Dünya

Elon Musk, BM ve AB’nin tepkisinin ardından geri adım attı

Elon Musk, BM ve AB'nin tepkilerinin ardından Twitter'da askıya aldığı gazeteci hesaplarını tekrar kullanıma açtı. Twitter’ın yeni sahibi Elon Musk’ın bazı gazetecilerin hesaplarını ‘kendisinin gerçek zamanlı konum bağlantısını paylaştıkları’ gerekçesiyle askıya almasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) temsilcileri kararı kınadı. Musk ise dün düzenlediği anketin sonucuna göre "Halk konuştu" diyerek gazetecilerin hesaplarını bugün açtı. DHA’nın geçtiği haber göre, New York Times, CNN ve Washington Post gibi büyük medya kuruluşlarından bazı gazetecilerin Twitter hesapları, ‘Musk'ın gerçek zamanlı konum bağlantısını’ paylaştıkları ve Musk ile ailesinin yaşamını tehlikeye attıkları gerekçesiyle geçen hafta askıya alınmıştı. BM Küresel İletişim Genel Sekreter Yardımcısı Melissa Fleming dün bu kararı eleştirerek “Gazetecilerin Twitter'dan keyfi olarak uzaklaştırıldığı haberlerinden derinden rahatsızım. Medya özgürlüğü oyuncak değildir. Özgür basın, demokratik toplumların temel taşı ve zararlı yanlış bilgilendirmeye karşı mücadelede önemli bir araçtır” açıklamasını yaptı. AB Değerler ve Şeffaflık Komisyonu Başkan Yardımcısı Vera Jourova, dün BM’den daha sert bir dille kararı eleştirerek şunları kaydetti; “Gazetecilerin Twitter'da keyfi olarak askıya alındığına dair haberler endişe verici. AB'nin Dijital Hizmetler Yasası, medya özgürlüğüne ve temel haklara saygı gösterilmesini gerektirir. Bu, Medya Özgürlüğü Yasası kapsamında güçlendirilmiştir. Elon Musk bunun farkında olmalı. Kırmızı çizgiler vardır. Ve yaptırımlar, yakında.” BM Küresel İletişim Genel Sekreter Yardımcısı Fleming, Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından endişelerini dile getirmiş, 10 Kasım’da platformun önemine dikkat çeken bir makale kaleme almıştı. Fleming makalesinde şunları kaydetti; “Twitter ve diğer platformlar, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çalışan insanlar için çok önemli araçlardır. Otokratik ülkelerde, insanların yasaklı haberlere ulaşmasını sağlıyorlar. Savaş bölgelerinde, yerinden edilmiş insanların iletişim halinde olmalarını sağlıyorlar. Sosyal medyada insan haklarını iyileştiren akımlar doğdu.”