Rusya'nın Ukrayna'nın nükleer santrallerine yönelik saldırısı ile gündeme gelen nükleer tehlikeye dikkat çeken Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, Fukuşima Daiichi nükleer santral kazasının 11 yıl dönümünde nükleer santrallerin yarattığı yıkıma dikkat çektiler.

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın Daiichi nükleer santral kazasının yıl dönümünde yaptıkları yazılı açıklamada “Nükleersiz gelecek” vurgusu yaptılar.

Fukuşima yeşil sol parti

Yeşil Sol Parti

‘Güvenli nükleer santral olmaz’

Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın imzalı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bugün, Fukuşima Daiichi nükleer santral kazasının yıl dönümü. Aradan 11 yıl geçti, yıkıcı etkilerini başta Japonya olmak üzere tüm dünya halen yaşıyor. Japonya’da 11 Mart 2011 tarihinde yaşanan deprem ve tsunamiyle birlikte Fukuşima nükleer santralinin 4 reaktöründen üçünde çekirdek erimesi meydana geldi ve çok yoğun radyo aktif kirlilik oluştu. Binlerce insan evlerini terk etti, hava kirlendi, toprak kirlendi, denizler kirlendi, radyoaktif kirlilik yüklü bulutlar kirliliği tüm dünyaya yaydı. Fukuşima kazası, bütün önlemler alınsa, son teknolojiden yararlanılsa ve sıkı sıkıya denetlense de güvenli nükleer santralın olamayacağını insanlığa gösterdi. Bunun sayesinde, tehlikenin farkına varan kimi ülkeler var olan nükleer santralleri için kapatma, yeni projeleri iptal etme yoluna gitti. Ne yazık ki nükleersiz gelecek için atılan bu adımlardan son dönemde geri dönüşler yaşanmaktadır. İklim krizine karşı sıfır karbon emisyonu gerekçesiyle, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun nükleer santral projelerinin sürdürülebilir yatırım listesine almasını kabul etmemiz mümkün değildir.”

‘Nükleer Düzenleme Kurumunun bilimsel özerkliği yoktur’

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile de nükleer enerjinin insanlığın geleceği için nasıl büyük bir tehdit oluşturduğunun bir kez daha görüldüğünün belirtildiği açıklamada; “Nükleer gücü elinde bulunduran Rusya Ukrayna’da bulunun dört nükleer santrali açık hedef aldı. Çernobil nükleer santralinin bulunduğu bölgeyi işgal ederek, nükleer silahlarını kullanma tehdidi savurdu, Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya’yı vurdu. Bu olaylar dünyanın nükleer santrallerden kurtulması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Ülkemizde siyasi iktidarı elinde bulunduranlar Çernobil, Fukuşima felaketlerinden ders çıkarmadı, Ukrayna’da dünyanın yüreğini ağzına getiren Rusya’ya Akkuyu’da nükleer santral yapmaya kalkıştı. Tüm bilimsel ve toplumsal itirazlara rağmen, hiçbir iş güvenliği tedbiri alınmadan Akkuyu Nükleer Santralı inşaatı hızla devam ediyor. Akkuyu’nun yanı sıra Sinop’a da nükleer santral projesi hayata geçirilmeye çalışılıyor. Nükleer santrallerin dünyanın başına açtığı en büyük belalardan birisi de atıklarıdır. Nükleer santrali olsun olmasın nükleer atıklar, yasadışı atık ticaretiyle bütün dünyaya yayılmış durumdadır. Bir örneğine İzmir'in metropol ilçesi Gaziemir'de rastlandı. 2010 yılında atıklarını bırakıp faaliyetine son veren kurşun fabrikası sahasında 2007 yılında tespit edilen EU 152 izotopu içeren radyoaktif atıklar halen alanda duruyor, atıkların hangi yollardan, kimin tarafından getirildiği tespit edilmedi. Önce kararname ile kurulan, Anayasa Mahkemesinin kararnameyi iptal etmesi üzerine bu ayın başında yasasına kavuşan Nükleer Düzenleme Kurumunun bilimsel özerkliği yoktur. Tüm yetkilerin Cumhurbaşkanında olduğu ucube bir Nükleer Kurum ile ülkemizde nükleer maceralara atılmaya çalışılıyor” denildi.

‘Nükleersiz, savaşsız; barış içinde, ekolojik ve demokratik bir dünya için…’

Fukuşima’nın 11’inci yıl dönümünde siyasi iktidara seslenilen açıklamada; “Akkuyu nükleer santralı inşaatını durdurun, Sinop nükleer santral projesi ile birlikte tüm nükleer projeleri iptal edin, Gaziemir'deki nükleer ve tehlikeli atıkları bir an önce oradan uzaklaştırın, en zararsız şekilde bertaraf edin, atıkların kaynağını ve sorumlularını tespit edin. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak, Fukuşima felaketinde hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz. Ülkemizde ve tüm dünyada yaşamı tehdit eden nükleer santrallere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Nükleersiz, savaşsız; barış içinde, ekolojik ve demokratik bir dünya için mücadele kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz” ifadeleri kullanıldı.

SUR AJANS

Editör: Haber Merkezi