Dünyanın en zeki insanları İskandinavlar mı?

Aklımın az çok dünyaya erdiği yıllardan beri en çok merak ettiğim ülkeler İskandinav ülkeleri ve en çok merak ettiğim insanlar da İskandinav ülke insanlarıydı.

Öğrencilik yıllarımda çalıştığım Marmaris’te İsveçli, Norveçli, Danimarkalı, Finli çok insanla tanıştım.

Yılda birkaç kez tatil yapabiliyorlardı. En az ikisi yurt dışına oluyordu. Bu Viking torunları birer seyyah gibi tüm dünyayı dolaşıyorlardı.

İlk fırsatta gidip ülkelerini de gördüm.

Düzenli şehirler.

Çok iyi korunmuş bir doğa.

İyi işleyen bir ulaşım sistemi.

Yer altından geçen metrolar.

Şehir altından geçen uzun araç yolları. ' '

Okullar yürüme mesafesindeydi. Bütün okulları kaliteliydi. Erken yaşlarda çocuklar yetenek ve kapasitelerine göre yönlendiriliyorlardı. Kimse çocuklarını zorlayarak “doktor” olsun diye çabalamıyordu.

Çok zeki insanlar olmalıydı. Fakat bir lokantada gördüğüm manzara beni bu düşünceden uzaklaştırdı.

Fastfood türü bir açık alan lokantası.15 kişi oturmuş yemek yiyordu. Benim girdiğim kuyrukta yaklaşık on kişi vardı ve kuyruk bir türlü ilerleyemiyordu. Sorunu anlamak için en öne gidip baktım. İkisi kadın, biri erkek üç çalışan, ellerinde kâğıt kalem bir müşterinin hesabını çıkarmaya çalışıyorlardı. Adam onlara yüz lira gibi bire bütün para vermişti, on altı lira yedi yüz elli kuruş gibi bir para üstü iade edeceklerdi. Bir türlü içinden çıkamıyorlardı.

O örnek tek değildi. Çok çok rastladım.

Aptal veya geri zekâlı insanlar mıydı? Hayır, görünüşleri farklı olsa da tıpkı bizim gibi insanlardı. Zekâ bakımından. Yoksa bizim gibi kavgacı değillerdi. Trafikte kornaya basmıyorlardı. Kalabalıkta birbirlerine omuz atmıyorlardı. Somurtkan insanlar değillerdi.

Onları daha varlıklı ve daha uygar yapan neydi?

Nasıl oluyor da her zaman yaşanılabilir ülkeler listesinde, yaşam kalitesinin en iyi olduğu ülkeler listesinde ilk sırada yer alıyorlardı?

İşin özü liyakat ve insana verdikleri değerdi.

Liyakatli insanları hakkettikleri mevkilere getiriyorlardı. Onların tüm uğraşları insanlarını nasıl daha zengin, daha özgür, daha mutlu edecekleri yönündeydi.

Liyakat, dürüstlük, empati ve insan sevgisi ülkeleri huzurlu; insanları müreffeh ve özgür kılıyordu.