MA muhabiri gazeteci Abdurrahman Gök, yargılandığı davanın duruşması görüldü. Duruşmayı basın meslek örgütleri de takip etti. Mahkemeye yazılı savunmasını sunan Gök, “Bunun bir bedelinin olabileceğinin farkındayım ve bilincindeyim” ifadesini kullandı.

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Abdurrahman Gök’ün yaptığı haberler, haber kaynaklarıyla olan telefon görüşmeleri, sanal medya paylaşımları ve hakkındaki gizli tanık beyanları nedeniyle "örgüt üyeliği” ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla yargılandığı dava görüldü.  Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Gök, avukatı Resul Tamur ile birlikte hazır bulundu.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) temsilcileri de, destek için Gök’ün duruşmasını da takip etti.

Mahkeme heyetinin değiştiği görülen duruşmada Gök, sanal medyada yaptığı 5 paylaşım nedeniyle hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan ve önceki celse mevcut dosya ile birleştirilen davaya dair savunma yaptı.

Gök, heyete yazılı olarak da sunduğu 4 sayfalık savunmasında, İnstagram ve Twitter adreslerinden alınmış olup, iddia makamının suç addettiği fotoğrafların çatışmalı alanlarda muhabirlik yaptığı dönemde çektiği haber fotoğrafları olduğunu dile getirdi. Bu konuda daha önce beyanlarda bulunmasına rağmen bunların dikkate alınmadığını söyleyen Gök, “Fotoğraflarda sadece ucu gözüken ve taşıyanı belli olmayan silahların kime ait olduğunu bilecek kadar mahir iddia makamına karşı nasıl bir savunma yaparsam yapayım, kendilerini ikna edebileceğimi düşünmüyorum” dedi.

Gök, “Burada kolluk ve devamında iddia makamı ‘canlı bomba’ diye kamuoyuna duyurulan Kemal Kurkut'un fotoğraflarını yayınlayarak bu yalanı ortaya çıkardığım için benden ‘devlet adına’ intikam almaya çalışıyor. Çünkü koskocaman Emniyet Müdürlüğü yetkililerini, emniyetin gerçeği yansıtmayan beyanını olduğu gibi kamuoyuna duyuran dönemin Diyarbakır Valisi'ni ve bu cinayetin sorumlularını savunan İçişleri Bakanlığı'nı yalanlayan fotoğraflar yayınlamıştım. Bunun bir bedelinin olabileceğinin farkındayım ve bilincindeyim” dedi.

Gök, son olarak “Ne olursa olsun, bu mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, gazetecilik yapmaktan, hakikati ne pahasına olursa olsun duyurmaya çalışmaktan vazgeçmeyeceğim” diyerek beraatını istedi.

Av. Tamur’un müvekkilinin beyanlarına katıldığını söylemesinin ardından söz verilen iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, “örgüt üyeliği” suçlamasına dair şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı için beraat talep edilen Gök’ün, “zincirleme örgüt propagandası”ndan cezalandırılması talep edildi. İddia makamı, yargılama giderlerinin de yine Gök’ten tahsiline karar verilmesini istedi.

Heyetin, sunulan mütalaa üzerine yeniden söz verdiği Gök ve avukatı süre talebinde bulundu. Fakat dosyayı sonuçlandırmak istediği anlaşılan mahkeme başkanı, “sonuca gitseydik” diyerek savunmalarını bu duruşma yapmalarını istedi.

Bunun üzerine, “Müvekkilim başından beri gazeteci olduğunu beyan etmiştir. Buna rağmen iddia makamı müvekkilimin savunmasını bile dinlemeden önceden hazırladığı mütalaayı mahkemenize sunmuştur” diyen Av. Tamur, süre taleplerinde ısrar etti.

Mahkeme heyeti, bunun üzerine Gök ve avukatına, esasa ve mütalaaya karşı savunma yapmak üzere duruşmayı 30 Haziran’a erteledi.

Editör: Haber Merkezi