SUR AJANS- Hatay’ın Samandağ, Serinyol ve Defne ilçelerinde Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği ile Samandağ Kalkındırma Derneği tarafından düzenlenen Geleneksel Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali’nin dördüncü gününde ‘9. Yargı Paketi ve Devamında Kadınları Bekleyen Tehlikeler’ başlıklı panel yapıldı.

Moderatörlüğünü Deprem Dayanışması Derneği’nden Gizem Güzel’in yaptığı panelde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya konuşmacı olarak yer aldı.

Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’ndan mülteci işçinin davasına çağrı Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’ndan mülteci işçinin davasına çağrı

“Birbirimiz için mücadele etmeliyiz”

Panelde ilk olarak konuşan Gizem Güzel, deprem sürecinde kadınların yaşadığı zorluklara değinerek, bakım emeği başta olmak üzere birçok yükün kadınların omuzlarında olduğuna dikkat çekti. Bu sürecin erkek şiddetine daha çok alan açtığına vurgu yapan Güzel, yetkili kurumların şiddeti öncelikli sorun olarak görmeyip, yasal mevzuatları yerine getirmediklerini aktardı.

Ülkenin kadın gündeminde 9. Yargı Paketi’nin olduğunu kaydeden Güzel, birlikte mücadele yolları örmenin gerekliliğine dair şunları söyledi:

“Kadına yönelik şiddet durmak bilmiyor ve herhangi bir yaptırım olmadığı ve caydırıcı mekanizmalar üretilmediği için kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Bir günde 8 kadının öldürüldüğü bir ülkeye uyanmak büyük bir sorun bizim için. Hem kendimiz yaşama tutunmaya çalışırken bir başka kız kardeşimizin de bu hayattan koparılmaması için birlikte mücadele etmek zorundayız. Bizi bekleyen tehlikelerin farkına varıp, kadınlara yönelik şiddete karşı bir hat örme yollarını ve kadın düşmanı politikalara karşı irade göstermeliyiz.”

“Kadını aile içine indirgeyen bir hamle”

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, kadınların soyadını kullanmasını ortadan kaldıran 9. Yargı Paketi’nin kadını aile içinde görünmez kılan kadın düşmanı politikaların bir uzantısı olduğunu ifade etti. Kaya, “En üst mahkeme kadınlar kendi soy isimlerini kullanabilir diyor. Ancak bu yargı paketiyle kadınların yalnızca kendi soyadlarını kullanmalarını reddeden, kadına erkeğin soy ismini taşıma zorunluluğunu getiren bir madde var. Anayasa Mahkemesi’nden çıkan olumlu karar kadınların mücadelesiyle kazanılmıştı. Bu madde hem kadınların emeğini, çabasını hem de kadınların kazanımlarını geriye götüren bir uygulama” diye konuştu.

İktidarın kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarının tamamının aile odaklı olduğuna değinen Kaya, “Kadının adı yok aslında. Kadın geçen her yere aileyi koyuyorlar, kadını sadece aile içerisinde tanımlayan, kadının bütün kişilik haklarını aileye bağlayan bir yaklaşım içerisindeler” dedi.

“Kadını köleleştiren bir toplum yaratılmak isteniyor”

Hemen her gün kadınlar öldürülürken, iktidarın önleyici hiçbir tedbir almadığını vurgulayan Adalet Kaya, şunları kaydetti:

“İktidar, sadece aileyi önceleyecek bir politika geliştiriyor. Burada asıl mesele aile de değil. Kadının kimliğini, bütün değerlerini ortadan kaldırmaya ve kadını aile içerisine mahkum eden erkeğe bağımlı köleleştiren bir toplum yaratmak istiyorlar; çünkü kadınlardan çok korkuyorlar. Bunları Meclis’te veya başka bir yerde konuştuğumuz zaman Aile Bakanı, AKP milletvekilleri çıkıp şu kadar ceza verdik şu yasaları çıkardık diyorlar. Suç ve cezaya indirgenen bir sistemle bunun çözülmeyeceğini bunun tamamen patriyarkayla, kapitalist sistemle, Türkçü Sünni ideoloji ile ilgili olduğunu biliyoruz. Tüm bunlarla hep birlikte mücadele etmek ve ortak bir karşı duruş sergilemek gerekiyor.”

Kaynak: PİRHA