Diyarbakırlı yurttaşlar özgürlüğe olan özlemlerini dile getirirken, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, siyasal alanların bütününü kesen kısıtlılığa, “Özgür bir ülkede yaşamıyoruz ki, kendimizi özgür hissedelim” diye tepki gösteriyor.

Özel Haber: Ali Abbas Yılmaz/Serhat Yetüt

Diyarbakırlı yurttaşlara “Özgürlük sizin için nedir, kendinizi özgür hissediyor musunuz?” diye sorduk. Aldığımız yanıtların genelinde ülkede yaşayan insanların ortaklaştığı görüş özgürlüğün olmadığı yönünde.

Özgürlüğün yokluğunu ekonomik yoksunlukla temellendiren yurttaşlar, ifade özgürlüğü ekseninde yaptıkları değerlendirmelerle özgürlük tahayyüllerini dile getiriyor.

Genç, yaşlı, kadın, erkek tüm yurttaşların özgürlük yoksunluğu paydasına yazdığı gerçeklik ise kısıtlılık sarmalında düğümleniyor.

Rahat bir ortamda kendini gerçekleştirebilmenin derin özlemine vurgu yapan yurttaşların gelecek adına bir beklentilerinin kalmadığını dile getirmeleri ise ülkenin toplumsal gerçekliğinin geldiği aşamadaki içler acısı halini göstermesi açısından ibret verici bir tablo olarak karşımızda duruyor.

‘Özgür değiliz, yalandır’

Ülkenin ortamını baskıcı bulan bir genç özgürlüğe dair şunları söyledi: “Özgür olduğunu hissediyorsun ama öyle bir şey yok. En azından Kürt dili için söylüyorum. Biri bana özgür olduğumuzu söylesin hak vereyim ona. Özgür değiliz, yalandır.”

‘Bir şey söylesek suçlu oluyoruz’

Kendini özgür hissetmediğini ifade eden bir başka genç ise “şartlar ortada” diyerek şöyle konuştu: “Ülke şartlarında bir şey söylesek direkt suçlu oluyoruz. Benim için özgürlük düşüncelerimi özgürce ifade etmektir.

‘Adalet olmayan bir memlekette özgürlük olmaz’

Yaşlı bir yurttaş da kendini özgür hissetmediğini belirterek, “İstediğimizi düşünemiyoruz, söyleyemiyoruz, yapamıyoruz. Kısıtlıyız. Özgür değiliz. Benim için özgürlük bağımsız olmaktır. Başkasına bağımlı olmadan kendi düşüncelerini açıkça söylemek, rahatlamaktır. Adalet olmadığı için özgür değiliz. Zulüm olduğu için özgür değiliz. Haksızlık olduğu için özgür değiliz. Adalet olmayan bir memlekette özgürlük olur mu, olmaz” diye konuştu.

‘Bu devirde özgürlük kalmamış’

Cezaevinden yeni çıkan bir gencin özgürlüğe bakışı ise şöyle: “Bu yasalardan kim özgür olabilir? Cezaevinden yeni çıktım, hayatım bitmiş, ben ne yapabilirim? Bu devirde özgürlük kalmamış. Teknoloji değişmiş, biz eski arkadaşlıkları istiyoruz. Hani nerede? Dünya bozulmuş gitmiş. Utanıyorum, daha fazla anlatmak istemiyorum.”

‘Özgür bir ülkede yaşamıyoruz ki, kendimizi özgür hissedelim’

Özgür olmadığını ifade eden bir başka yurttaş ise şöyle konuştu: “Özgür bir ülkede yaşamıyoruz ki, kendimizi özgür hissedelim. Özgürlüğün manası çok ağır aslında. Özgürüm dediğim zaman ilk aklıma gelen bir ülkede rahat etmektir. Özgürce dolaşmaktır. Kendi dilini, kendi ırkını, kendi mezhebini her şeyini rahat bir şekilde ifade etmektir. Bence özgürlük budur, ötesini düşünemiyorum.

‘Allah’ın emirlerine uyduğum için kendimi özgür hissediyorum’

Özgürlüğe farklı bir noktadan bakan yurttaşın görüşü ise şöyle: “Allah’ın emir ve buyruklarını yerine getirirsem özgür bir insan olurum. Onun dışında ne burada ne ahirette özgür olamam. Allah’ın emirlerine uyduğum için kendimi özgür hissediyorum, çok da mutluyum.”

‘Böyle özgürlük mü olur?’

Kendini özgür hissetmediğini ifade eden emekli kadın bir yurttaş ise şunları söyledi: “Kendimi özgür hissetmiyorum, çünkü hayat çok pahalı olmuş. Emekliyiz zor şartlar altında yaşıyoruz. Böyle özgürlük mü olur?”

‘Kişi sorumluluk taşıyabildiği kadar özgürdür’

Kılıçdaroğlu: Demirtaş demokrasi ve barış savunucusudur Kılıçdaroğlu: Demirtaş demokrasi ve barış savunucusudur

Özgürlüğü sorumluluk bağlamında ele alan bir yurttaşın özgürlüğe yaklaşımı ise şöyle: “Bana göre özgürlük sorumluluktur. Kişi sorumluluk taşıyabildiği kadar özgürdür. Ne zaman sorumluluktan vazgeçtiyse, o zaman özgürlükten de vazgeçmiştir. Bana göre artık bundan sonrası köleleşmeye yol açar. Kendimi özgür hissetmiyorum. Çünkü güç getirmek lazım, irade sahibi olmak lazım. O imkanlar yok daha.”

‘Yılbaşından sonra Allah sonumuzu hayır etsin’

Yeni yıldan umutsuz olduğunu söyleyen bir yurttaş ise özgürlük sorusuna ekonomik kriz tablosu ile şu yanıtı verdi: “Ciddi bir kriz var, durumumuz daha da kötüye gidiyor. Gidişat onu gösteriyor. Yılbaşından sonra Allah sonumuzu hayır etsin. İyi bir şey beklemiyorum, daha da geriye gideceğiz.”

‘Sürekli bir sınav içindeyim’

“Kendimi özgür hissetmiyorum, çünkü yaşamım boyunca sürekli bir sınav içindeydim” diyen bir genç ise daha fazla konuşmak istemediğini belirtti.

‘Özgürlük, insanın kendi doğru bildiğini yapabildiği ortamdır’

Genç bir yurttaşın özgürlük tanımı da şöyle: “Asla özgür hissetmiyorum. Bence özgürlük, insanın kendi doğru bildiğini yapabildiği ortamdır. Diğer insanların rahatsızlığının kendi özgürlüğünü kısıtlamadığı bir ortamdır. Ben ülkede de bu şehirde de özgür olduğumu düşünmüyorum.”

‘Bizi yaratan Rab’dır, o ayrımcılık yapmaz’

Özgürlüğü Allah’ın emirlerine uymak olarak gören kadın bir yurttaş görüşünü şöyle dile getirdi: “Herkes istediğini mi yapacak? Ama olur mu? Benim için olmaz. Benim için özgürlük Allah’ın yolunda gidiyorsa, onun emrini yapıyorsa özgürlük olur. Bizi yaratan rabbimizdir, kanun da onundur. Bizi yaratan nasıl yapacağımız da bilir. Herkes için eşit oluyor, özgürlük oluyor.  Bizi yaratan Rab’dır, o ayrımcılık yapmaz.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz