka ve halka karşı bir yanlış yapıyorsa onlara ceza verilmeli ve ben onlara verilen cezaları da onaylıyorum.

“Kaftancıoğlu da gider öbürü de gider”

HDP’li milletvekillerine yönelik meclise gelen dokunulmazlık dosyalarına evet oyu verilmesinin ardından cezaevine giren HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevine girdiği döneme atıfta bulanan bir yurttaş ise, “Normaldir o da girsin. Selahattin Demirtaş gibi bir adam içerde ise o da girsin. Demirtaş hiç sorgusuz sualsiz gitti. Yani CHP, ne yapmak istiyor ben anlamadım. Yani bu bölgenin insani olarak valla biz bedel verdik onlar yesin değil mi? Onlar da biraz bedel versin. Siyasi olarak onlar önce bizim ayağımıza sıktılar, sonra da kendi ayağına sıktılar. Dokunulmazlık yasası meclise geldiğin de evet demediler mi? Kaftancıoğlu da gider öbürü de gider”