DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, İzmir Buca’daki bir okula Diyarbakır Cezaevi işkencecilerinden Esat Oktay Yıldıran’ın adının verilmesini Meclis gündemine taşıdı.
'30’dan fazla tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirmesinde rolü bulunan Esat Oktay Yıldıran'
Eren, Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN tarafından yanıtlanmak üzere TBMM’ye sunduğu soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait X hesabından 25.12.2023 tarihinde yapılan paylaşımda İzmir’in Buca ilçesinde bulunan Belenbaşı İlkokulunun isminin “Şehit Esat Oktay Yıldıran İlkokulu” olarak değiştirildiği, okulun yeni adı için tören düzenlendiği görülmektedir. Yapılan açıklamada törene Esat Oktay Yıldıran’ın ailesi, Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, Konak Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, Buca İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, ilçe protokolü, köy halkı, öğrenmen ve öğrencilerin katıldığı belirtilmektedir.
Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül Darbesi’nin ardından 1981-83 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde Yüzbaşı rütbesiyle İç Güvenlik Komutanı olarak görev yapmış, görevde bulunduğu süre içerisinde korkunç ve vahşi işkence yöntemleriyle tüm Türkiye’nin aklına kazınmıştır. Tutuklu ve hükümlülere yönelik gerçekleştirdiği insanlık dışı işkenceler nedeniyle 30’dan fazla tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirmesinde rolü bulunan Esat Oktay Yıldıran, adeta 12 Eylül Darbesinin simgesine dönüşmüştür. Esat Oktay Yıldıran, cezaevinde her zaman komando elbiseleri ve “Co” isimli köpeği ile dolaşıp akla hayale gelmeyecek işkenceleri uygulardı. Mahkûmları hücrelere sıkıştırmak, üzerlerine lağım suları dökmek, kimi mahkûmlara fare ve insan dışkısı yedirmek Yıldıran'ın uyguladığı işkence metotlarıydı. Yıldıran'ın uygulamalarına karşı koyan mahkûmlar, ölümün bir kurtuluş olduğunu düşünüyordu.
Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce, 12 Eylül Darbesinin en karanlık şahıslarından olan ve adı işkenceyle özdeş olan bir katliamcı Esat Okta Yıldıran’ın adının bir okula verilmesi, milyonlarca insanın acılarıyla adeta dalga geçmektir. Esat Oktay Yıldıran adı bir okula verilerek, yaptığı tüm insanlık dışı uygulamalar meşrulaştırılırken, günümüzün işkencecilerini cesaretlendirmekte ve bundan sonra işlenecek suçları aklamaya çalışmak anlamına gelmektedir.”
‘Esat Oktay Yıldıran’ın vahşi işkence yöntemlerini meşru görüyor musunuz?’
Eren’in, Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN tarafından yanıtlanmak üzere Meclise sunduğu soru önergesinde sıraladığı sorular ise şöyle:
“1-12 Eylül Darbesinin kasabı, işkencenin vücut bulmuş hali olan, katil Esat Oktay Yıldıran’ın adının bir okula vermesi kimin önerisiyle, kimin oluru ve imzasıyla gerçekleşmiştir?
2-İşkenceci Esat Oktay Yıldırım’ın ismini okula veren sorumlular hakkında işlem başlatılmış mıdır?
3-Esat Oktay İsminin okuldan kaldırılması için bir girişiminiz olacak mıdır?
4-AKP iktidarının, 2010 yılında adını parktan sildiği işkencecinin adının şimdi bir eğitim kurumuna verilmesinin gerekçesi nedir?
5-Esat Oktay Yıldıran’ın adının bir okula verilmesiyle başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarına ne mesaj verilmektedir?
6-Esat Oktay Yıldıran’ın insanlık dışı uygulamalarını, vahşi işkence yöntemlerini meşru görüyor musunuz?
7-Bu uygulamayla işkencecileri cesaretlendirmek mi istiyorsunuz?
8-İşkenceci birinin adının verildiği okulda okuyan öğrencilerden gelecekteki beklentiniz nedir?”