Gözde Çağrı Özköse/ÖZEL HABER
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırısı dünya gündemindeki yerini korurken, İsrail günden güne el arttırıyor. Hamas’ın 7 Ekim’de “Aksa Tufanı” adıyla Gazze Şeridi’nden İsrail'e karşı başlattığı saldırı sonrasında başlayan bombardıman ve çatışmalar aralıksız bir şekilde devam ediyor.
Çoğu çocuk ve kadın 7 bini aşkın kişi öldü. Ancak şiddetin durmasını isteyen ateşkes çağrıları Batı ülkelerinde karşılık bulamadı. ABD ve İngiltere ateşkes gündemini BM'deki pozisyonlarıyla engellerken, Avrupa ülkelerinden de birkaçı hariç ateşkese destek çıkmadı. Dünya halkları ise devam eden protesto eylemleri ile Filistin'e destek olmaya çabalıyor.
Filistin'in Kudüs kentinden bize ulaşan, ancak güvenlik nedeniyle ismini değiştirdiğimiz Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden (FHKC) Dina, yakın zamanda evlerine baskın olduğunu ve sosyal medya paylaşımlarından dolayı, avukat olan kızının gözaltına alındığı bilgisini paylaştı.
"Bizden intikam alıyorlar" diye sözlerine başlayan Dina, şu ifadeleri kullandı: "Evimizi bastılar ve her yeri talan ettiler. Mutfak tezgahlarına kadar kırdılar ve kızımı gözaltına aldılar. Kızım avukattır ve bir avukat olarak Filistin halkının haklarını kollayan bir paylaşımda bulunmuştur. Hakkında dava açtılar ve avukatlık lisansını elinden almaya çalışıyorlar."
Filistin'deki son durumu sorduğumuz Dina, "Tutuklulardan da intikam alıyorlar. Cezaevlerinde tecrit yoğunlaştı. Hücrelere girip tutuklulara saldırıyor, işkence yapıyorlar. Tutukluların temel ihtiyaçlarını dahi karşılamıyorlar, onları açlıkla terbiye etmeye çalışıyor, yemek ve su vermiyorlar. Bizden ve Gazze'den intikam alıyorlar" diye anlattı.
“Konuşmamız, sesimizi çıkarmamız, sosyal medya kullanmamız, durumumuzu yazmamız yasak. Kuşatma altındayız. Bizimle ilgili yapılan paylaşımları beğenmemiz bile tutuklanma sebebi. Herkesi yakından takip ediyorlar. Sizlerin sesimizi duyurması, bizim için, Gazze için muazzam önem taşıyor”
Gazze'nin kesintisiz bir şekilde bombalandığını, binlerce kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Dina, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimse bu saldırıyı durduramıyor. Her gün onlarca kadın ve çocuk katlediliyor. Bütün bu olanlar kalbimi ağrıtıyor. Ama her ne yaparlarsa yapsınlar buradan gitmeyeceğiz. Burası benim ülkem. Kudüs bizim kalemizdir. Buradan ayrılmayacağız. Evet biz savunmasız bir halkız, o zaman kendimiz kendi kalemiz olacağız
Türkiye halkları sokaklara dökülmeli ve Gazze'ye saldırıyı durdurun diye bağırmalı. Gazze'deki savaşı durdurun. Çocuklara, kadınlara ve yaşlılara yönelik katliamı durdurun. İki milyon kişinin, koca bir halkın imhasını durdurun! Türkiye’deki basının desteği bizim için önemli. Bizi yalnız bırakmayın.”